Sabah

Büyük devlet, büyük lider diplomasis­i

-

Diplomasi duygusallı­k kaldırmaz. Öncelik, ülkenin çıkarlarıd­ır. Bu nedenle kamuoyuna yansıyan konuların arka planında “GERçEKçILI­K” işler. Bu tespiti, TürkAmerik­an ilişkileri­nin zorlu süreçlerin­e uyarladığı­mızda, sade vatandaşın net sonuçların­a ulaşmasını sağlayabil­iriz. Örneğin, ABD Başkanı Trump’ın, Türkiye ekonomisin­i tehdit eden son tweeti ve Cumhurbaşk­anı TAYYIP ERDOğAN’ın araması sonrasında gerçekleşe­n ince ayar boyutu. Trump, Suriye’den çekilme kararı aldığında, ABD’deki müesses nizam şoke oldu ama çabuk atlattı. DEAŞ ile mücadelede silahlı aparat olarak kullandığı YPG’li teröristle­rin himaye edilmesi gereğini (!) Başkan’a hatırlattı.

Sonra ne oldu?

Türkiye, büyük devlet geleneğine yaraşır şekilde Trump’ın, o çirkin mesajına eşdeğer bir dille tepki gösterdi. Lakin soğukkanlı­lığını koruyarak el arttırmadı. NEDEN? Çünkü, Washington’da Dışişleri, Pentagon ve Ulusal Güvenlik Danışmanla­rı Ankara’nın, Suriye’nin kuzeyine ilişkin kaygıların­ı görmezden gelirken, Trump ilk kez Türkiye’nin önemsediği “çEKILME KARARıNı” ilan etti. Yani... Ankara açısından Trump’ın “BAğLAYıCı KARARıNıN” üzerine gidilmesi stratejik bakımdan doğru hamle idi. Tam da bu nedenle ABD yönetimi “GüVENLI BöLGE” fikrine dönüverdi. Bir gün önce YPG’yi savunan ABD ertesi gün “TüRKIYE’NIN GüVEN LIK ENDIşELERI­NI ANLı YORU]” demeye başladı.

Şimdi, “MIL LIK GüVENLI BöLGE, <3*’YI SURIYE’DE MEşRULAşTı­RABI

LIR ” diye iddia ediliyor. Oysa durum böyle değil. Zira, güvenli bölgeyi, “TERöRDEN ARıN DıRıLMış BöLGE” biçiminde vurgulamak daha mantıklı. Bu yaklaşım bile YPG ve DEAŞ’ın tasfiyesin­i içeriyor.

Kaldı ki ABD’nin Türkiye sınırında kurduğu gözlem noktaların­ın kalkması ile Ankara’nın Fırat’ın doğusundak­i nüfuzu iyice hissedilec­ek. Şu an Türk istihbarat­ı bölgedeki tüm etnik grupları, silah kapasitesi­ni, YPG terörüne bulaşmamış aileleri detayıyla biliyor. TSK’nın El Bab ve Afrin’deki varlığı, sınırdaki ciddi askeri yığınağı, Genelkurma­y’ın Başkomutan­ın direktifle­rine mutlak uyumu ve Cumhurbaşk­anı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in 23 Ocak için planlanan görüşmesi, Ankara’da korkuların değil “SERT VE YUMUşAK GüCüN ETKISININ HAKIM OLDUğUNU” teyid ediyor.

SON BIR NOKTA... İdlib’deki terör hareketlen­mesini, Münbiç’teki patlamayı ABD’yi bölgede tutmak, Türkiye-Rusya mutabakatı­nı sabote etmek isteyen eşkallerde aramak lazım!

okan.muderrisog­lu@sabah.com.tr SMS: OM yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81 facebook.com/okanmuderr­isoglu

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye