AYNI ART NİYETLİ KORO PROVOKASYON İÇİN KARŞIMIZDA “Dönüşüm ve Değişim Ofisi, dünyadaki en başarılı uygulamaların analizi için danışmanlık alacak.”
AMAÇ SÜRECİ BALTALAMAK Yaşanan sürecin yerli üretimin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen iş insanı Leyla Alaton, “Türk malı seferberliği başlatmalıyız. Global markaları Türkiye’de üretime zorlayalım” dedi
şöyle denildi: “Türkiye için bir kez daha faydalı bir icraat adımı atıldığında, bir kez daha kamuya güçlü bir kurum kazandırılmaya çalışıldığında; yakından tanıdığımız aynı koro olayı çarpıtmak, süreci baltalamak için karşımıza çıkmıştır. Bu değerlendirmeleri yapanların geçmişlerini bilmesek, basit bir danışmanlık mevzusu ile ilgili yaptıkları çarpıtmayı ‘öküzün altında buzağı arama’ olarak değerlendirebilirdik. Ancak, ortaya atılan iddia ve iftiralar art niyetli provokasyon ve ucuz siyasi kazanç çabasından başka bir şey değildir. Danışmanlığın, hiçbir icra fonksiyonu ya da yetkisi olmayacaktır. Türkiye’de ilk defa hayata geçirilecek böyle bir ofisin en doğru modelle kurgulanması sonrasında, güçlü ve yerli insan kaynağımız ile kamuda büyük bir değişim ve dönüşüm süreci başlayacaktır. Hedeflere ulaşmak için kararlılığımız tamdır.” Fotoğraflar: SAFFET AZAK
çok kadınların işlettiği yeşil e-Ticaret sitelerine sipariş verdiğini belirten Leyla Alaton, meyve ve sebzesini Sarıyer’de semt pazarından aldığını anlattı. Alaton, şöyle devam etti: “Alışveriş torbamı evden götürüyorum. Ben savaş görmüş bir anne-babanın çocuğuyum. Zaten hiçbir zaman savurgan olmadım, çocuklarımı da öyle yetiştirmedim. Savurganlığı, heba etmeyi sonradan görme ve yeni zengin davranışı olarak buluyorum. Rahmetli babam İshak Alaton da hiçbir zaman paraya güç atfetmedi. Çok vizyoner, vatansever bir insandı.”
Hazine ve Maliye Bakanlığı, uluslararası yönetim şirketi McKinsey’den danışmanlık alınmasının ardından ortaya atılan iddiaları sert bir dille yalanladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından yapılan açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından duyurulan Yeni Ekonomik Program’ın temel bileşenlerinden birinin mali disiplin ve bu kapsamda güçlü ve sürdürülebilir bir kamu maliyesinin sağlanması olduğuna dikkat çekildi.
BAKANLIK ÇALIŞANLARI
Açıklamada, “Bu çerçevede, Yeni Ekonomik Program’da kamu maliyesine yönelik harcamalarda tasarruf sağlanması ve ilave gelir üretici tedbirlerin alınması öngörülmüştür. Söz konusu tasarruf ve gelir tedbirlerinin etkin bir şekilde yerine getirilebilmesi amacıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde
sektörüne yönelik yatırımlarıyla hükümetten “süper teşvik” belgesi alan Alarko
Holding Yönetim
Kurulu Üyesi ve Alvimedica Yönetim
Kurulu Başkanı Leyla Alaton, “Türk malı seferberliği” başlatma çağrısı yaptı. Yaşadığımız ekonomik sıkıntıların kendisinde ciddi bir farkındalık yarattığını söyleyen Leyla Alaton’la yerli üretimin ülkeler için önemini ve yatırım planlarını konuştuk:
● Kur hareketiyle piyasalarda yaşanan tabloyu nasıl yorumluyorsunuz?
Bu sayede çevremde de bende de müthiş bir uyanma oldu. Aldığım ürünün menşeini sorguluyorum, nerede üretildiğine bakıyorum. ‘İtalya’da dizayn et, Çin’de ürettir, Türkiye’de sat’ devri kapanmalı. Bunu reddediyorum.
● Farkındalığın bir sonraki aşaması ne olmalı?
Alışveriş yaptığımız yerlere ‘Türkiye’de üretilmiş ürün var mı?’ diye sormamız lazım. Burada bizim tüketici olarak sorumluluklarımız devreye giriyor. Satıcıyı Türk malını alıp rafına koymaya zorlamalıyız. İç çamaşırını hatta eşarbı bile ithal alıyorsak çok yazık. Biz bir tekstil ülkesi olarak bunu Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi’nin kurulacağı ifade edilmiştir” denildi.
Söz konusu ofisin, kamu maliyesine yönelik Yeni Ekonomik Program’da öngörülen tedbirlerin uygulamasına liderlik edilmesinin yanı sıra yeni tedbirlerin süreklilik esası çerçevesinde tasarlanması ve tasarlanan bu ilave tedbirlerin uygulamasından sorumlu olacağına dikkat çekilerek, “Bu ofis, bakanlıklar ve kendi insan kaynağımızdan oluşmaktadır. Söz konusu ofis, tamamı kamu görevlisi olan bakanlığın mevcut çalışanlarından kurulmuştur. Kısa süre içinde diğer bakanlıklar, devlet bankaları ve diğer devlet kurumlarından kamu görevlileri de sürece dahil edilecek ve bu şekilde kurumlar arasında ortak iş yapma kültürünün geliştirilmesi ve hızlı sonuç alınması sağlanacaktır” değerlendirmesinde bulunuldu. yapamıyor muyuz?
● Global markalara karşı mısınız?
Elbette değilim... Sadece adil bir karışım istiyorum. Global markaların lokal sorumlulukları olmalı. Ben bir global markanın ürününü almaya gittiğimde ülkeme yaptığı katkıyı görmek istiyorum. Türk insanının ürettiği, mühendislik bilgisinin içinde olduğu, ülkemde istihdam yaratan firmadan alışveriş yapmak istiyorum.
● Proje Bazlı Teşvik aldığınız Alvimedica ile ilgili yatırım planlarınız neler?
Teşvikten faydalanan tek kadın olmaktan gurur duyuyorum. Son derece destekleyici bir durum. Bu teşvik için 2 yıl çalıştık. Bunlar öyle yoldan geçenlere verilmedi. Çatalca’daki fabrikamızda stent, kateter ve balon üreterek 80 ülkeye satıyoruz. Maalesef kendi ülkemizde satamıyoruz. Türkiye’de medikal pazarın yüzde 95’i ithal ürünlerin kontrolünde. Amerikan şirketlerin verdiği fiyatın altına inmemiz mümkün değil. Çünkü o şirketler bir hastaneye 50 kalem, ben 3 kalem mal satıyorum. Verdiği fiyatla beni alaşağı edebiliyor. Bu bir güç ve hacim meselesi. Üretimimizin tamamını ihraç ederek ülkemize döviz kazandırıyoruz.