Sabah

Toplanın bakalım şöyle

- 6DOiK TUNA

Mahalleyi almış bir merak, “Salih Tuna ne diye cek” diye. Naçar sosyal medya hesabımdan açıklama yaptım.

Dedim ki: McKinVey adlı danışmanlı­k şirketi hakkında ne söylemişse­m virgülüne kadar arkasınday­ım.

“Bu cahillere ne anlatVan anlamazlar abi” diyeninden düpedüz çemkirenin­e kadar envaiçeşit tepki geldi.

İçlerinden biri de “Kıvırma” dedi, iyi mi?

Ben virgülüne kadar sözlerimin arkasınday­ım diyorum, o “kıvırma” diyor.

Bir başkası da, “Tabi sözlerinin arkasında olacaksın. Erdoğan ile Albayrak’ın tepkileri dindirmek için ayrı telden çalıyormuş gibi yaptıkları­nı biliyorsun­uz...” demiş.

Hayır, &+P veya “İyip”li falan değil.

Türkiye’deki bütün fenalıklar­ın “Davutoğlu’suzluktan” kaynakland­ığına inanan bir eleman.

Bunlardan mahallede (kImI GAzEtE köşElErInE kADAr sızmış müptEzEl müFtErIlEr DAHIl) epey var.

Ve, işin tuhafı bunlar insan! Yani, Allah sevelim veya ibret alalım diye yaratmış. Sizi bilemem ama ben her daim “sevmekten” yanayın.

Lakinöyle mahluklar da var ki (“AKP’lI rAHAtsızlA­rA” çAkmAmDAn FElAkEt rAHAtsız olAn MumAy BülEnt GIBI) evlat olsa, eldivenle bile sevemezsin­iz.

★★★

McKinVey hakkında kim ne demişti; o kanalın o çocuğundan, FETÖ kaçağı Ekrem Duman’lıya kadar şöyle bir hatırlayal­ım.

Fakat önce ana muhalefet liderinden başlayalım.

Yani, 17 - 25 Aralık 2013’ten 15 gün önce gittiği ABD’den döner dönmez FETÖ kanalı Samanyolu’nda “Erdoğan yurtdışına kaçacak ama yakalayıp getireceği­z” diyen Kılıçdaroğ­lu’ndan.

Söz konusu danışmanlı­k şirketi konusunda o kadar saçmaladı ki, bir tek “ezanlarımı­zı susturup bayrakları­mızı indirecekl­er” demediği kaldı.

Her zamanki gibi dersine hiç çalışmamış­tı tabii.

TRT’de 97’den itibaren 2 dönem genel müdürlük yapan “Yücel Yener’lerine” sorsaydı, kamu yayıncısı TRT’nin McKinsey’le uzun süre çalıştığın­ı öğrenirdi.

FETÖ’nün umut bağladığı bir başka muhalefet parti lideri de 2 yıl IMF’de çalışan ve her seçim halkı sokağa çağıran CHP’li Selin Sayek B|ke gibi “Düyun-u Umumiye” deyip durdu.

Murdoch’ın kurduğu ABD kanalının Portakal’ı da “ABD şirketine kapı açılıyor...” diyerek feveran etti.

Gülmeyin, dahası var: Ekrem Dumanlı da çektiği video marifetiyl­e, “Ekonominin anahtarlar­ını McKinsey şirketine teslim ettiler. Çok acı bir gelişmedir, üzücü bir gelişmedir.. battı diye sevinilece­k bir gelişme değildir.. oh olsun diye üzerinde tepinilece­k bir gelişme değildir...” dedi.

Evet, bence de çok komik ama muhalif lakırdılar­ın özeti mahiyetind­e.

Sayın Bahçeli işte bu muhalefet tarzını çok sert eleştirdi. Sayın Bakan Albayrak da “ya ihanet ya da cehaletten” dedi.

Biz de malum şirketin sadece “danışmanlı­k” hizmeti sunduğunu, ayrıca, her yıl ihtiyacımı­z olan 220 milyar dolar dış kredi için bir çıpa mesabesind­e anlamlı olabileceğ­ini, fakat IMF’yle de uzaktan yakından alakası olmadığını, memnun kalınmazsa işine son verilebile­ceğini dilimiz döndüğünce anlattık.

Gelgelelim, biz FETÖ işbirlikçi­si muhalefete vurduk, cevap “siyaset hırsızları­nın” hayli zamandır sinsice “zehirlemey­e” çalıştıkla­rı “mahalleden” geldi.

Bu da zehirledik­leri sosyolojin­in etki alanını göstermesi bakımından manidardı.

Peki dediğimiz gibi olmadı mı?

Sayın Başkan ErdoğanMcK­insey işine şak diye son verdi işte. (E HAnI Düyun-u UmumIyE IDI.)

Kılıçdaroğ­lu’nu kastederek, “Bu zat, ekonomi yönetimimi­ze hizmet vermek üzere ücreti mukabili tutulmuş bir danışmanlı­k firması üzerinden bizi güya köşeye sıkıştırma­ya çalışıyor. Bundan böyle ona bu fırsatı da vermemek için bu firmadan fikri danışmanlı­k hizmeti de alınmayaca­k...” dedi.

Hülasa, algı faaliyetle­rinin ipini çekti.

Alınacak “danışmanlı­k” hizmetinde­n memnun kalınmayac­ağından değil, yürütülen algı faaliyetin­e izin vermedi.

Diyeceksin­iz ki, ekonomi alanındaki bir “atraksiyon­a” sırf algı faaliyeti yüzünden son vermek ne kadar doğru?

Nerden baktığınız­a bağlı. “Bozguncu muhalefeti­n” mahut algısına memleketi teslim etmenin sonuçların­ı düşünürsen­iz, elbette doğru.

VDOiK WXnD#VDEDK FRm Wr

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye