İsim babası ABD
PKK’YI bize YPG ya da SDG diye yutturmaya kalkan ABD’nin foyası gün ağarmadan ortaya çıkmadı mı?
Kırk yıllık Yani olur mu Kani” özdeyişi, şimdi de Afrin Operasyonu dolayısıyla doğrulanıyor. 40 yıllık PKK’yı bize YPG ya da “Suriye Demokratik Güçleri” (SDG) diye sunmaya kalkan ABD’nin foyası gün ağarmadan düşmedi mi?
Dil sürçmesi değilmiş
Geçen hafta ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Neuart Suriye’nin kuzeybatısındaki PYD/PKK unsurlarıyla ilgili konuşurken ABD yönetiminin her zamanki “YPG” yerine doğrudan “PKK” demişti ya... Neuart “Türkiye, Suriye’nin kuzeybatısında BAŞYAZI DEAŞ’tan gözünü çevirip PKK’nın peşine düştü. Orada istikrar istiyoruz” diyerek, PKK’ya yine atıfta bulunmuştu.
İsim babası ABD’ymiş
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) internet sayfasında son yapılan güncellemede de ülke profilleri bölümünde PYD/PKK “Suriye’deki yabancı kaynaklı terör örgütleri” arasında yer aldı. CIA’ya göre Salih Müslim de “PKK’nın Suriye kolunun lideri”dir. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Thomas da temmuzda ABD’deki Aspen Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada PKK’nın Suriye uzantısı YPG/PYD’nin adının “Suriye Demokratik Güçleri” (SDG) olarak değiştirildiğini itiraf etmişti. Açıkça görüldüğü gibi bu “Stratejik Ortaklık” kavramını artık “Stratejik Kalleşlik” şeklinde değiştirmek gerekiyor.
Temel gibi ABD
Hani bir Temel fıkrası vardır ya... Fıkradaki Temel’in yerini şimdi ABD almış durumda.
Temel bankaya girip, veznenin önünde durmuş.
Cebinden bir tabanca çıkartıp, kendi başına dayamış.
Parmağını tetiğe koyup veznedarı tehdit etmiş.
- Kasadaki bütün paraları hemen bana vermezsen rehineyi vuracağım, demiş.
Rezillikler bitmiyor
Gücünü ve itibarını gidip PKK’ya teslim eden ABD, Afrin Operasyonu söz konusu olunca çırpınıp duruyor. Ve bu akılsızlıkları yetmezmiş gibi NATO ağında bulunan radar verileri üzerinden Türk savaş uçakları ve insansız hava araçlarının her hareketini PKK’ya servis ediyorlarmış.
Kafaları neden karışıkmış?
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı General H. R. McMaster, Erdoğan-Trump görüşmesi sonrasında yaşanan açıklama krizi ertesinde telefonla görüşmüşler. Hürriyet’in haberine göre McMaster, Beyaz Saray yönetimi arasında açıklama konusunda koordinasyonsuzluk yaşandığını kabul etmiş. Bu koordinasyonsuzluğun nedenini ise “Görüşme gerçekleşirken biz Davos’taydık, açıklamayı yapan ekip ise Washington’da Beyaz Saray’daydı” diyerek gerekçelendirmiş.