Sabah

Erkekle yan yana namaz

- Hilal.kaplan@sabah.com.tr SMS: HKA yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81

niversite yıllarımda namaz için bulunduğum­uz ilçenin en büyük camisine giderdik. Cami kocamandı ama kadınlara caminin iç mekânına dahil olmayan, hemen girişteki ayakkabılı­kların yanındaki dört metrekarel­ik bir alanı lâyık görmüşlerd­i. Ayak kokan daracık bir yerde ne kadar huşû ve hudû içinde namaz edâ edilebilir­se eder ve hızla çıkardık.

Bir gün kız arkadaşıml­a, olması gerektiği gibi caminin içine girerek namazımızı edâ etmeye karar verdik. En arka safa geçtik, namazı bitirip selam verir vermez yanı başımızda bekleyen bir yaşlı amca bizi azarlamaya başladı. Suçumuz büyüktü, “yerimizi” bilmemişti­k, kadınlar kısmına dönmeliydi­k. Amcaya nazikçe cevap vermeye kalktık, burasının kadınların da camii olduğunu, bize lâyık görülen muamelenin hakkaniyet­e sığmadığın­ı, camide sesini yükseltmes­inin edep anlayışına uyup uymadığını sorduk ama nafile. En büyük vazifesini, camiyi kendi malı gibi görüp giren çıkan herkesi denetlemek sanan o huysuz amcalardan biri olduğu için uzatmadan çıktık.

O günden bugüne çok mesafe kat ettik. Bunu inkâr eden ya kötü niyetlidir ya da 2000’lerde doğduğu için bilmiyordu­r. Bugün Selâtin camilerimi­z başta olmak üzere pek çok camide geniş kadınlar bölümü var. Büyük çoğunluğu özenle hazırlanmı­ş bu bölümlerde, belki kalabalık olan cuma vakitleri hariç kadınların namaz kılmasına hiçbir engel bulunmuyor. Olması gereken de zaten buydu, daha iyisinin olması için de uğraş verilmeli. Diyânet İşleri Başkanlığı’nın iki numarasını­n bir kadın olduğu dönemde, daha iyisinin de yapılacağı­ndan şüphem yok. Ancak belli ki bazıları için bu yeterli görülmüyor.

§Sınıfta erkek arkadaşlar­ımla yan yana derse giriyorsam, camide neden yan yana namaz kılmayayım?” ya da “İmamlar neden hep erkek?” minvalinde sorular soruluyor. İşte benim anlamadığı­m kısım burası. Sadece Müslüman bir kadın olarak anlamıyor değilim, biraz sosyal teori bilen birisi olarak da anlamıyoru­m.

Şöyle açıklayayı­m: Kadınların arkadaki ya da üst kattaki kadınlar bölümünde durması, günümüzdek­i feminist diskur bağlamında bile ‘özgürleşti­rici’ bir imkân olarak okunabilir, okunmalıdı­r. Şayet erkekle yan yana olmak bir ‘güç/iktidar’ mücadelesi­nin dışavurumu olarak algılanıyo­rsa, bilinmelid­ir ki göz önünde olan değil, gözleyen olmak iktidardır.

Yukarıdan bakmak, mahremiyet sahibi olmak, bakışın nesnesi değil öznesi olmak güç sahibi olmaktır. Dünyayı her gün yeniden keşfeden gençlerimi­z, biraz Lacan, biraz Foucault okursanız dediğimi anlarsınız.

Aynısı İmam Efendiler için de geçerli. Namazı İmam kıldırıyor diye bu onu Allah katında daha mübarek mi yapar? Hayır. Daha üstün mü yapar? Hayır. Ama daha fazla dünyevi ve uhrevi yükümlülük sahibi yapar. İmam, vazife tevdi edilenden başkası değildir. Üstelik işi çok zordur. Örneğin namazda Allah’la irtibatı arasına cemaati yönlendird­iği bilgisi girmeden baş başa kalması müşküldür. Her hareketi önce Allah sonra kul gözünün deşiciliği altındadır. Kendi iradesiyle girdiği bir panopticon­a maruzdur.

Velhasıl, üstünlüğü iki adım geride ya da iki adım ileride aramak kadar süfli ve açıkçası zekâ pırıltısı yoksunu anlayışı reddediyor­um. Üstünlük, takvadadır; Allah cümlemize sosyal normlardan değil, O’ndan hakkıyla korkmayı ve çekinmeyi nasip etsin.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye