KOCAMAN TAKIMI VALBUENA’DAN KURTARDI!
Bütün ezberleri bozdu Aykut Kocaman. Topal-Souza ikilisinin sezon başında yan yana oynamasına isyan edenler, aynı ikili ile son iki sezonun en iyi ve keyifli futbolunu seyrettiler. Demek ki; kimin oynadığı değil, nasıl oynadığı önemliymiş. Kocaman takımı, Valbuena fenomeninden de kurtardı. Üç maç, hatta kupayla dört maçı onsuz kazandı. Ortaya bir takım ve birbirleri için oynayan oyuncular çıkardı. Bu gelişme sonuçlarla birlikte gelirse, hep daha iyiye gider. Düşünün en iyi iki transfer; Valbuena ve Mehmet Ekici henüz takıma monte olmadı. Son maçın özelinde, en önemli unsur da Kadıköy’deydi. Fenerbahçe taraftarı artık takımına inanıyor ve destek verdiğinde iyi şeyler göreceğini de anladı. Bu sinerji aslında sezonun son ama en önemli transferi oldu. Bu ivmenin en önemli ateşini ise Aziz Yıldırım ile Ali Yıldırım attı. Kocaman’ın arkasında durmaları, güvenlerini açıklamaları, sorumluluğu futbolculara dağıtmaları ve bütünleşmeyi sağlamaları, önce mücadeleyi; ardından da galibiyetleri getirdi. Elbette futbolcunun ortak dilini iyi bildiklerini, kazanımlara ciddi prim vermeleriyle de gösterdiler. Fenerbahçe’nin çıkışında herkes üzerine düşeni yaptı. Dursun Özbek yönetimi ise Tudor konusunda bu duruşu sergileyemedi, o yüzden bugünlere gelindi. Bir yönetim teknik adamına inandı, yükseliş başladı; diğeri bunu göstermedi, düşüşe geçildi. Bu kadar basit…
F.Bahçe yönetimi, takımı Aykut hocaya anahtar teslim olarak vermişti. Aykut hoca başarısız sonuçlarda duygusal travmalar yaşayarak istifa aşamasına geldi. Başta başkan Aziz Yıldırım olmak üzere tüm yönetim Samandıra’ya çıkartma yaparak futbolculara hem destek oldu hem de ‘Bizler hocamız Aykut Kocaman’a inanıyoruz’ mesajını verdi.
Bu destek sonrası Aykut hoca doğru bir hamleyle Valbuena’yı kenara çekip oyunun patronluklarını önce Giuliano’ya, sonra da Josef de Souza’ya verdi. Valbuena konusunda şu nedenle haklıydı… Fransız oyuncu her topu kendine istiyor, topla fazla ilişki kuruyor ve takıma ‘oyunun merkezi benim’ baskısını yapıyordu. Aykut hoca, bu baskıyı Giuliano’yu ön plana çıkararak aştı. Brezilyalı da hocasını mahcup etmedi. Üst üste kazanılan 3 maçta da Brezilya dayanışması vardı. Yani Giuliano-Josef ikilisi F.Bahçe’nin güzel oyuna dönmesine ciddi katkı sağladı.
Geçen hafta Fenerbahçe puan olarak zirveye yaklaşmış ve potaya girmişti. Matematiksel olarak bunu herkes kabul ediyordu ama ortada ciddi bir sıkıntı vardı. Puan olarak büyük sıkıntı yok ama F.Bahçe iyi futbol oynamıyordu. Antalya gibi zor bir deplasmanı kazanmış olmalarına rağmen futbol pek tatmin edici değildi. Ama Kasımpaşa maçında bir maçlık da olsa bahar geldi, çiçekler açtı. Üstelik G.Saray’ın mağlubiyeti F.Bahçe’yi puan olarak potanın içine daha da soktu. Ama en önemlisi ortaya konan futbol, atak oyuncularının yükselen performansı, çabuk oynayan, ileriye oynayan bir F.Bahçe ortaya çıktı. Şu anda tüm taraftar umutlu. Fakat bundan sonraki maçlar test maçları olacak. Örneğin Bursa deplasmanı. Bursa hem iyi bir takım hem de zor bir deplasman. F.Bahçe, Bursa’da da istenen futbolu ortaya koyar ve 3 puan alırsa artık taraftar ileriye çok daha umutlu bakabilecektir.
Fenerbahçe’nin kalbi durmuştu, Aykut Kocaman şokuyla kendine geldi. Artık mutlu, bol da gol atıyorlar. Geçmişe göre baktığımızda her şeyden önce takımda bir bütünlük var. Bu bütünlük de son maçlarda sahaya çok net bir şekilde yansıdı. Aykut Kocaman, takımı ayağa kaldırdı.
Son üç haftaya kadar çalkantılarla ve sorunlarla boğuştular ve şampiyonluk yarışında geride kaldılar. Ta ki kendi sahalarında oynadıkları Sivasspor maçına kadar. Sivas maçı, ardından Antalya ve Kasımpaşa maçları var. Kasımpaşa maçında alınan farklı sonuçtan öte ortaya koyduğu oyuna bakmak lazım. Geçen seneden beri Fenerbahçe’yi Kasımpaşa maçındaki gibi agresif, coşkulu, mücadele gücü yüksek bir takım olarak herhalde seyretmedik. Aykut Kocaman, bu maçta takımının gösterdiği performanstan herhalde çok mutlu olmuştur. Son üç maça kadar Kocaman’ın 11’lerine baktığımızda belirli bir kadro istikrarı yoktu. Ama artık Aykut Kocaman, sahaya çıkardığı 11’de çok az değişiklikler yapıyor. Kadro istikrarıyla takım olarak iyi sonuçların beraberinde geleceği de bir gerçek.