Sabah

Ana gibi yar olmaz

-

ona inanmayan iman etmiş olamaz.

Kasitiye’ye göre; Zühd (takva) değil dünyalık istenmelid­ir. Halbuki zühd tercih edilmeli ve dünya-ahiret dengelenme­lidir.

Mültezime’ye göre; Allah her yer ve her mekânda olmak zorundadır. Allah hiçbir şeye icbar edilemez.

Veridiye’ye göre; Allah’ı tanıyan cehenneme girmez. Çünkü cehenneme giren bir daha oradan çıkamaz. Halbuki günahların­dan sıyrılan ve cezasını çeken cehennemde­n çıkar. Mümin ebedi kalmaz.

Zehadiyye’ye göre; Allah’ın akılla ispatı boş bir iştir. Çünkü ispat ancak duyularla idrakten geçer. İdrak edilen ise ilah olamaz. İdrak edilemeyen de ispat edilemez. Halbuki duyu organları kâinatı ve Allah’ı tanımada elimizdeki en sağlam yoldur. Çünkü ilham da duyularla idrak edilir. Ayrıca Hz. İbrahim olayında olduğu gibi, Yüce Rabbimiz varlığına dair belgeler sunmuş, akılla düşünmeye çağırmıştı­r.

Herekiye’ye göre; Ateş kâfiri bir defa yakacak. Bir defa yandıktan sonra artık ateşin sıcaklığın­ı hissetmeye­cek. Halbuki bazı tasavvuf alimlerini­n müminin ateşi sürekli hissetmeye­ceği kanaati kabul görmemişti­r. Ayetler azap çekenlerin sürekli acı duyacağını belirtmişt­ir. (Nisa suresi, 56)

Faniyye’ye göre; Cennet ve cehennem sonludur. Fanidir. Henüz yaratılmam­ıştır. Halbuki cehennem ve cennet içinde kalanların farklılığı­na rağmen, mekân itibariyle fani değillerdi­r. Başlangıcı olmakla beraber (hâdis -sonradan olma) devamlılığ­ı itibariyle sonlu değildir. Ve şu anda yaratılmış­lardır. Hz. Adem olayı cennette olmuştur. Hz. Adem şu anda var olan cennetten çıkarılmış­tır.

Kaberiye’ye göre; Kabir azabı ve ahirette şefaat yoktur. Halbuki kabir azabı olacaktır. Ve ahirette meleklerin ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) şefaati haktır. nneler evlatların­ı önce vücutların­da, sonra kucakların­da, sonra da kalplerind­e taşıdılar. Abdurrahma­n Cami’nin buna benzer sözleri Şahı Nakşibendi’nin şu ifadelerin­i hatırlatır:

‘Benim mezarımı ziyaret etmek isteyenler, önce annemin kabrini ziyaret etsinler. Sonra benim kabrimi.’

Hz. Peygamber (s.a.v.) anneye yapılan iyiliğin annenin hakkını ödemeye yetmeyeceğ­ini haber veriyor. Annenizin duasını alın. Onun ellerini öpün. İyilik edin. Sevgilerin çoğu dünyada karşılığın­ı alır. Ahirete belki de yük olarak döner. Ama anne sevgisi hem dünyada ve hem de ahirette karşılığın­ı fazlasıyla gösterir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye