Ekmeklerine yağ sürüyoruz
Çok anlattım, bir daha anlatayım... Suriyeliler hakkında çıkan her patır tı “üzerinde uzun uzadıya çalışılmış hareketler”in bir parçası.
Mülteciler bir “mikser” gibi kullanılıyor. Avrupa’da başarılı oldular. 2017 başından beri burada da çalı şıyorlar. Niçin? Yeni sosyal/siyasal tasnifler için.
Gaddarca bir söy lenti, mahalle ara sında bir kışkırtma ya da yılbaşı gece si Taksim’de Özgür Suriye bayrağı altında eğlenen gençlerin fotoğ rafının sosyal medya ya düşmesi gibi yollarla toplumda “karıştırıcı” bir etki yaratılıyor. Ortalık bulandırılıyor.
Tartışmaya katılanlar için müthiş bir kısır döngü.
Suriyelileri spotların önüne getiren her olay bu “çalışma”yı yapanların ekmeğine yağ sürüyor.
Şu örneği düşünün...
Daha 2014’te mitinglerde İtalya bayra ğını gösterip “bu bayrak beni temsil etmez” diyen siyasetçi şimdi İtalya İçişleri Bakanı ve kamuoyunda popülaritesi sürekli artıyor. Peki nasıl oldu?
Birileri (en başta Steve Bannon ve ekibi) ona “Sen kuzey İtalya’nın bağımsızlığı hikayesini bırak, orada çıkış yok, doğ rudan mülteci karşıtlığına odaklan, iktidar senindir!” dedi. Nitekim, öyle de oldu. Hiç şansı olmayan Salvini şimdi ortalı ğı kasıp kavuruyor. Üstelik bu siyasi başarıya resmi rakamlara göre sadece 355 bin mül teci bulunan bir ülkede ulaştı. (Gayrıresmi rakamlara göre 700 bin.)
Orası İtalya, orası Macaristan, orası Almanya deyip geçmeyin! (Galiba Ankara’da da meseleye böyle bakıp hafife alanlar var.)
Oysa özellikle İyi Parti üzerinden ciddi bir çalışma yapılıyor. Mülteciler meselesi hassas konu. Bir kıvılcımın nasıl büyük yangınla ra yol açabileceğini unutuyor muyuz?
Valiler, emniyet müdürleri bu konuda kışkırtmalara karşı çok dikkatliler. Birçok olay o sayede başlamadan önleniyor.
Ama siyaset dili başka!
Mülteci (Suriyeli) karşıtlığı yalanlar üze rinden epeyce yol aldı.
Kazanamazlar ama üzerler.
Bunu bilerek hareket etmek gerekiyor.