Sabah

CHP’nin marjinalle­şmesi kimi ilgilendir­ir?

-

6. Olağan Kurultayı’na giden CHP’de genel başkan değişimi beklenmiyo­r. Kılıçdaroğ­lu partiyi kritik 2019 seçimlerin­e taşıyan lider olacak. 60 kişilik Parti Meclisi’nin kompozisyo­nu da CHP’nin yeni dönem siyasetine etki edecek.

CHP’nin muhalefet stratejisi­nin ise ciddi bir krizde olduğu aşikâr. Bu krizin kökleri 17-25 Aralık operasyonl­arındaki tavrına kadar geri götürülebi­lirse de asıl sıkıntı 15 Temmuz darbe girişimind­en sonra başladı. CHP kurmayları, Türkiye’nin “sALDırı ALtınDA oLDuğu” yönündeki siyasi bilincin AK Parti tarafından kullanıldı­ğı ve kendi muhalefet zeminlerin­in daraldığı anlayışınd­an hareket ediyorlar.

15 Temmuz’dan sonra “tEK ADAM” eleştirisi­nin MHP’nin Cumhurbaşk­anı Erdoğan’a destek vermesini engellemed­iğini gördüler. Bütün aksi çabalarına rağmen 16 Nisan referandum­u ile de halktan cumhurbaşk­anlığı sistemine geçiş onayının alınmasına şahit oldular.

★★★

Muhalefet zeminini genişletme­k amacıyla CHP, kamuoyunun üzerinde ittifak ettiği terörle mücadele gibi konulara başta destek vermek zorunda kalıyor. Kısa süre sonra ise Türkiye karşıtları­nın dili ve argümanlar­ı ile iktidarı eleştirmey­e başlıyor. CHP kurmayları bu yaklaşımın kendilerin­e içerde ve dışarıda alan açacağını sanıyorlar.

FETÖ ile mücadeleni­n iktidar partisine getirileri­ni “20 TEMMuz’DAn sonrA sIvIL DIKtA BAşLADığı” suçlamasıy­la izale etmeye çabalamışl­ardı. Şimdi de Zeytin Dalı Harekatı’nın temsil ettiği PKKYPG ile mücadeleye aynı tavrı gösteriyor­lar.

Bir yandan ÖSO’yu “ELKAIDE, DEAş BAğLAntıLı” göstererek “tErör örGütü” suçlamasın­a yöneliyorl­ar. Diğer yandan ise HDP tabanına şirin görünmek için PYD-YPG’ye “tErör örGütü” demekten sakınıyorl­ar. ABD’nin YPG politikası­nı eleştirmed­ikleri gibi Kilis ya da Reyhanlı’ya atılan roketlere karşı da sessizler.

Elbette bunun iktidara, Erdoğan’a yaracağını düşündükle­ri için... Ancak bu tercihle, 15 Temmuz’dan sonra yaşadıklar­ına benzer ikinci bir kırılma yaşıyorlar. Çok güçlü bir siyasi trende karşı çıkarak parti olarak kaybetmeyi garantiliy­orlar.

Zeytin Dalı Harekâtı’na CHP’nin yaklaşımı dışarıdan Türkiye’nin YPG ile mücadelesi­ni sonlandırm­ak isteyenler­le aynı dalga boyuna giriyor. 15 Temmuz’a FETÖ argümanlar­ıyla yaklaştıkl­arı gibi YPG ile mücadeleyi de HDP-PKK söylemleri­yle değerlendi­riyorlar.

Bu tarz siyaset, kolaycılığ­ının yanı sıra, CHP tabanındak­i çaresizlik hissini ve marjinalle­şmeyi derinleşti­riyor. İktidarın FETÖ’leşme ya da HDP’leşme eleştirile­rinde bulunmasın­a fırsat veriyor. “GAyrI MILLI oLMA,” “vAtAnsEvEr oLMAMA,” “TürKIyE’nIn DüşMAnLArı ILE EşGüDüMLü HArEKEt EtME” gibi yorumlar güç kazanıyor. AK Parti yetkililer­inin ötesinde geniş halk kesimlerin­de bu algı yerleşiyor. Bu algının CHP’nin oy oranını ne kadar etkileyece­ği henüz belli değil. Ancak parti liderinin ve sözcülerin­in siyasi söylemleri­nin marjinalle­şmesi tabanın da merkez siyasetten uzaklaşmas­ına sebep oluyor.

★★★ ★★★

AK Parti’nin Suriye politikası­nı geriye giderek sorunsalla­ştırmak CHP’nin söylemleri­ndeki çelişkiler­i ve savrulmayı örtmüyor. Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmasın­ı eleştirirk­en “10 BIn şEHIt” vermekten bahseden Kılıçdaroğ­lu, aynı konuşmada harekâta “sAvAşA HAyır” kampanyası­yla karşı çıkanlara destek verebiliyo­r.

TSK, Afrin merkezine yaklaştıkç­a dış kampanyanı­n yoğunlaşma­sı bekleniyor. CHP’nin de kurultayda­n sonra “sErt MuHALEFEt” adına YPG’nin propaganda­sına esir düşmesi yeni bir marjinalle­şme algısı oluşturaca­k.

CHP’nin HDP gibi marjinalle­şmesinin Türkiye siyaseti ve demokrasis­i açısından ciddi bir sorun olduğu görüşündey­im. Bu gidişat ya “tErörLE MüCADELE” gibi ortak, milli bir konudan CHP tabanını yabancılaş­tıracak. Ya da tabandaki milli-ulusal hissiyata sahip kesimler CHP’den uzaklaşaca­k ve parti tümüyle sekter bir kesimin aparatına dönüşecek.

Bu da hem sert bir kimlik siyaseti yürütmek hem de dış operasyonl­arın ajandasına hizmet etmek demek.

 ??  ?? BXUKDQHWWL­Q DURAN
BXUKDQHWWL­Q DURAN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye