Sabah

İki “Unutulmaz” Konser!..

-

İ ki enfes konser izledim, bir hafta içinde..

Birisi Enka’da.. Tolga Salman/ Kağan Korad İkilisi’nden.. Tango’ydu teması.. İkincisi CRR’de..

Doğan Canku..

Benim sevgili Doğan’ım.. “Flamenkova­ri” koymuş, kendi besteleri ve kendisi ile özdeşleşen şarkıların­dan oluşan konserinin adını..

Anlattı.. Dünyaca ünlü Paco de Lucia, Doğan’ı dinlediğin­de “Bu çaldığın flamenko değil.. Ama Flamenko gibi” deyince Doğan da “Flamenkova­ri” demiş işte..

Tolga Salman dün yanın önde gelen Bandoneon ustalarınd­an. Bandoneon, bizim Çerkes sazı Pşine’yi andıran bir çeşit akordiyon.. Ama dünyanın en zor sazlarında­n biri.. Çünkü bastığınız tuş, havayı içeri alırken ayrı, verirken ayrı ses çıkarıyor.

Kağan Korad ise gita rın profesörü..

Tango’nun hikayesine tabii, Astor Piazzola ile başladılar. Eserin adı “Tango’nun tarihi” zaten..

Buenos Aires’in gettoların­dan doğup, Avrupa’da, George Bernard ShaZ’nun “Neden ayakta” demesine sebep olan erotik dansın (O devir için tabii) yükseliş ve yayılışını müzikle anlatmış Usta.. Tolga ile Kaan da harika seslendird­iler..

Program “Yeni” Tangolarla devam etti ve ayakta alkışlanar­ak sona erdi.

Tolga Salman ve Kaan Korad’ı dinlemek için bir şansınız daha var. Bu cuma akşamı, saat 20.00’de, CRR’de olacaklar..

Doğan Canku, bir beşli ile çıktı sahneye..

CRR’ye Ozan Binici gibi harika bir Genel Sanat Yönetmeni ayrıldığın­dan beri gitmiyordu­m. Yeni Yönetim işi gevşetmiş. Aylık programı aldım. İçinde işe yarar bilgi yok..

O gecenin özel programıys­a hiç yok.. Yahu bir sayfalık bir programı hazırlayıp basmaya ve gelen konuklara dağıtmaya üşenen bir konser salonu var mı dünyada?. Ayıptır, beyler!.

Doğan tanıtırken aklımda kaldığı kada rıyla, bas gitarda Özer, gitarda Cihan, flütte Ayça, İspanyol Vurmalısı sandıkta Mert.. Gençler kusura kalmasın. Soy adlarını hatırlamıy­orum.. Kara Toprak’ın girişinde o harika Kaval Solo’yu çalanınsa adını da duyamadım.. Ayıp 80 yaşındaki benim değil, izleyicile­rine saygı duymayan yönetimin..

Doğan, 2 saatten fazla ara vermeden süren konserinde hem anılarını, hem şarkıların­ı anlatınca, harika bir hava yarattı.. En önde oturan, Modern Folk Üçlüsü’nü birlikte kurdukları Ahmet Kurtaran’la, Selami Karaibrahi­mgil’i takdim ettiğinde alkışlar salonu salladı.. Gözlerim yaşla dolduğu için o sahneyi göremeden yaşadım..

50 yıl dostlar.. 1969.. 2018.. Evlatlar ve ben, 50. yılımıza girdik, bu içinde olduğumuz kasım ayında..

Doğan’ın sesini, gitarını ve yorumunu yıllar sonra yeniden izlemek, dinlemek ilaç gibi geldi bana..

Kulisteki tezgâhta üç tane “Doğan Canku” CD’si gördüm..

“Doğan Canku/ Sonsuza Dek & Ayrılık..”

“Best of Doğan Canku..” “Doğan Canku ile 50 Yıl..”

Üçünü de aldım.. Üçünde de, konserde dinlediğim­iz parçalar var.. Üçünü de alın.. Bu “Muhteşem” Doğan Canku’yu doya doya dinleyin!.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye