Peki buna ne diyeceğiz?

Bizimkiler de Paris’te bir TIR kasasına çıkmış, “ceddin deden / neslin baban / hep kahraman Türk milleti” diye coşkuyla Mehter Marşı döktürüyorlar, sarı yelekleri içinde.

Paris yanıyor ya, Avrupa yanıyor ya! Tweetler derseniz gırla gidiyor.

Siz değil misiniz Gezi’yi arkalayıp “İstanbul yanıyor” diyen, siz değil misiniz her gün gazetelerinizde, televizyonlarınızda “Türkiye’ye gitmeyin” diyen oh olsun lan size kahpeler, yakıl sın yıkılsın viran olsun dört bir yanı nız!..

“Hisli- duygular”ın hülasası böyle!

Nihayetinde Gezi desisesinin duygusal “ödeşmesi” mesabesindeki tepkiler, anlaşılmayacak yanı yok.

Üstelik, söz konusu olan herhangi bir ülke de değil, burnu havalardaki Fransa.

Hem “müstevli” olarak yakın tarihimizdeki yerleri belli, hem de P..’ya yardım ve yataklık yaptıkları sır değil.

Lakin ya “azmettirici gizli eller” aynı adrese çıkıyorsa?

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “Avrupa Ordusu” teklifine, ABD Başkanı Trump “biz olmasaydık Almanca öğrenmeye başlayacaktı nız” şeklinde tepki gösterdi, ardından da “Paris yanmaya” başladı.

Bunun bir anlamı yok mu? Fransa’daki “yakıt” zammı, Gezi’deki “ağaç” misali bahane olmasın?!

Bir de şuncağızı unutmayalım: Daha evvel de Fransa sırf çıkar çatışması nedeniyle) ABD’nin Irak ve Suriye politikasını eleştirir eleştirmez, Paris terör saldırılarına uğramıştı.

Demem o ki, gerçeğin bizden saklanan yüzünü sürgit görmezsek, bize tuzak kuranlara yardımcı oluruz da haberimiz olmaz.

Bu kadar yaygın olmasa da, Rusya ile Ukrayna arasındaki Azak krizi konusunda da tepkiler farklı değil.

Rusya, bildiğimiz Moskof ya, Osmanlı’ya yaptıkları ortada ya, hayalleri de Karadeniz’i ele geçirip Akdeniz’e akmak ya...

Muhakkak haksızdırlar.

Ukrayna mı, aslanlar gibi müttefikimiz işte.

Biri “geleneksel” düşman diğeri “taze müttefik.” Haliyle kimin yanında yer alacağımız belli.

Üç aşağı beş yukarı “ezberler” böyle. İyi de jeopolitik diye bir şey yok mu?

Son zamanlarda, müttefikimiz ABD hep karşımızdayken, Rusya yanımızda değil mi?

Sınırlarımızda “bölücü örgüt” namına devlet kurmaya çalışan ABD Temmuz işgal girişimini tertipleyenlere yardım ve yataklık yapmaya devam etmiyor mu?

Tamam, Ukrayna canımız ciğerimiz, dostumuz.

Peki, ABD Dışişleri Bakanlığı sitesine konulan şu ortak bildiriye ne diyeceğiz:

“ABD ve Ukrayna, Türk Akımı gibi Ukrayna’nın ekonomik ve stratejik istikrarına darbe vuran Rus doğalgazı projelerinin durdurulması için birlikte çalışmanın önemini vurgularlar...”

Uzun lafın kısası, ABD ile Ukrayna arasındaki “stratejik ortaklığın” hedefinde, “Türk Akımı” projesi var.

Mezkûr proje de malumunuz Türkiye ve Rusya’nın ortak projesi.

E şimdi söyleyin bakalım, “geleneksel düşman” ne yana düşer, “taze müttefik” ne yana?!