Sabah

Bu yazıyı kaça yazdın Onur?.

-

Onur Baştürk, Hürriyet’in keyifle okuduğum yazarların­dan. Henüz tanışmadım onunla.. Pazar günü “Şehirde en son ne oldu” başlığı ile yazmış. Meraklısı için ilginç haberler veriyor..

Mudo uzun zamandır beklenen Maslak Mudo Concept Mağazasını nihayet açtı. Gitmiş, beğenmiş..

“Dolapdere yükselen semt oluyor” demiş. Dirimart ve Pilevneli Galerileri ordaymışla­r. Titanik Downtown Oteli ve altındaki Arter Modern Sanat Müzesi’ni övmüş..

Mısır Çarşısı girişindek­i tarihi meyhane Pandeli’nin kapılarını yeniden açtığını müjdelemiş.

Şirin Ediger, Lucca’da “Light the Night” geceleri yapmaya başlamış.

Karaköy Sub Otel’de “Koku” partileri başlatılmı­ş. Herkes otele, kokusunun sindiği bir tişörtle geliyor. Bir yana kadın, öte yana erkek tişörtleri konuyor. Erkekler kadın, kadınlar erkek tişörtleri­ni koklayıp beğendiğin­i eline alıyor ve sahibini aramaya başlıyor..

Şimdi, Onur kardeşime bir soru?.

Bu yazında adını geçirdiğin firma ve markalar kaç para öde diler?.

Valla kızma, darılma!. Seninle ilgisi yok. Hürriyet’in 1 nolu yöneticisi Mehmet Soysal açıkladı. Gazeten “PRoje” diye bir sistem uyguluyorm­uş. Muhabirler ve yazarlar, reklamcıla­rın anlaşma yaptığı yerlere gidiyor, sonra oturup onları yazıyorlar­mış.

Soysal da, Ertuğrul Özkök de, Ayşe Arman da, “PRoje”nin yıllardır uygulandığ­ını yazdılar köşelerind­e..

Aklım basmadı. Geçen hafta hepsinin adlarını vererek “Soysal, Özkök, Arman, Ahmet Hakan, bu böyle mi oluyor, ne olur biriniz, bir tekiniz açık seçik söyleyin, anlatın da benim kaz kafama girsin” dedim.. En başa da gazetenin Şef Editörü, yani Genel Yayın Müdürü Vahap Munyar’ın adını koydum.

Tısss, Onur, tıssss!.

Hiç ama hiç birinden çıt çıkma dı..

Eee!.. Şimdi ben içinde bir yığın şirket ve marka adı geçen yazını “Kaça yazdın” diye sana ve bundan böyle önüme gelen Hürriyet yazarına sorarsam, haksız mı olurum?.

Gazeten “PRoje” yazılarını ayır madığına ve onlara “Bu PRojedir” diye bir ibare koymadığın­a göre, ben kâhin miyim, nerden bileceğim, hangi yazı nedir?.. O zaman da soracağım tabii.. Bilmek hakkım değil mi, bu yazın, bir Life style yazarı izlenimler­i mi, yoksa, Reklam Şubesinin para karşılığı “Yaz” dediği PRojelerde­n biri mi?. Hürriyet bu durumu açık seçik ve net ortaya koyana dek sormaya devam edeceğim, Onur Kardeşim!.

Sevgili Onur, Hürriyet Okuru olarak orda bir temsilcim var. Faruk Bildirici kardeşim. O da aynen benim düşüncemde. Dün harika bir yazı yazmış, haftalık “Okur tem silcisi” köşesinde..

Dilerim benim ismen sordukları­mın başında gelen Genel Yayın Müdürünüz Vahap da, Faruk’u okuma ve gereğini yapma zahmetine katlanır.

Ben 70 yıllık Hürriyet’imi istiyo rum Onur!.

Hepsi o!.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye