AVCI’NIN kusursuz bir makinesi var
MURAT ÖZBOSTAN: Başakşehir’in tarihi başarısı için ne dersiniz? METİN TEKİN: Başakşehir çok sansasyonel bir galibiyet aldı Galatasaray karşısında ve zirveye ortak oldu. Dikkat ederseniz, çok olağan bir durum olarak bahsediyoruz bundan. Takım gücü ve oynadığı oyun nedeniyle Başakşehir’in bulunduğu konumu yadırgamıyoruz. Ben sezon başında da Başakşehir’in gerek takım gücü gerekse teknik adamıyla şampiyonluğun çok ciddi adayı olduğunu söylemiştim.
GÜRCAN BİLGİÇ: Benim için sürpriz değil. Sezon başındaki soruları cevaplarken, şampiyon adayımdı, halen de öyle. Abdullah Avcı’nın dördüncü senesinde, kusursuz bir makinası var. Önemli oyuncuları eksilse de çalışıyor. Rakipleri iyi analiz ediyorlar, özellikle büyük takımlara karşı daha farklı ve özverili de oynuyorlar. Tudor’un aksine sisteme inanan bir teknik direktöre sahip Başakşehir. Bu nedenle, kendi içlerinde sistem değiştirerek de farklı olmaya çalışıyorlar. Nasıl ki, Altınordu’yu ve prensiplerini el üstünde
tutuyorsak, Abdullah Avcı-Göksel Gümüşdağ ikilisinin sabrını, çalışma biçimlerini ve planları için yaptıkları kavgayı ile gelişimi de incelemeliyiz. GÖVDELİ BİR GALİBİYET
LEVENT TÜZEMEN: Başakşehir, Galatasaray’a karşı gerçekten gövdeli bir galibiyet aldı. Bu başarı bir tesadüf değil. Çünkü Başakşehir, Abdullah Avcı’nın yarattığı, birbirini tamamlayan oyunculardan kurulu bir antrenör takımıdır. 4 yıldır da başarı basamaklarını haklı olarak tırmanıyorlar. Bu başarının bir başka yönü de medya ve taraftar baskısının olmamasıdır. Çünkü büyük takımlara karşı kaybedilecek bir maçtan sonra kimse Avcı ve öğrencilerine medya üzerinden ‘neden kaybettiniz, nasıl kaybedersiniz?’ gibi tepkiler yağdırmaz. Ancak 2000 yılında G.Saray’ın UEFA Kupası finalini izlemiş ve G.Saraylı olan başkan Göksel Gümüşdağ’ın galibiyeti kutlama şeklini yakıştıramadım. Eğer bir kupa ya da şampiyonluk yaşansaydı bu kadar abartılı bir sevinç gösterisi yapılabilirdi. Özellikle internet sitesinden yapılan alaycı paylaşıma da Platini’nin bir sözüyle cevap vereyim; Büyük takımlar kazandıkları kupalar ve şampiyonluklarla övünür, küçük takımlar büyük takımları yenmekle övünür.
Başakşehir, birbirini tamamlayan oyunculardan kurulu bir antrenör takımıdır