Erdoğan’ın karşısına çıkmamak için çırpınıyor
Adalet Bakanı Gül, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına çıkmamak için her yolu denediğini, her türlü ittifakı da içine sindirdiğini söyledi
Türkiye 24 Haziran 2018’de erken seçime gidiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 18 Nisan’da MHP Lideri Devlet Bahçeli ile Külliye’de yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada bu tarihi kararı kamuoyu ile paylaştı. Ardından siyasi kulisler de hareketlendi. Ana muhalefet partisi hâlâ adayını belirleyemezken İYİ Parti’ye 15 milletvekili ile verilen destek akıllara 1977’deki Güneş Motel skandalını getirdi. Peki şimdi süreç nasıl işleyecek? Seçimleri hakkında merak edilen tüm soruları Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sorduk.
■ Muhalefetse bu erken seçimi ‘baskın seçim’ olarak adlandırıyor. Ne dersiniz?
Bu Meclis neredeyse üç yaşında. Terör saldırılarının, iç ve dış kuşatma çabalarının, çukur terörünün ve en nihayet 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı bir üç yıldan söz ediyorum. Üstelik geçtiğimiz yıl Türkiye, hükümet sistemi değişikliği hususunda tarihi bir referandum gerçekleştirmiş ve milli irade değişikliğe ‘Evet’ demiş. Son olarak, AK Parti ve MHP seçime ‘Cumhur İttifakı’ ile gitme kararı almış. Tüm bu şartlar muvacehesinde muhalefetin baskın yediği iddiası, ihmalkarlığının ve maalesef tembelliğinin tezahüründen başka bir şey değil. Tabi bir de, siyasi partiler için seçimden korkmanın yegane sebebi, milli iradenin tezahür edeceği yöne olan güvensizliktir. ‘Hodri meydan’ diyorsan, meydandan kaçmayacaksın.
■ CHP’ye gelelim o halde. CHP’nin hâlâ bir aday çıkaramamasını ve milletvekilini transfer ederek İYİ Parti’yi destek vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok partili siyasi hayata geçildiği günden bu yana tek başına iktidara gelemeyen CHP’nin Türkiye’yi yönetmeye hazır ve istekli olup olmadığı hayli kuşkulu. Türkiye’nin ana muhalefet partisi lideri olmak, Türkiye’yi yönetme iddiasını ortaya koymak demektir. Fakat sayın Kılıçdaroğlu, “Evet, ben Türkiye’yi yönetmeye talibim ve bu konuda iddialıyım” deyip aday olmak yerine, hala topu yetkili kurullarına atıyor. Aslında bu tavır, “Ben Tayyip Erdoğan’ın karşısına aday olarak çıkma cesaretine sahip değilim” demenin bir başka şeklidir. Bunun için her yolu deniyor. Bu açıklıkta irade ortaya koyamayanlar da daha sonra, hırslarını tatmin için her türlü açık-örtülü ittifaka girmeyi içlerine sindirebiliyorlar. Yazık ki ana muhalefet için tablo budur.
■ CHP’nin bütün toplumu kucaklayacak aday arayışında başarılı olamaması için yorumunuz ne olur?
Burada hakikaten bir garabet var. CHP’nin bugünkü marjinal çizgide dolaşan siyaset anlayışını terk etmesi ülkeye yapacağı en büyük katkı olacaktır. Umutlu muyuz? Maalesef, hayır. Bu anlayıştan kuşatıcı bir aday profili sadır olması da güç görünüyor. CHP, Türkiye’nin sorunlarına hem yöntem, hem de zihin olarak çözüm üretme olgunluğundan çok uzaktadır. Demokrasimizin de maalesef en büyük zaaflarından birisi, ana muhalefetin Türkiye hususundaki ciddiyetsizliği ve bir zamanlar marjinal sayılan çizgilerde siyaset yapmaya başlamasıdır. Fakat ana muhalefetin ve bileşeni diğer siyasi partilerin adayının kim olduğu bizim önceliğimiz, gündemimiz ve meselemiz değildir. Çünkü bu seçimin nirengi noktası, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sistemin ilk Cumhurbaşkanı olmasıdır.
■ Nedir bu özel önemin sebebi? Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi hayatı ve Türkiye’yi taşıdığı düzey ortadadır. Sayelerinde Türkiye, ekonomisinden dış politikasına kadar bütün önemli mekanizmaları dış müdahaleye tabi bir krizler ülkesi olmaktan çıkıp bir başarı modeline dönüşmüştür. Bunda, Türkiye’yi yönetilemez kılan siyaset mekanizmasının zaaflarını tedricen ortadan kaldırması ve karizmatik liderliğiyle kitleleri büyük dönüşüme inandırması başlıca etkenlerdir.
■ Süreç şimdi nasıl işleyecek? Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminin 24 Haziran’da yapılmasına ilişkin önergemiz TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Uyuma ilişkin son düzenlemeler de birkaç gün içerisinde Meclis’ten geçirilecek. Böylece seçimin bütün gerekli yasal altyapısı tamamlanmış olacak. Seçmenlerimiz 24 Haziran’da hem Cumhurbaşkanını, hem de milletvekillerini seçmiş olacak. Her iki tercih için, iki farklı oy pusulası olacak. Böylece aynı anda, hem yürütme, yani Cumhurbaşkanı; hem de yasama, yani milletvekilleri belirlenmiş olacak. Altmış sekiz yıllık çok partili siyasi hayatımızda ilk defa, seçim akşamı hükümet belirlenmiş olacak.
■ Süre oldukça az. Önümüzde iki ay gibi bir süre var. AK Parti nasıl bir seçim çalışması yürütecek?
“Süre az” değerlendirmesine katılmıyorum. Türkiye geçmişte bu süreden daha kısa sürede seçim kararı alıp, uyguladı. AK Parti’nin hazırlığı meselesine gelince. AK Parti olarak Genel Başkanımız liderliğinde her an seçim olacakmış gibi çalıştığımız kamuoyunun malumu. Siyaseti mevsimlik bir faaliyet ve meslek olarak görmüyoruz.
■ Bir seçim tahmininiz var mı? İkinci tur ihtimali görüyor musunuz?
AK Parti ve MHP arasında oluşan bir ‘Cumhur İttifakı’ iradesi var. Fakat ben, bu iradeye farklı siyasi partilerden vatandaşlarımızın da destek vereceğini ve Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü bir katılımla ilk turun yapılacağı 24 Haziran’da Cumhurbaşkanı olarak seçileceğine inanıyorum.