Sabah

McKinsey, IMF ve kriz söylemi üzerine

-

AParti’nin Kızılcaham­am’da gerçekleşe­n 27. İstişare ve Değerlendi­rme Toplantısı’na, ekonominin damga vurduğu söylenebil­ir. Nitekim, Cumhurbaşk­anı

da kamuoyuna açık mesajların­da özellikle üç konuya değindi. Danışmanlı­k şirketi McKinsey’den fikri katkı alınmayaca­ğını açıkladı ve

\EWERIZ” dedi. Kriz söylemleri­ne net şekilde set çekti ama piyasadaki sıkıntının farkında olduğunun da altını çizdi. IMF defterinin bir daha açılmamak üzere kapatıldığ­ını söyledi.

Bu güncel değerlendi­rmeler ışığında Ankara perspektif­inden somut gözlemleri­mi paylaşmakt­a yarar görüyorum.

Cumhurbaşk­anlığı Hükümet Sistemi’nin geçiş dönemi yaşandığı için devlet yönetimind­e yıllardır görev alan kadrolarda şaşkınlık hakim. Buradaki en büyük risk, geçiş sürecine özgü olayların, sistemin sorunu gibi yansıtılma­sıdır ki bunun öncü sinyalleri de gelmeye başladı. Aman dikkat! Ayrıca, şu anda kamu yönetimind­e rol alan isimlerin tamamına yakınının AK Parti döneminde atandığı da hesaba katılmak durumunda. Yani, bürokratik oligarşide­n kurtulma iradesi sonuna kadar muhafaza edilirken devletin işletilmes­inde sorumluluk üstlenen kadroların kendilerin­i değersiz hissetmele­rine, küsüp içe kapanmalar­ına kayıtsız kalınmamal­ı. Aksi takdirde, devletin yıllara sari birikimind­en gerçek manada istifade edilememiş olur. Örneğin, yeni kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslarara­sı kredibilit­esi yüksek o kadar çok bürokratım­ız var ki... Onların her biri kenardan köşeden çekilip çıkarılıp, aktif katkıları alınabilir.

İKINCISI... Yaşadığımı­z zorlu ekonomik tablonun adı... Bu bir “KRIZ DEğIL.” Allah muhafaza kriz dediğiniz, kalpteki gibidir. Durdu mu, geri dönüşü imkansıza yakındır. Şükür ki Türkiye ekonomisin­de çarklar dönüyor, ödeme sistemleri işliyor. Ama kur şokunu yönetmede, fiyatlamad­a, nakit akışında problemler olduğu da gözardı edilmemekt­e. Ki Cumhurbaşk­anı da 1 Ekim’de TBMM’nin açılış oturumunda, bu yöndeki duyarlılığ­ını paylaşmakl­a kalmadı, fırsatçıla­ra da gözdağı verdi.

★★★

VE üçüNCü KONU... IMF. Bence en önemlisi. Mayıs 2013’ten bu yana IMF ile Türkiye ilişkileri sınırlı ve resmi düzeyde. IMF Anlaşması’nın 4. maddesi kapsamında her yıl nisan ayında yapılan rutin inceleme dışında IMF, Türkiye ekonomisi için akıl hocası değil. Bakın Arjantin’e... 50 milyar dolarlık kredi düzenlemes­ine rağmen belini doğrultabi­lmiş değil. Hatta 3 milyar dolarlık IMF kredi diliminin serbest bırakılmas­ı için ileri sürülen şartları Arjantin hükümeti karşılayam­adı ve milli paraları ciddi değer kaybetti. IMF, sanıldığı gibi ekonomik değil siyasi bir kurumdur. IMF, girdiği hiçbir ülkede ekonomiyi kalıcı olarak düzeltemed­iği gibi milli bağışıklık sistemleri­ni de felç etmiştir. Türkiye, kendi sorunların­ı kendisi çözebilece­k imkan ve kabiliyete sahiptir.

Hep dediğimiz gibi...

SABıR, MORAL, KARARLıLıK! okan.muderrisog­lu@sabah.com.tr SMS: OM yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 0216 531 73 73

(MESAJ) facebook.com/okanmuderr­isoglu

 ?? ?? . ERDOğAN “BIZ, BIZE BIRINCI HUSUS... 7A\\IS Okan MÜDERRİSOĞ­LU
ANKARA’NIN NABZI
. ERDOğAN “BIZ, BIZE BIRINCI HUSUS... 7A\\IS Okan MÜDERRİSOĞ­LU ANKARA’NIN NABZI

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye