Haftanın sahtekârı, Belhanda!..
İ kili mücadele sırasında eline kolu na sahip olmamak ve rakibin yüzüne, tokat veya dirsek vurmak, FIFA’nın uyarısıyla “Sarı Kart” çık masına sebep oluyor ya, bu yorum yeni bir aktörlüğe desem sanata ayıp olacak, sahtekârlığa yol açtı.. Hemen her maçta defalarca izler olduk..
İki kişi birbirlerine sert girdiklerin de, temas eden yerleri diyelim ayak ları olsun. Benim bacağım cisine o hızla çarp sa, çocuk düşmez.. O kadar hafif bir temas.. Ama bakı yorsunuz, futbol cunun biri, hatta bazen ikisi birden, önce tribünlerden duyulacak bir çığ lık atıyorlar, sonra da kendilerini yere fırlatıp üç takla yerde dönüyorlar. Bu arada, bir elleri de yüzlerine kapanmış.. Sanki suratları na tokat, ya da dirsek yemiş gibiler.. En azından iki ambülans gerek o görüntüye.. Yahu böyle aktör lük, Oscarlı oyuncularda olabilir ancak.. Bu ne sahtekarlıktır? Adamlarda utanma yok.. Yuttururlarsa, rakip atılacak, en az azından sarı kart görecek. Ama yutturamazsa, ona bir şey yok.. “Hakemi aldatma” dediğiniz şey, bizim hakemler için sadece 18 için de, kendini yere atarsan. Rakipten adam attırmaya teşebbüs etmek serbest.. İstediğin kadar dene, yutturana kadar..
Bu “Süper Sahtekârlar Ligi”nin bu haftaki temsilcisi, yüzüne temas bile olmadığı halde kendini yüzünü tutarak yere atan Fenerli Souza’ydı. Aslında faul varsa, yapan da Fenerli futbolcuydu ama Mete Kalkavan keyifle yuttu bu sahtekârlığı ve Antalyalı’ya kart gösterdi.
Ben gene de Souza’ya değil, tıpkı Fener maçında olduğu gibi, “Penaltı ve rakibe kırmızı” için kendini yere atan Belhanda’ya verdim ünvanı (!), bu hafta..
Adam Fener maçında aldatma yüzünden gördüğü kırmızıdan da ders almamış.. Sahanın en kötüsü.. Yaptığı tek şey, iğrenç aldatma teşebbüsleri ve onu gör meyen iki kişi var. Hakem Hüseyin Göçek ve İgor!.
Bu hafta hakem sayesinde kaza nan ve “Kendi kazandı” sanıp, Türk spor medyasının tümüne hakaret etme cesareti bulan terbiye özürlüsü İgor Efendi..
Basın toplantısına katılan mes lektaşlarım toplu halde kalkıp salonu terk etmeyerek o aşağılamayı kabul lendiler..
Ama adı “Türkiye Spor Yazarları” olan bir Dernek, adı “Türkiye Gazeteciler” olan bir Cemiyet var.. Onlar ne işe yarar, bu ülkede..