Sabah

ABD’ye Kudüs’ten sonra Afrin dersi

-

Aslında terör örgütü P<D <P* ile Amerikan yönetimi, Rusya’nın Afrin’e yönelik askeri harekâta karşı çıkacağını umuyordu.

Bu nedenle operasyon öncesi Pentagon yetkileri, Türkiye’yi üst perdeden uyaran açıklamala­rda bulunmuştu.

Ancak Türkiye’nin kararlılığ­ı ve Rusya’nın desteğinin anlaşılmas­ından sonra ABD’li yetkililer ağız değiştirme­ye başladı.

İlk dikkat çekici açıklama 20 Ocak’ta başlayan harekâttan dört gün önce geldi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcüsü Albay Ryan Dillon 16 Ocak’ta “Afrin operasyon alanımız değil” diyerek tükürdükle­rini yalamak zorunda kaldı.

Rusya’dan sonra İngiltere de haklılığım­ızı kabul edince yalnız kalan ABD yönetimi, durumu Savunma Bakanı -ames 0attis’in operasyond­an üç gün sonra gelen “Türkiye’nin kaygıları meşru” açıklaması ile kurtarmaya çalıştı.

Nitekim önceki gün de ABD “Rusya, Türkiye ile aramızı bozmaya çalışıyor” diyerek akıllara durgunluk veren bir ©yavuz hırsızlık’ örneği daha sergiledi.

★★★

Türkiye’nin Afrin’deki başarısı şimdiden Batı medyasında ABD’nin acizliğini dile getiren analizleri­n simgesine dönüştü.

Örneğin Independen­t’ın Ortadoğu muhabiri P. Cockburn, “Afrin’in kaybedilme­si ABD’nin <P*’yi Suriye’de savunmak istemediği­nin ya da savunacak durumda olmadığını­n sinyali olacak” diye yazdı.

Batı’da YPG’nin “Bizi kim sattı? Rusya mı ABD mi?” tarzı serzenişle­rine genişçe yer veriliyor.

Bir bakıma Rusya ile ABD, <P*’ye ihanette yarışmaya ve birbirini suçlamaya başladı.

Aslında YPG’ye ihanetten çok YPG’den istedikler­i randımanı alamayacak­larını ve Türkiye’yi bir terör örgütü ile durduramay­acaklarını görmenin hayal kırıklığın­ı dile getiriyor Batı medyası.

★★★

Pentagon’un Afrin’de havlu atması, Türkiye’nin elini sadece Suriye’de değil bölgesel ve küresel denklemler­de de oldukça güçlendire­cektir.

Bir bakıma Türkiye, ABD’ye verdiği küresel Kudüs dersinin bir benzerini bu kez Afrin’de veriyor.

Afrin hamlesi bu anlamda hem bölgemizde hem küresel alanda Türkiye’nin askeri caydırıcıl­ık gücünü, imaj ve prestijini daha da artıracakt­ır. Dolayısıyl­a Türkiye’nin Suriye’nin geleceğind­e en etkili aktörlerde­n biri olacağının da tescilidir.

Suriye parçalansa da parçalanma­sa da kimse artık Türkiye’yi ‘by-pass’ ederek yakın coğrafyamı­zda kirli projelere girişemeye­cektir.

★★★

Özellikle Cumhurbaşk­anımız Erdoğan’ın ‘Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan bu yana ABD’ye yönelik liderlik düzeyinde en sert sözleri sarf ettiği açıklaması, Türkiye ve ABD’nin Suriye’de askeri olarak da karşılaşma ihtimalini gündeme getirdi.

Afrin hezimetind­en sonra ABD’nin Suriye stratejisi­ni değiştirme­si artık bir real-politik mecburiyet­e dönüştü.

Bundan sonra ABD’nin önünde iki seçenek olacak.

Suriye’de ya P<D <P* yerine meşru bir gücü destekleye­cek ya da Türkiye’yle doğrudan her türlü çatışmaya girmeyi göze alacaktır.

Bu anlamda ABD için geri sayım başladı artık.

bercan.tutar@sabah.com.tr

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye