Sabah

Kerem ALKİN

-

EKONOMİ-POLİTİK

dünyanın ‘2.

Soğuk Savaş’a girdiğine dair ‘subliminal’ bir bilinçaltı saldırı ile karşı karşıyayız.

2. Soğuk Savaş döneminde, ‘4 suratlı mitolojik varlıklar’ gibi, dünya siyasetine şekil veren ülkelerin siyasi ilişkileri de matruşkaya dönüşmüş durumda. İç içe geçmiş yüzlerden oluşan matruşka parçaların­da, ABD, Rusya ve Çin, hepsinin birden fazla yüzü söz konusu ve hangisinin gerçek yüz olduğunu anlamak hayli zor. Bu nedenle, Suriye meselesi başta olmak üzere, Rusya ne zaman Türkiye ile hangi ‘yüzü’ ile diplomatik ilişkiyi sürdürüyor; ikili ilişkileri­n sürekli ‘güven’ ve ‘samimiyet’ testinden geçtiği bir sürecin içindeyiz. Bu noktada, ABD’nin bir önceki başkanı Obama döneminde, Rusya ve Körfez için izlenen siyaset bambaşkayd­ı ve bunun bir uzantısı olarak, hem Rusya’ya hem de Körfez’e petrol fiyatları üzerinden ‘gözdağı’ verilmeye çalışıldı. 2008’de 149 doları, 2012’de ise, 130 dolara yakın bir seviyeyi test etmiş olan bir varil ham petrol fiyatı, 2015 ve 2016’daki çöküş ile 30 doların dahi altını gördü; ardından, ABD petrol ve enerji şirketleri­nin isyanı ile, 40 dolar civarına yerleştiri­ldi. Rusya ve Körfez ülkeleri ekonomik açıdan hayli zor bir sürece girdiler. Rusya 280 milyar dolar döviz rezervi kaybetti.

Bugün ise, Başkan Trump ile ABD, bu defa Çin’e ve Asya-Pasifik’e yönelik yeni bir oyun kurgusu içinde. 9e Rusya’nın ve Körfez’in konumu değişti. Bu durum, Çin’in enerji ihtiyacını karşılayan İran için yeni zor günleri gündeme getirdi. Oysa Obama döneminde, İran ile ‘nükleer anlaşma’ sağlanmışt­ı. 2018 için ortalama varil petrol fiyatı 60 dolar olarak beklense de, İran gerginliği ile petrol 70 dolara doğru hamle yaptı. Bu yeni kurguda, petrol ithalatına bağımlı ülkelere yönelik, ‘enflasyoni­st baskı’yı ve ‘enerji ithalatı faturası’nı tırmandırm­aya yönelik bir ‘sert ve acımasız’ oyun gözleniyor. Türkiye olarak, 2018’i stratejik açıdan çok iyi kurgulamam­ız gerekecek.

kerem alkin#sabah com tr

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye