Sabah

Hayat gelip geçerken-5

- (GLW|r: Yasin ESKİKÖY - Tasarım: MHUW ARS/A1

Kedileri yol tutar. Araba hareket etmeye görsün, hemen mızıldanma­ya baş lar, ne yapacaklar­ını şaşırırlar. Önceleri bu hallerini biraz yol gidince neye odaklanaca­ğı nı bilemeyip mide si bulanmaya baş layan hiperaktif çocuklara benze tiyordum... Sonra kedilerin bu huzur suzluğunda adını koyamadığı­m başka şeyler bulmaya baş ladım. Derken 'oris Lessing’i okudum ve zihnim açıldı. “Trafiği bir kedi aracılığıy la görmek, arabaya her binişimizd­e nelere kulak tıkadığımı­z konusunda çok öğretici bir tecrübedir” diyordu Lessing ve şöyle devam ediyor du: “Dehşetli gürültü patırtıyı; sarsıntı, gümbürtü, gıcırtıyı fark etmiyoruz. Fark etseydik, kediler gibi biz de aklımızı kaçırırdık.” Bana sorarsanız, bir nokta daha var: Kediler bize “bu kadar harekete ne gerek Yar, daha oturduğumu­z yerin değerini bilemedik” de diyorlar.

★★★

Eski bir yazımda karşılaştı­m. Cunda kıyısında oturup tekne lerin isimlerini tek tek saymışım. Eski zaman. On yıl

kadar öncesi: Adalı, Macera, Ayışığı, Karakartal, Sarıgül,

SeYil, Yd. Öylece saatler boyu oturur, bakar, bakar, bakar dım... Şimdi nerele re bakıyorum acaba? Cevap malum. Belki tatsız ama kaçınıl maz olanın ta ken disi. Sosyal medya ya bakıyorum. Ona denirse...

★★★

Gündüzler gevezedir. Fakat anlattıkla­rını anlamak için geceye muhtacız.

★★★

Belki fark etmişsiniz­dir, İstanbul’da humus moda sı patlak verdi. Bu gelişmeye damak tadında “yeni oryan talizm” denebilir mi, bilmem. Benim tercihim Kuzguncuk’taki mola noktam Pulat Çiftliği’nin menüsündek­i kıymalı humus. Tabii üzerine bol limon sıkarak...

★★★

Trabzon (cennet) hurma sını manav tezgâhında görün ce “çürük domatese ben ziyor” diyenler var, biliyorum ama dalında pek güzel. Geçenlerde Yalova’daki Limak Termal’in bahçesinde karşı ma çıktılar. Otelin bahçesinde ki her ağacın altına küçük bir tabelada adını ve türünü yaz mış olmasını da alkışlıyor­um. Ortam nasıl mı? Bir ara kendimi geçen yüzyılın hemen başların da Karlovy Vary kaplıcalar­ında dinlenmeye çekilmiş Osmanlı muharriri gibi hissettim.

★★★

Pencere... Alçakgönül­lü, sevimli, üst seviyede nitelik li ironiyi haiz bir piyes. Oyun At|lyesi’nde sahneleniy­or. +aluk Bilginer her zaman ki gibi... Sahneye çıktığı an alıp götürüyor. Fakat Esra Bezen Bilgin’in oyuna kattığı “hakiki lik” duygusunun da altını çizme liyim. Meraklısın­a tavsiyemdi­r.

 ??  ?? “bakmak”
“bakmak”
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye