Londra’nın en iyi restoranında bir akşam yemeği
Beş gün önce vice.com internet sitesinde epey eğlenceli bir hikâye yayımlandı. Başlığı: Barakamı TripAdvisor’ın En Beğenilen Restoranı Yaptım.
Makalenin yazarı Oobah Butler, birçok farklı işinin yanı sıra, seyahat sitelerine hiç gitmediği restoranlar hakkında olumlu yorumlar yaparak para kazanmaktadır. Restoran sahiplerinden aldığı 10 Sterlin karşılığında mekâna ve yemeklere yüksek puanlar vermekte, övgü dolu yorumlar yapmakta, üstelik bunun gerçek gibi görünmesini sağlamaktadır.
Bir süre sonra bu meşgale kendisini sahte bir gerçekliğin içinde yaşıyormuş gibi hissetmesine yol açar. Takıntılı bir insana dönüşür. Sitede bulunan her şeyin, yemeklerin, yorumcuların, puanların, kurmaca olabileceğini düşünür. Peki ya restoranlar?
Neden olmasın! Barakasında oturup bu konu hakkında düşünürken, kendi deyimiyle ‘ilham’ gelir. Sistemle oynamaya, barakasını Londra’nın en beğenilen, en yüksek puanlı restoranı haline getirmeye karar verir.
Barakanın önündeki bahçenin fotoğrafını çeker. Bahçedeki alelade bankın üzerine birkaç yemek tabağı koyup onların da fotoğrafını çeker.
Tabağın içine sokulmuş bir ayağın üzerinde duran yumurta, bir parça kekin yanında duran tıraş kremi gibi absürt görüntülerdir bunlar.
Sonra da yiyeceklerin içeriği hakkında bilgi vermek yerine, ‘food’ yani yemek yerine ‘mood’ yazmak suretiyle bir kelime oyunu oynayarak arzu, aşk, konfor, mutluluk gibi kelimeleri ön plana çıkaran bir menü hazırlar.
Bu öğeleri kullanarak sahte bir internet sayfası hazırlayıp sözü edilen seyahat sitesine müracaat eder. Müracaatı aynı çabuklukla kabul edilir.
Baraka’nın yükselişi
5 Mayıs 2017’de sisteme girdiğinde 18 bin 149’uncu sıradadır. Kendi sahte restoranına sahte yorumlar yazarak işe başlar. Eşinden dostundan yardım ister.
Bir mekânda karşılaştığı ünlü bir kişinin kendisine gönderdiği yemek yerken çekilmiş fotoğrafı sisteme yükler ve altına ‘İnanamıyorum, sonunda tüm zamanların en iyi restoranındayım yazar.’
Basamakları hızla tırmanır. Kısa bir süre sonra bin 456’ncı sıradadır. Siteye kaydettiği e-posta adresine rezervasyon yaptırmak isteyen insanlardan yüzlerce mesaj gelmekte, tabii ki bunların hepsi doluluk nedeniyle reddedilmektedir.
Ağustos sonunda Baraka 156’ncı sıraya yükselmiştir. Şirketler iş yemekleri organize etmek için müracaat etmektedir. Diğer siteler bu seçkin restoranı kendi sistemlerine davet etmektedir. Bir yapım şirketi uçaklarda gösterilecek bir tanıtım filmi yapıp restoranı dünya çapında tanıtmayı bile önerir.
Bu arada restoran 30’uncu sıraya kadar ilerlemiştir. Yolda insanlar dostumuzu durdurup Dulwich’teki Baraka’ya (mekânın adı bu) nasıl gidebileceklerini sormaya başlamıştır. Restoran artık uluslararası bir ün kazanmıştır ve dünyanın her yerinden insanlar gelip görmek istemektedir.
Nihayet 1 Kasım 2017’de, yani sahte restoran kurulduktan tam 6 ay sonra, Londra’daki mekânlar sıralamasında 1’inci sıraya yükselir. Artık Baraka, Londra’nın en çok beğenilen, en yüksek puanları alan, hakkında en güzel yorumlar yapılan restoranıdır. Rezervasyon taleplerinin ardı arkası kesilmemektedir.
Sanal ve fiziksel gerçeklik
Elbette hikâye burada bitmiyor; nihayetinde yazar sitenin yöneticileri ile görüşüp durumu açıkladıktan sonra barakasının bahçesini ve çatısını göstermelik de olsa bir iki günlüğüne restorana dönüştürüyor. Konuklarına Londra’nın en iyi restoranında bir akşam yemeği yemenin keyfini yaşatıyor.
Gazeteciler olarak bizim bu hikâyeden çıkarmamız gereken dersi iletişimci James Potter çok önce anlatmıştı: ‘İnsanlar artık biri fiziksel diğeri sanal olmak üzere iki farklı gerçekliğin içinde yaşıyor.’
Ve biliyoruz ki sanal gerçeklik kolaylıkla manipüle edilebilir. Dikkatli olmazsanız, araştırmanızı doğru düzgün yapmazsanız avlanırsınız.