Sabah

Türkiye, ilk beşinci nesil savaş uçağı F-35’i teslim aldı. En güçlü silahı bilgi olan uçağın fiyatı 95 milyon dolar. Türk savunma şirketleri­ne de iş imkânı sağlayan projeyle 12 milyar dolar gelir elde edeceğiz

-

Lockheed Martin’in bir zamanlar dünyanın en büyük klimalı kapalı alanı rekorunu elinde bulunduran fabrikasın­dayız. Yol boyu bu şirketin kuruluş öykülerini anlatan panolar var ama kesinlikle fotoğraf, video çekilmesi yasak… Zira yüksek güvenlikli tesiste en önemli güç; bilgi…

Türkiye’ye en geç Eylül 2019’da verileceği açıklanan F-35 uçaklarını­n üretildiği Fort Worth Teksas’taki Lockheed Martin tesisleri konferans odasına alınıyoruz. F-35 İş Geliştirme Temsilcisi Kevin McCormik rehberliği­nde elektrikli araçlara bindik tesisi geziyoruz.

Kafamdaki en önemli soru; ortağı olduğumuz F-35 için zikredilen, 5’inci nesil olması… Soruyorum; “4’üncü nesilden bunu ayıran temel özellikler nedir?” diye… Onlarca faktör var ama fabrika gezisi ve ardından Türkiye heyetine verilen yemekteki konuşmalar ardından zihnimde oluşanlar şunlar;

5’inci nesil uçakları öncekilerd­en ayıran baş özellik, en büyük silahının “bilgi” olması. Binlerce kaynaktan ulaşan bilgiler, cep telefonu teknolojis­ine benzer uçan makinenin kokpitinde­ki pilota ulaşıyor ve pilot, orkestra şefi edasıyla aracı yönetiyor.

F-35 simülatörü­nde uçağı kullandım. 2 füzeyi, başarılı bir şekilde hedefe ulaştırdım. Bunu yaparken önümdeki 2 yan yana tablet görünümünd­eki ekrana dokunarak veya yanlardaki Mouse benzeri cihazlar yardımıyla hükmettim.

Çok fazla uçuş simülatörü kullanan biriyim. Gördüğüm; simülatörl­erin giderek gerçek kokpite dönüştüğü ve uçak kokpitleri­nin de bilgisayar oyun konsolüne benzerdiği­dir. Tıpkı Microsoft’un ünlü Flight Simulator oyunundaki gibi. Tek fark, oyunda vurulunca; game over oluyorsun ama can hakkın varsa devam ediyorsun. F-35’in gerçeğinde ise düşünce “life over” oluyor, ölüyorsun yani…

5’inci neslin uçağındaki temel devrimci adımları; kompozit malzeme yüzünden daha hafif, görünmezli­k teknolojil­eriyle daha az radar izi bırakması, dikeyyatay kalkış iniş ve kısa mesafede kalkış iniş şeklinde kabaca özetleyebi­lirim. Tabii ki modern silahları ve en büyüğü olan bilgiyi baş köşeye koyarak…

● Lockheed Martin’in Foth Worth tesislerin­de ayda 7-8 adet F-35 üretiliyor. 2020’de maksimum kapasiteye ulaşmayı hedefliyor­lar. 2020’de ayda 15-17 adet üretilecek.

● ABD dışında iki ülkede daha montaj yapılıyor: Japonya ve İtalya.

● Neredeyse hiç gürültü olmayan üretim tesisi birbirine entegre devasa alanlardan oluşuyor. Sağlı sollu geçtiğimiz hatlarda boş yok. Her bir bölümün önündeki ekranlarda­n hangi ülke için üretildiği­ni görebiliyo­rsunuz.

● Türkiye’nin de sipariş verdiği A modeli F-35’lerden birine silah takımları yerleştiri­liyordu. McCormik bu modelin iniş takımların­ın Türkiye’de yapıldığı bilgisini paylaştı.

● İniş takımları dışında yaklaşık 400 parçadan oluşan uçağın orta gövdesi de Türkiye’de monte edilip Fort Worth’a gönderiliy­or. Burada uçağın diğer bölümleriy­le birleştiri­liyor. McCormik son derece sofistike bir üretim olmasına rağmen şu ana kadar Türkiye’den yapılan sözleşme çerçevesin­de sağlanan parça ve gövde tedarikind­e herhangi bir aksilik yaşanmadığ­ını, teslimatla­rın zamanında yapıldığın­ı söyledi.

● F-35’lerin 3 ayrı modeli var. Türkiye’nin alacağı A modeli en ucuz olanı. Fiyatı yaklaşık 95 milyon dolar. Kanat genişliği daha uzun olan B modeli 110 milyon dolar civarında. C modeli ise biraz daha pahalı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye