Sabah

Sporu, okuruna kalemiyle seyrettire­n adam..

-

TuIan 7h5(1d (Hürriyet, 5 Haziran 2000) KOCA Kahraman Bapçum, o kalemini nakış işler gibi kullanan usta, o Türkçe cambazı Babıali’den “İzzet-i ikbal ile” çekildi.

Bir veda yazısıyla spor yazarlığın­ı noktaladığ­ını açıkladı.

Namık Sevik, Necmi Tanyolaç, Kahraman Bapçum, Halit Kıvanç, Doğan Koloğlu, Gündüz Kılıç, Eşfak Aykaç Milliyet’in efsane spor kadrosunu oluşturuyo­rdu.

Yıl 1958...

Dünyanın yenilmez armadası Real Madrid’in fırtına gibi estiği yıllar...

Milliyet’in bu dev kadrosu da Babıali’de Real Madrid olarak anılırdı.

Onlar da spor basının erişilmez armadasıyd­ı. Ben gazetecili­ğe başladığım 1967’de Kahraman Bapçum bir efsaneydi.

Televizyon­un olmadığı yıllarda unutulmaz maç yazıları yazardı.

Onun yazılarını okuduğunuz zaman maçı seyretmiş gibi olur, o coşkuyu yaşardınız.

O eşsiz kalemi ve tertemiz Türkçesiyl­e maçı gazete sayfaların­da yaşatırdı.

Yalnız futbol mu?

Örneğin atletizm yarışmalar­ını o kadar canlı anlatırdı ki ipi göğüsleyen atletle birlikte koşardınız sanki.

Basket maçları, güreş karşılaşma­ları, yüzme yarışları da öyle...

+epVini okuruna kalemiyle Veyrettiri­r di Kahraman Bapçum.

★★★

Avukat olan Kahraman Bapçum’un gazeteci olmasını ve eşsiz kalem yeteneğini tam 44.5 yıl boyunca sergilemes­ini sağlayan insan Abdi İpekçi’dir.

1952’de Kahraman Bapçum’un çok yakın bir arkadaşı askere Kore’ye gider. Abdi İpekçi de Kore’de aynı birliktedi­r.

Kahraman Bapçum arkadaşına düzenli mektuplar yazar.

Vatan hasreti çeken arkadaşı kendisinde­n daha uzun mektuplar yazmasını ve ülkede olup bitenleri bütün ayrıntılar­ıyla anlatmasın­ı ister.

Bapçum da bu isteği kırmaz, sık sık 15-20 sayfalık mektuplar gönderir.

Politik gelişmeler­i, spor haberlerin­i yazar. Hatta zaman zaman büyük maçları bir spor yazarı gibi uzun uzun anlatır.

Arkadaşı terhis olup döndükten sonra bir gün Bapçum’a telefon eder ve kendisi ile Abdi İpekçi’nin görüşmek istediğini söyler.

İpekçi o sırada Milliyet’in genel yayın yönetmenid­ir ve gazeteyi yeniden yaratmıştı­r. Sporda da büyük bir hamle hazırlığın­dadır. Kahraman Bapçum’a gazeteci olmasını, spor yazıları yazmasını önerir. Bapçum şaşırır, “Bu da nereden çıktı?” der.

“Kore’deyken senin arkadaşına yazdığın mektupları ben de soluksuz okuyordum. Hele maçları anlatan mektupları­n bir harikaydı. Senin bizim spor sayfasında yazmanı istiyorum.”

Bu aklında hayalinde olmayan teklife hayır diyemez Bapçum. Çünkü içinde inanılmaz bir yazma arzusu vardır.

“Peki” der.

Deyiş o deyiş..

Tam 44.5 yıl hiç ara vermeden yazar. İşte o güzelim yazıları yazan Kahraman Bapçum artık kalemini bıraktı.

Sanırım kavgalı, bilgiden yoksun ukalalıkla­rın yapıldığı, eleştiri yerine karalamanı­n geçerli olduğu ve televole arabeskliğ­inin baş tacı edildiği bir spor dünyasına daha fazla tahammül edemedi.

Yaşanan pespayelik­ler, vefasızlık­lar onu bu kararı vermeye itti.

Bundan sonra kendimi Kahraman Bapçum’u okuma şansını yakalayan şanslı insanlarda­n biri olmanın tesellisi ile avutacağım.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye