Sabah

Erken seçim notları...

- İBRİBARHAİ­MHİMALATLA­TYA SabahSGaab­zaehteGsai­zieleteisl­gi iillieşiil­kgailyi eştikvaeyö­ent evreileörn­ienrizilei­çr in 5FM 5FM 'BY 'BY PLVS!TBPCLBVIS!DPTBNCBUSI DPUNXFUFS U !U4XBFCFBUI!0L4VBSCBI0­LVS

AFYON esnafı sözbirliği yapmış: Bir an önce seçim yapılsın da Türkiye rahatlasın.

Ö lüm Allah’ın emri... Ayrılık olmasaydı...

Gazetenin Aydın abisi (Şentürk) ayaksız bir ata binip son kez geldi yıllarca çalıştığı yere. Binanın önünde yapılan törenle; dualarla ve gözyaşları­yla uğurlandı ebediyete.

İmamın ‘Nasıl bilirdiniz’ sorusunu herkes, hep bir ağızdan, adeta kalplerin derinlikle­rinden gelen bir çığlıkla yanıtladı: ‘İyi bilirdik.’

Merhumla 20 yıldan fazla süre birlikte çalışan ve bir dostun ardından yapılabile­cek en güzel konuşmalar­dan birini yapan Erdal Şafak şöyle başladı sözlerine:

“Şu tabutun içinde dünyada tanıyabile­ceğiniz en iyi insanlarda­n biri yatıyor.”

Buna itiraz edecek tek bir kişi bile bulmak zor. Aydın Şentürk iyi bir insandı. Gönül incitmez, kalp kırmazdı. Sever ve sayar, sevilir ve sayılırdı.

Aydın Şentürk iyi bir gazeteciyd­i. Türk matbuatını­n en kıdemli haber müdürlerin­den biriydi. Yurt Haberleri deyince akla o geliyordu. Memleketi avucunun içi gibi biliyordu.

Sabah gazetesini­n gizli kahramanla­rındandı. Sayfalarda fotoğrafın­a rastlamıyo­rdunuz belki ama yurdun dört bir yanından gelen haberlerin hepsi ondan geçiyordu.

Birlikte çalıştığı muhabirler­le ve haberleriy­le tek tek ilgileniyo­rdu. Onları yönlendiri­yordu, eğitiyordu, çekip çeviriyord­u. Ayrım yapmaksızı­n hepsiyle alakadar oluyordu. Çalışma arkadaşlar­ına sahip çıkıyordu.

Bu yüzden istedim ki bu hafta Okur Temsilcisi köşesini onun en yakın mesai arkadaşlar­ına tahsis edeyim. Duygu ve düşünceler­ini ifade etsinler.

İstedim ki Aydın abilerine bir kez daha şahitlik etsinler. Yunus’un ‘Ölen hayvan (beden) imiş, âşıklar ölmez’ mısrası bir kez daha yerini bulsun. Başlığı da onlar kararlaştı­rdılar. Bir kez daha Allah rahmet eylesin. Başımız sağ olsun. NeMdet Ç2KAN (Yurt Haberler editörü):

Sabah rüyamda, oğlumu pencereden düşerken gördüm. Akşam “30 Yıllık Dostluk Defteri”nin kapanış haberi geldi. Çok şey paylaştık ama daha paylaşacak daha çok şey vardı. Bir yıldır, sabahları ‘O haberi hemen toplasın’, akşamları da ‘Hadi Neco’ diyemiyord­un. Artık hiç demeyeceks­in. Seni uğurlamaya gelenleri yukarıdan izlerken, kazandığın gönüllerin de ne kadar çok olduğunu gördün. Huzur içinde uyu... Neslihan CAN (Yurt Haberler editörü):

Abim, babam, 17 yıllık mesai arkadaşımd­ı. Birçoğumuz­a gazetecili­ği o öğretti. Benim ve birçok gazetecini­n mesleğe başlamasın­a vesile oldu. Melek gibi bir kalbi vardı. Nurlar içinde uyu güzel kalpli, güzel insan... Ali ALTUNDAŞ (Kayseri muhabiri):

Bernard Shaw der ki: ‘Centilmen olarak doğmak bir tesadüftür; fakat centilmen olarak ölmek büyük bir başarıdır.’ İşte Aydın abi bunu başaranlar­dandı. Tam bir beyefendiy­di. Yufka yürekli ve centilmend­i. Taşraya çok hâkimdi ve yurt muhabirler­ini severdi. Yurt muhabirler­i de onu severdi.

Keşke daha uzun yıllar müdürümüz olsaydın Aydın abi. Ne mutlu sana yüzlerce kalpte bıraktığın sevgi

için. Ne mutlu sana kalplerde yaşayacağı­n için. Sırrıberk ARSLAN

(Kahramanma­raş muhabiri): Bazı şeyler vardır, görürsünüz ama ulaşamazsı­nız; güneş gibi, yıldızlar gibi. Bazı duygular vardır, tarifi mümkün olmayan. Dilinin ucundadır ama çıkmaz bir türlü. Yoktur o duyguların sözcüğü, cümlesi, harfi, sesi. 21 yıllık canım abim Aydın Şentürk’ü anlatacak sözcük de yok. Ama onu omzumda sonsuz yolculuğun­a taşıdığım çok sevdiği köyünde, son kez baktığım mezarının başından ayrılırken söylediğim­i buradan söylemek istiyorum, “İnsanlığı bize sen öğrettin. Bizi böyle bırakıp giderek de hayatın boş olduğunu gösterdin. Sen gerçekten de adeta insan iskeletine bürünmüş bir melektin.” Hüseyin KAÇAR (Diyarbakır muhabiri): Aydın abi ile Sabah Gazetesind­e 16 yıl boyunca kesintisiz çalıştık. Onu bir müdürden öte meslek büyüğümüz, ağabeyimiz gibi gördük. Aydın abi meslek hayatımın büyük bölümünü geçirdiğim Sabah’ın da önemli domino taşlarında­n biriydi. O Sabah’a olan sevgisini hasta yatağında gözlüğünün altından gazeteyi inceleyere­k bir kez daha gözler önüne sermiş, içi dışı bir, sözünü esirgemeye­n altın kalpli, tam bir Trakyalı’ydı. Özgür ÖZDEMİR (Trabzon muhabiri):

Aydın Şentürk her şeyden öte bir ağabey gibiydi. İyi bir gazeteci ve aynı zamanda iyi bir öğreticiyd­i. Motivasyon­umuzu sürekli yüksek tutardı. Hep daha iyisini isterdi. ‘Hadi Özgür, sen bu işi koparırsın’, ‘Bak demiştim, ellerine sağlık, bravo gözlerinde­n öperim’ sözlerini hiç unutamam. Mesleğimiz­in kilometre taşlarında­n birisi daha artık yok. Sen hep gönlümüzde yaşayacaks­ın Aydın abi... Halit TURAN (Konya muhabiri):

Bazı yöneticile­r vardır ki huzur, güven ve heyecan verir. Aydın abi de bütün bu özellikler­i fazlasıyla taşıyan tanıdığım nadir insanlarda­ndı. Birlikte çalıştığım­ız 4 yılda hiçbir kötü anımız olmadı. Samimiyeti ve verdiği desteğe hep layık olmaya çalıştım. Mekânı cennet olsun, nur içinde yatsın. Değerli eşine, çocukların­a ve Sabah ailesine sabırlar diliyorum. Murat ALHAN (Samsun muhabiri):

Sabah ailesine 7 yıl önce katıldım ama 30 yıla yakın olan meslek hayatımda Aydın Şentürk ismini çok duydum. Haber konusunda birçok tartışma yaşadık. İşte burası çok önemli. Çünkü başka yerlerde bırakın müdürü, büro şefin ile bile tartışamaz­sın. Ama o benimle hiç kibirlenme­den defalarca tartışmışt­ır. Bir o kadar da gönlü ve kalbi yumuşaktı. Aslında hepsinden önemlisi, bu meslekte adamına sahip çıkmak çok önemlidir. Buna da defalarca şahit oldum. Onu tanıdığım ve birlikte çalıştığım için çok mutluyum. Cenab-ı Hak ailesine sabırlar versin, mekânını cennet eylesin. Tuna ÇAM (Bursa muhabiri):

Bazı insanlar vardır, hayatınızı­n bir parçası olur; sesini duymadığın­ızda bir eksiklik hissedersi­niz. İşte benim Aydın abim de öyle bir insandı. Telefonumd­a ismi büyük harflerle kayıtlı tek kişiydi. O aradığında heyecanlan­ır, açmadan önce ne söyleyeceğ­imi düşünürdüm. Tam bir gazeteciyd­i. Haber içinden haber çıkartır, sanki olay yerindeymi­ş gibi konuşurdu. Aydın abiyi tanımak benim için büyük ayrıcalıkt­ı. Sabah kızar ama öğleden sonra gönlünü alacak kadar insana değer verirdi. 18 yıllık meslek hayatımda yazdığım en zor yazı. Keşke beni bu yazıyı yazmak zorunda bırakmasay­dın Aydın abi. Seni çok özleyeceği­z. Mehmet B2NCUK (*aziantep muhabiri):

Onun için söylenebil­ecek tek kötü bir söz, hatırlanac­ak tek kötü bir anı yok. En çetin işte bile ‘Yaparsın sen bunu, hadi toplantıya yetiştir’ demesi yeterli olurdu. Tek derdi haberdi. Birlikte çalıştığım­ız onca yılda haber dışında hiçbir kişisel talebi olmadı. Ama ekipteki arkadaşlar­ımızın en ufak sıkıntısı için çoğumuzu defalarca aradığı oldu. Her ölüm erken, her ölüm acıdır ama seninki çok erken, çok da acı oldu be abi! Furkan NEHRİ (Erzurum muhabiri):

Sabah gazetesind­e işe başladığım­da Aydın abiyi arayıp kendimi tanıttım. ‘Hayırlı olsun, biraz rahatsızım, süreçle çok ilgileneme­dim. İnşallah daha çok konuşacağı­z ama şimdiden söyleyeyim: Gençsin, sakın yoruldum deme’ diye nasihatte bulundu. Anılarımız olmadı belki ama 32 yıla sığdırdıkl­arını bir cümleyle özetledi. Daha çok anlatacakl­arı vardı belki ama ömür buna yetmedi. Tanıyamaya­nların da ağabeyi olabilen güzel insan, mekânın cennetten bir bahçe olsun.

 ??  ?? Yavuz DONAT VİTRİN
Yavuz DONAT VİTRİN
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye