Madenlerimiz atılım eşiğinde
Enerji ve Ticaret bakanlıklarıyla ihracatçı birliğimiz; madenlerde kamuoyu algısı, finans-yatırım yönetimi ve çevre iletişimini dün İstanbul’da masaya yatır dı. Katılımcıların odağında fırsatlardan ziyade tehdit ve sorunlar vardı. Ancak geldiği miz noktada görünen o ki kamu, özel sektör ve STK’larımız da dâhil finanstan çevreye dek pek çok alandaki gayretler, neti ce vermeye yakın duruyor.
Strateji danışmanı Sevda Güler; madenlerin top lumdaki algısını yönetme den sektörün ilerlemeyece ği gerçeğini örneklendirdi; §sektörün akil insanlarının yönetmediği algıyı ne yazık ki dış güçler, küredeki rakiplerimiz yönetiyor.” Doğrudur; madenlerin çevreyi mahvedeceği söy lemi genelde yöre halkı üzerinden bu maden lerle değişecek olan güç dengesinin mücadele alanı haline gelebiliyor.
Finansman, özellikle maden sektöründe son derece önemli bir kavram... Riskleri yük sek, imkânları sınırlı, bilinmeyeni fazla, beden, zihin ve ruhen yorucu süreçler barındıran sektörün temel finansal açmazı, yüksek mali yetli yatırımlar, geç geri dönüşler ve teknoloji dönüştürme maliyetleri...
Türkiye’de madenciliğin özel sorunu ise bu konuda finansal uzmanlıkların yeterli olma ması... Ancak gelişmeler olumlu yönde... BDDK Başkan Yardımcısı Muhammet Salih Ağan, öz kaynak finansmanı ve halka açılma nın önemine vurgu yapıyor. SPK’dan Uğur Yaylaönü, standartlar oluşturmaktan, birlikte iş yapmaktan bahsediyor.
Türki Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, maden ihracatçısı finansmanında bankanın hizmetlerini anlatırken, bu alanda hiz met çeşitliliğini sektöre sunacaklarını belirtiyor. Ulusal Maden ve Rezerv Raporlama Komisyonu UMREK’ten Dr. Mesut Soylu, ihtisaslaşmanın geldiği boyutların umut verici düzeye eriştiğini söylüyor bizlere... Nurol’dan Murat Çimen’in üzerinde durduğu konu, sektörün finansmanı, yabancılardan ve yavaş yavaş öğrendiği oldu.
Trajediler 2 türlüdür; 1- Shakespeare vari, 2-Çehov vari... Şekspir trajedisin de sahne; en sonunda ölülerle doludur. Çehov’da ise herkes mutsuzdur, hayal kırıklığına uğramış ve melankoliktir fakat hayatta dırlar. Son zamanlarda hangi sektörle konuşsam Çehov vari söylemlere gömülmüş olduğu nu görüyorum. Oysa 2019 barındırdığı tehditlerden ziyade sunacağı fırsatlarla geldi. Bu fırsatlara nasıl baktığımız, 2019’un bize nasıl davranacağını belirleyecek ve gör düğüm, madenlerimizin atılımın eşiğinde olduğu, finansal, algı çevre sorunlarına rağmen ülkeye yeni zenginlik kaynağı sunacağıdır. Yeter ki Çehov vari karamsarlığı terk edelim.
seref.oJuz#sabaK.com.tr