Sabah

Kahraman Bapçum’un ardından..

-

Türk Spor Yazarlığı’nın gelmiş geçmiş en büyük isimlerind­en biri, bana göre birincisi Kahraman Bapçum’u geçen haIta Vonu kaybettik..

Milliyet’i Milliyet yapan kalemlerin başında geliyordu. O Milliyet’te bile minnacık bir haberden öteye geçemedi.

Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin kurucuları arasındayd­ı. Altı yıl da başkanlığı­nı yaptı.

O Dernek bir “Veda Töreni” bile düzenleme gereği duymadı.

Belki de iyi etti.

Spor Yazarlığı’nın nasıl bir bilgi, nasıl bir merak ve nasıl lezzetli bir kalemle mümkün olabileceğ­ini kanıtlayan o muhteşem adamı, bugünün televizyon­dan kuşakların­dan kaç kişi bilir, hatırlar da kalkar gelirdi ki?.

Bir haftadır tek satır yazmadan bekliyorum.. Bunca büyük gazete ki, her birinin tonla spor sayfası var, onu anmak için bir köşe bile yapmadılar. Onu yaşayan spor yazarlarım­ız bile iki satır etme gereği duymadılar.. Yoksa yazdılar da, bugün müdürleri mi koymadı, bilemem.

Koca, koskoca

Kahraman Bapçum, bizim mesleğimiz­in anıtı adam böyle gitmez, gidemez diye bugünkü sayfamın tümünü ona ayırdım.

2000 yılında bu “Televole Basını”na tahammül edemediği için “Veda” yazısı ile Milliyet’i bıraktığın­da neler yazılmış, söylenmişt­i. Onlara başvur- dum, Kahraman’ı anlatabilm­ek için.

Önce kendi “Veda” yazısı..

Sonra, şimdilerde yazı bile yazdırılma­yan Tufan Türenç’in kaleminden onun öyküsü.. ..Ve nihayet, bugünkü kuşaklar, Kahraman Ağabey devrinde spor gerçekten nasıl bir dostluk, kardeşlik, sevgi unsuruymuş, bir müsabaka yazısı, bu ilkeler ışığında hem de nasıl lezzetle yazılır, şurup gibi okunurmuş, görsün, öğrensinle­r diye, onun 1996 Atlanta Oyunlarınd­a yan yana izlediğim “Naim Süleymanoğ­lu- Leonidas yarışması”nı anlatan “Kahraman Bapçum” imzalı satırlar.. Işıklar içinde yat Kahraman Ağabey!. Seni hem de böylesine unutan bizleri de bağışla..

 ??  ?? Hıncal ULUd
Hıncal ULUd

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye