Güvenli bölge
zun süredir söylemeye çalışıyorum. Amerika Türkiye ilişkilerinin zaman zaman gerilime girmesi kimseyi şaşırt masın. Çünkü Amerika’nın kendisi büyük bir kriz içinde. İlişki kurduğu tüm ülkelerle de bu tür gerilimler yaşaması sürpriz değil. Önemli olan sürecin nereye doğru ilerlediğidir. Son dönemde iyi yönde gittiğini söylemek lazım. Özellikle Trump ve Erdoğan arasında Fırat’ın doğusuna dair ilkesel bir karar alın mış olması önemli. Bu anlaşma hem en büyük ulusal güvenlik sorunu muz için çok kritik bir gelişmedir hem de ilişki leri gerilimli de olsa işle yen bir zemine oturtmak için başlangıçtır.
Sürecin kendi si sorunlu olacak. Kolay değil. Amerika PYD’yi tas fiye etme kararına kesin olarak varmış olsa dahi bu tür gerilimler yaşanacak. Ancak bun ları geri dönülemez felaketler olarak tasvir etmemek lazım. Türkiye iki yıl dır kurduğu manevra sistemiyle sonuç almaya başlamış. Rusya ve Amerika’yı aynı anda taviz vermeye itecek adım lar atmış. Bundan iyisi can sağlığı. Bu yolda istikrarlı şekilde yürümek gerekecek. Duygusal tepkilere dayalı bir zihniyete teslim olmadan kazançlara odaklandıkça Türkiye kendini güvence altına almayı başaracaktır.
Görüldüğü gibi Trump’ın pazar günü attığı tehditkar tweet’ler gitti yerine yeni bir uyum geldi. Buna göre ekonomik ilişkilerin geliştirileceği ve sınır da bir güvenli bölge oluşturulacağı orta ya çıktı. Burası kritik bir nokta. Önemli olan güvenli bölgenin kimin kontrolünde olaca ğı. Eğer Türkiye’ye teklif edilen güvenli bölge Amerika veya uluslararası koalisyon kontro lünde olsaydı tabii ki tercih edilmezdi. Ancak kontrol Türkiye’de olacağına göre bu kaçırılamayacak bir fırsattır. Tabii ki bu Türkiye’nin en iyi tercihi değil. Türkiye için stratejik öncelik PYD’nin tasfiyesidir. Ancak bir günde tüm isteklerinize kavuşamazsınız. Adım adım ilerlemekte fayda var. 30 kilo metrelik güvenli bölge Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna adımını atması için çok önem liydi. Kurulduğunda Türkiye Suriye’yi batıdan doğuya kesen en önemli kara yolunu kontrol eder hale gelecek. M4 Karayolu’nu kontrol etmek demek tüm Kuzey Suriye’yi kontrol etmek demektir. Bu aşama tamamlandıktan sonra PYD’nin tasfiyesi daha kolay hale gelecek tir. Böyle bir karmaşanın içinde kimse tüm isteklerini tek bir hamlede alamaz. Önemli olan PYD odağını kaybetme mek, sabırlı ve inatçı olmak.
Şimdi bu güvenli bölge fikrini mahkûm etmeye çalışanlar var. Hemen Kuzey Irak örne ğini veriyorlar. Halbuki Kuzey Irak’ta başımızı ağrıtan o bölgenin bizim kontrolümüzde olma masıydı. Suriye’de kontrol bizde olduk tan sonra Kuzey Irak benzetmesi son derece gereksiz, anlamsız ve kötü niyet li bir örnektir. Ancak bu örneği veren ler Türkiye’nin değil Esed’in çıkarını koruma peşinde olan tipler. Türkiye’nin Amerika seçeneğini de masada tutma sından çok rahatsız oluyorlar. Bu anlaş ma bozulsun istiyorlar. Türkiye Rusya’ya mec bur kalsın ve Esed’i tanısın istiyorlar. İdeolojik saplantılarından hareket ettikleri için hiçbir şey umurlarında değil. Allah’tan Ankara sükunet ve cesaretle kendi planını uygulamaya devam edi yor. Bu tür tipler de gittikçe marjinal bir hal ala caktır. Türkiye ne Rusya’ya ne Amerika’ya mecbur kalacak. Kendi bileğinin hak kıyla müzakereler yoluyla gerektiğinde askeri operasyonlarla kendi güvenliğini kendi sağlayacak.