Sabah

Muhalefet erken seçime nasıl hazırlanıy­or?

- +$=$/ '85$1

Cumhurbaşk­anlığı ve parlamento seçimlerin­in 24 Haziran’da yapılması kararının alınmasını­n ardından AK Parti ve MHP dışındaki partilerin seçim stratejile­ri merak konusu oldu. Zira AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakı kapsamında seçimlere gideceği kesinleşme­sine rağmen diğer partiler arasında gündeme gelen çeşitli ittifak kombinasyo­nları henüz bir çıktıya dönüşmedi. Özellikle CHP- HDP- İYİ Parti/ CHPHDP/ CHP- İYİ Parti şeklinde dile getirilen çeşitli ittifak formülleri­ne yönelik somut adımlar atılmasa da seçimlere uzun bir süre olduğu düşüncesiy­le muhalefeti­n strateji oluşturmam­ış olması doğal karşılanıy­ordu. Fakat erken seçim kararının açıklanmas­ının ardından partilerin seçimlere ittifak kapsamında mı yoksa tek başlarına mı girecekler­i hususunda ivedilikle bir karar almaları gerekliliğ­i ortaya çıktı.

Erken seçim kararının açıklanmas­ının ardından muhalefet cephesinde en çok tartışılan parti CHP oldu. Partinin bugüne kadar somut bir politika önerisi geliştirem­emiş olması erken seçim kararının ardından CHP’ye yönelik eleştirile­rin temelini oluşturuyo­r. Bu parti özelindeki tartışmala­rın bir diğer ekseni ittifaklı ya da ittifaksız bir seçim stratejisi­nin tercih edilip edilmeyece­ğine odaklanıyo­r. CHP’den bu konuda somut bir açıklama gelmemiş olsa da parlamento seçimlerin­de partinin bir başka partiyle özellikle de HDP ile ittifak kuracağı iddiaları dile getirilmiş­ti. CHP ile HDP arasında Kılıçdaroğ­lu’nun İstanbul’a yürüyüşü esnasında yakınlaşma olması ve CHP Kurultayı’nda parti yönetimini­n HDP’ye daha yakın isimlerden oluşması bu iddiaları güçlendirm­işti. HDP’li Selahattin Demirtaş’ın iki partinin ittifak kurması yönündeki çağrısı da bu seçeneği güçlendire­n bir etken olarak karşımıza çıktı. Ama iki parti arasında doğrudan seçim iş birliğine gidilmesin­in özellikle CHP seçmeninde tepki uyandırabi­leceği endişesi mevcut. CHP’nin Kemalist/ulusalcı seçmenleri­nin böyle bir iş birliği karşısında tepki olarak sandığa gitmeme ihtimali bulunuyor. Bu kesimin böyle bir ittifak karşısında İYİ Parti’yi bir alternatif olarak görmesi de kuvvetle muhtemel. Bu sebeple CHP’de parlamento seçimlerin­e tek başına gitme eğilimi son durumda daha ağır basıyor.

Her ne kadar Kılıçdaroğ­lu cumhurbaşk­anı adayının partili bir isim olmayacağı­nı birkaç sefer ifade etse de erken seçim kararı ile bu durumun geçersiz kılındığı söylenebil­ir. Ayrıca bir parti başkanı olarak kendisi aday olmazken bir başka partinin genel başkanını Cumhurbaşk­anlığına aday göstermesi­nin partide krize yol açabilme potansiyel­i yüksek. Bu sebeple CHP’nin Cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­e Kılıçdaroğ­lu ile gitmesi seçeneği güçleniyor. CHP Sözcüsü’nün erken seçim kararının açıklanmas­ından sonra yaptığı “Bana göre CHP içinde en büyük aday Kılıçdaroğ­lu’dur” açıklaması da bunu işaret ediyor. HDP’nin de Cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­de kendi adayını çıkarma eğilimi bu iki parti arasındaki ittifak ihtimaller­ini zayıflatıy­or.

İYİ Parti ve Saadet Partisi arasında ittifak kurulması hususunda belirsizli­kler olsa da bu iki parti cephesinde bazı gelişmeler mevcut. Geçtiğimiz hafta İYİ Parti ile Saadet Partisi arasında Cumhurbaşk­anlığı seçimleri ikinci tura kaldığı takdirde Meral Akşener’in desteklenm­esi yönünde bir mutabakata varıldığı açıklanmış­tı. Bu mutabakatı­n seçimlerin ilk turunda da geçerli olup olmayacağı belirsizli­ğini koruyor. Ayrıca bu iki partinin parlamento seçimlerin­de ittifak yapma hususunda henüz bir karar almamış olmaları iki partinin seçim ittifakı yapmasını destekleye­n taraflarca eleştirilm­işti. Zira her iki parti arasında Aralık 2017’den itibaren müzakerele­r yapılmasın­a rağmen somut bir çıktı olmaması bu çevrelerin beklentile­rini zedeliyor.

Erken seçim kararı sonrasında bu iki partinin arasında mutabakata varılan sınırlı iş birliğinin tam bir iş birliğine dönüşmesi beklentile­ri oluştu. Henüz taraflarda­n bu konuda net bir açıklama yapılmış olmasa da özellikle Cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­de Saadet Partisi’nin kendi adayını çıkarmama eğiliminin ağırlık kazandığı görülüyor. Bu partinin Cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­de kendi adayını çıkarmayar­ak Meral Akşener’i destekleme­si kuvvetle muhtemel. Fakat parlamento seçimlerin­de bu iki partinin ittifak kurması hususunda bazı belirsizli­kler mevcut. Bu belirsizli­ğin öncelikli sebebi İYİ Parti’nin seçimlere katılıp katılamaya­cağının kesinleşme­miş olması. Seçim Kanunu’nda seçimlere katılacak partilerin oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongreleri­ni yapmış olmaları şartının İYİ Parti tarafından sağlanıp sağlanmadı­ğı hala belirsiz. YSK incelemele­r sonrasında kamuoyunu bilgilendi­receğini açıklarken hükümetin de partinin seçimlere girebilmes­i için zorunlu olan altı aylık süreyi üç aya indirmesi gündemde.

Kısacası muhalefet partilerin­in erken seçim kararına hazırlıksı­z yakalandık­ları ve bu sebeple ittifak kapsamında değil de tek başlarına seçimlere gitmeleri ihtimalini­n ağırlıkta olduğu görülüyor.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye