ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM GÖREVLİSİ PROF. DR. TAYYAR ARI: 24 Haziran’da İslam dünyasının geleceği için de oy kullanacağız
“Zulme Lanet Kudüs’e Destek” mitingine katılan Prof. Dr. Tayyar Arı: 24 Haziran kritik dönemeç. Türkiye İslam dünyasına öncülük yapıyor. Emperyalistler Erdoğan’dan kurtulup Türkiye’yi kontrol edebilme peşinde
“
Zulme Lanet Kudüs’e Destek” mitinginde Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı ile bir araya geldik. “24 Haziran seçimlerinde sadece Türkiye için değil İslam dünyasının ve Kudüs’ün geleceği için de oy kullanacağız” diyen Prof. Tayyar Arı’ya göre İslam dünyası ekonomik gücünün farkında değil.
-ABD neden Kudüs meselesini birden dünya gündemine taşıdı?
İsrail’in varlığı ABD’ye bağlı. 1947 Genel Kurul kararı ve ortaya çıkan sonuç tamamen ABD’nin ürünü. İngiliz manda yönetimi şeklinde kurulan İsrail devletini tanıyan ilk ülke ABD’ydi. O günlerden sonra tüm işgallerde ABD’nin desteği vardır. Büyükelçiliğin Kudüs’e taşınması kararında bu tarihsel gerçeği unutmamamız gerekir.
-Peki Trump 1995’te alınan bir kararı neden şimdi uyguladı?
ABD’de çok ciddi bir Siyonist lobi var. Trump, Yahudi lobisinin desteğini almazsa işinin zor olduğunu düşünüyor. Arap Baharı sonrasındaki Ortadoğu’daki parçalanmışlığı da fırsat biliyor.
-BM Genel Kurulu’nun araştırma komisyonu kurulması konusundaki kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Belki psikolojik bir etkisi olur. İsrail’in yaptığının bir terör eylemi olduğunun deklare edilmesi önemli.
-ABD’den sonra iki ülke daha elçiliğini taşıma kararı aldı. Bu ülkelerin sayısı artabilir mi?
Bu İslam dünyasının duruşu ve kararlılığı ile ilgili bir durum. Filistin meselesi uluslararası kamuoyunda sürekli sıcak tutulmalı. AB ülkelerinin İslam dünyasının tamamını karşısına almak istemez.
-İstanbul’da toplanan İslam Zirvesi Toplantısı’nın aldığı kararları nasıl buldunuz?
Kararlar uygulanabilirse çok önemli.İslam dünyası çok büyük bir güçtür. Eğer bu devasa güç ekonomik bir konuda bir karar alırsa dize getiremeyeceği ülke yok. Buna İsrail de dahil. İsrail’e uygulanacak bir ekonomik ambargoda kararlı olunursa önemli sonuçlar alınabilir.
-Siyasi sorunlarında birlik olamayan İslam dünyası ekonomik bir meselede nasıl birlik oluşturacak?
Müslüman dünya kendi sorunlarını kendisi çözdüğü anda çok güçlü bir İslam dünyası ortaya çıkacaktır. Peki Müslümanlar kendi sorunlarını nasıl çözecek. Burada Türkiye devreye giriyor. Türkiye İslam dünyasını bu konuda öncülük etmek için harekete geçti. Müslümanlar olarak sorunlarımızın çözümü için daha fazla diplomasiye ihtiyacımız var. Güçlü bir İslam dünyası olursa ABD de İsrail de geri adım atacaktır. -İsrail’in geleceği nasıl sizce? İsrail’in varlığı İslam dünyasının parçalanmışlığının bir neticesidir. Başka bir açıklaması yoktur bunun. İslam dünyası kendi içerisinde parçalanmışlığı sona erdirirse, enerjiyi ve ekonomiyi kontrol edebilirse dünya başka bir yer haline gelebilir. ABD olmasa bugün İsrail de olmazdı. Eninde sonunda bu kötü sonla karşılaşacaklar.
SEÇMEN SORUMLU DAVRANMALI
-Türkiye İslam dünyasına siyasi konularda öncülük etmeye çalıştıkça Batı’nın ve İsrail’in doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığını görüyoruz. Sizce neden hedef Erdoğan?
Hiçbir ülke, başka bir ülkenin kendisine rağmen büyümesini istemez. Bugüne kadar politikalarını yönlendirdiğiniz Türkiye elinizden kaçıp gidiyorsa bundan daha fazla rahatsız olursunuz. Türkiye emperyalistlerin kontrolünden çıkıyor. AB ve ABD’ye muhtaç olmadığını söylüyor. Erdoğan’dan kurtulurlarsa Türkiye’yi yeniden kontrol edilebilir hale getirebileceklerini düşünüyorlar. İslam dünyasının geleceği açısından 24 Haziran seçimleri çok kritik bir dönemeç. Türkiye, 24 Haziran’da var olma seçenekleri arasında bir tercihte bulunacak. Ben varım diyecek. İslam dünyası bensiz olmaz diyecek. Kudüs meselesini bensiz çözemezsiniz diyecek. Ya da tüm bunlardan vazgeçerek politikalarını başkalarının belirlediği bir ülke olarak yoluna devam edecek. Bence 24 Haziran’da İslam dünyasının geleceği için oy kullanacağız. Sadece İslam dünyasının değil tüm mazlumların geleceği için oy kullanacağız. Bu umudun gerçekliğe dönüşmesi için herkesin sorumlu davranması ve bu hissiyatla oy kullanması gerekir.