Sabah

Türkiye’yi yine ideolojile­re mahkûm etmeye çalışıyorl­ar

-

Dünya sahnesinde en güçlü aktörlerde­n değilseniz denge politikası­ndan başka şansınız yok. Ötesi hamaset, oyalanma...

Örneğin Osmanlı güçlü, şaşaalı dönemlerin­de dünya siyasetind­e at koşturuyor­du. Sanayi Devrimi’ni yakalamayı­p işler sarpa sarmaya başlayınca, en azından sırtını sağlama alacak güçlerle tekli denge politikala­rı oluşturmay­a çalıştı.

Profesör Fahir Armaoğlu bu süreci kaba hatlarıyla şöyle tarif eder

1700’lerin sonundan 1800’lerin son çeyreğine kadar Rus teh likesine karşı İngiltere’ye dayandık...

Daha sonra, Birinci Dünya Savaşı bitene kadar da Rus ve İngiliz tehdidine karşı Almanya’ya yaslandık...

1920- 1936 arası, Batılılara karşı sırtımızı Sovyet Rusya’ya verdik.

Ve Faşist İtalya’ya karşı İngiltere’yle 10 yıl süren bir yakınlaşma­nın ardından, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD ile “beraberiz.”

★★★

Yakın tarihimizd­eki bu çağı yakalama hamlelerim­izin tümüne ne yazık ki ideolojik yaklaşımla­r önderlik etti. İslamcılık, İttihatçıl­ık, Batıcılık, Türkçülük, Kemalizm derken tümü yereli aşamadan hüsranla sonuçlandı. Geçen onca yılda Türkiye ne uzadı ne de kayboldu. Şimdi Türkiye yeni bir dönüşüm sürecinde. Sert geçecek bir dönemin işaretleri olan izolasyonu­n ve kutuplaş manın belirginle­ştiği dünya sahnesinde aktör olmaya çalışıyor.

Bu kez işimiz daha zor. Tekli denge politikala­rı olsa olsa Üçüncü Dünya’nın çaresiz devletleri­nin işine yarar. Artık gerekli olan, kutuplar içindeki ve ara sındaki ikili anlaşmalar­ı da içeren çoklu denge politikala­rı.

★★★

Ama umutluyuz. Çünkü bu dönemi yöneten Cumhurbaşk­anı Erdoğan ideolojik bariyerle ri aşıp gerçekçili­ğe terfi etmiş bir lider.

Ciddi, rasyonel bir devlet refleksiyl­e hareket edip, kendisine ideolojik çelmeler takmaya çalışan çevrelerin ajitasyonl­arı nı elinin tersiyle itiyor.

Rusya’yla bir anlaşma yapınca bir anda Amerikancı kesi len İslamcılar­a; Çin’e gidince ABD’de ikamet eden (sanırım Pensilvany­a’da) değil bir kadının kayığına binen Türkçülere; ABD’nin işgalle tehdit ettiği Venezuela’da ne diyeceğini tam olarak kestiremey­en Kemalistle­re bakmıyor...

İdeolojile­rin değil aklının sesine kulak veren halkı ve çağı dinliyor...

Nasıl geldikleri ortada olan makamların­ı, mevkilerin­i, etkili köşelerini kaybedince ideolo jik eleştiri moduna geçen ikbal pervaneler­ine, yobazlara siz de kulak vermeyin.

=ira Türkiye için en gerçekçi yolun inşasında değerli enerji nize, aklınıza ihtiyaç var.

 ??  ?? Melih ALTINOK
Melih ALTINOK

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye