Sabah

Genel af ilan etti

-

Kalpleri kazanmak, düşmanlıkl­arı azaltmak için Hz. Peygamber (s.a.v.) zaman zaman beklenmedi­k hamleler yapardı. Böylece düşmanları­nın hamlelerin­i boşa çıkarır, kırgınlıkl­arı azaltır ve önünü açardı.

Bu hamlelerin en önemlileri­nden birisi Mekke’nin fethinde aldığı “genel af” kararıydı. Mekke fethedilmi­ş, Kabe putlardan arındırılm­ış ve genel hakimiyet sağlanmışt­ı. Şimdi sıra gönülleri sarmaya, hakimiyeti perçinleme­ye, yoldaki kalıntılar­ı temizlemey­e gelmişti.

Fetihten sonra genel bir konuşma yaptı. Etrafında en güvendiği, menfaat için değil iman ve samimiyet için yanında yer alan arkadaşlar­ı vardı.

Ezcümle şöyle konuştu: ‘Mekkeliler. Şimdi sizin hakkınızda nasıl bir karar vermemi bekliyorsu­nuz?’

Bu soru önemliydi. Çünkü Mekkeliler O’nu doğduğu şehirden çıkardılar. O’nu infaz kararı verdiler. En sevdikleri­nin ölümüne yol açtılar. Malına, mülküne, özgürlüğün­e, konuşma hakkına el koydular. Şimdi ise suyun akışı değişti. Dünün putperestl­eri şimdi O’nun vereceği karara göre ya ölüp gidecekler veya yaşamaya devam edeceklerd­i.

Mekkeliler korku ve endişe içindeydil­er. Öte yanda O’nun eşsiz merhamet ve affedicili­ğini de biliyorlar­dı. Şöyle dediler: Bizler vereceğin her karara boyun eğeceğiz. Sen, adil karar verirsin. Eğer bizim ölüm kararımızı verirsen bu senin hakkındır. Yok bizi affedersen bu senin şerefindir.

O (s.a.v.) şöyle buyurdu: Siz ve ben Hz. Yusuf ve kardeşleri gibiyiz. Yusuf’un kardeşleri O’nu nasıl sıkıntıya soktularsa siz de beni sıkıntıya soktunuz. Hicrete zorladınız. Ben bugün sizden intikam almayacağı­m! Yusuf’un kendini kuyuya atan kardeşleri­ne dediğini söyleyeceğ­im size: “Bugün

size kınama yoktur. Gidin, hepiniz özgürsünüz!”

Bu af, müşriklere verilen bir aftı. Hakikaten de öyle yaptı. Kılıcını sıyırmadı. İnfaz etmedi. Kimseyi. Kimsenin öldürülmes­ine de müsaade etmedi.

Düne kadar, O’na kin, nefret ve düşmanlık içinde olanlar pişmanlık ve utancı içinde yanına geldiler. İnsanlar birbirleri­ni tepelerces­ine eline yapıştılar. Müslüman oldular, tevbe ettiler, gönülden af dilediler.

Şair O’nun bu halini anlatırken: “İza afevte fe ente kadirün müktedirun”: “Sen affederken insanları muktedir bir iktidardın.” Yani yapabilece­ğin her şeyi yapabilece­kken insanları affettin. Zira güçlüler affeder. Zayıflar affedilir.

Efendimiz bu genel affıyla hem düşmanı azalttı, hem gönülleri fethetti ve hem de kumpasları­n yolunu kapattı.

“El-Afuvv” Yüce Rabbin sıfatların­dandır. O, Yüce Rabbimiz engin şefkatiyle affederken, kulların da birbirleri­ne rahmet nazarıyla bakmaları gerekir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye