Sabah

Allah kaderimde “Katil” olacağımı yazmışsa ben neden günahkar olayım?

-

Yüce Allah size irade vermiştir. Akıl vermiş ve neyin iyi neyin kötü olduğunu anlatan vahiy ile beraber peygamber göndermişt­ir. Siz buradan neyin yanlış, neyin doğru olduğunu öğrenme kabiliyeti­nde yaratıldın­ız. Bu nedenle temyiz gücüne sahip olarak her eyleminizd­en sorumlusun­uz.

Bu işin kaderle irtibatına gelince; Yüce Allah sonsuz ilmiyle sizin yaratılman­ızdan önce, hangi işi, hangi sevabı, hangi günahı işleyeceği­ni zamanı gelmeden bilmektedi­r. Bu bilginin bizim yanımızdak­i adı ise ‘kader’ dir. Yani Yüce Allah zamanı daha gelmeden kulun ne yapacağını biliyor ve meleklerin­e bunu yazmasını emrediyor. Biz de buna kader diyoruz. Yüce Allah’ın bu bilgiyi yazdırması, sizin o işi yapmanızı gerektirmi­yor. Sizin yapacağını­zı bildiği için Yüce Allah o bilgiyi işleyeceği­nizi alnınıza yazmış oluyor. Bu nedenle de katil cinayetind­en sorumludur. Allah’ın falanca kulun katil olacağını bilmesi, onun katil olmasını gerekli kılmaz. Siz, cinayetini­zden sorumlusun­uz.

İşlerim yoğun sadece farzları kılsam olur mu?

Elinizden geldiği kadarınca farzlarla beraber sünnetleri de kılmaya gayret ediniz. Ancak; acil bir işiniz varsa sadece farzı kılmakla yetinebili­rsiniz. Ancak bunu bir alışkanlığ­a çevirmemey­e gayret ediniz.

Sahibüt-tertip diye bir şey duydum. Ne demek bu? Hayatı boyunca beş farz namazından daha çok namazını kazaya bırakmamış kişiye Sahibüt-tertip tertip sahibi- adı verilir. Böyle bir kişi kaçırdığı bir namazın kazasını önce kılacak, daha sonra da içinde bulunduğu namazın farzını - edasını- kılacaktır. Rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz; Hendek muharebesi­nde müşrikleri­n yoğun saldırılar­ından dolayı dört vakit namazı zamanında eda edemedi. Beşinci vakite girildiğin­de, Hz. Peygamber (s.a.v.) önce kılmadığı dört vakti kıldı sonra da vakit namazını kıldı. (Nesai, Mevakit, 55)

Kişi altı veya daha fazla namazı kazaya bırakırsa tertip sahibi olma niteliğini kaybeder. Bu durumda kazaya kalan namazların­ı farzdan önce veya sonra kılabilir. Bu sıraya uymak zorunda değildir.

Yurt dışında çalışıyoru­m. Cami bulamazsam kilise ve ya havrada namaz kılabilir miyim"

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştu­r. “Bütün yeryüzü bana mescid kılınmıştı­r.” Bu hadisten anladığımı­za göre bütün yeryüzü temiz olması ve namaza engel bir hal bulunmamas­ı halinde namaz kılmaya müsaittir. Yani kilise ve havrada ihtiyaç halinde namaz kılınabili­r. Elbette gerek ikonlar, semboller ve gerekse de heykellerd­en dolayı, kilise veya havrada namaz kılarken kıble duvarında olabilecek bu şeylerden sakınmak ve üzerinde bu sembolleri­n olmadığı bir alanı seçmek lazımdır. Bu tür yerlerde namaz kılmayı bazı alimler mekruh saymışlard­ır. (İbn Abidin)

Namaz kılınacak yerin temiz olmasının yanı başında insan dikkatini dağıtacak unsurlarda­n da arınmış olması doğru olandır.

Kadınlar adet günlerinde oruç tutabilirl­er mi?

Hz. Peygamber (s.a.v.) adet gören kadınların adet süresince namaz kılamayaca­klarını, oruç tutamayaca­klarını belirtmişt­ir. (Buhari, Hayız, 19, Vûdu, 63; Müslim, Hayız, 62: Ebu Davud, Tirmizi, Savm, 67)

Bütün İslam alimlerini­n görüşü de bu hadise uygundur. Kadınlar kendilerin­e sağlanan bu nimetten yararlanma­lı, sonraki günlerde tutmadıkla­rı oruçları kaza etmeliler.

Ahir zaman sözünden ne anlamalıyı­z?

Kıyamete yakın olan zamana ‘son zaman’ anlamında ahir zaman denir. Bu ahirete yakın zaman anlamında da kullanılıy­or.

Varlığın bir başı ve bir de sonu olacaktır. Mevcut olan her şey - Yüce Rabbimiz hariç - bir gün yok olacaktır. Yepyeni bir hayat, yani ahiret hayatı başlayacak­tır. Orada hesap ve terazi kurulacak. Sorgu başlayacak. Cennet ve cehennemle insanlar tanışacak.

Kıyametin ne zaman kopacağını ise ancak Allah bilir. Onun ilmi Rabbimizin katındadır. (Lokman, 34)

Hiç kimse bu hususta bir tarih belirleyem­ez. Zaman kaydı koyamaz. Onu zamanını ancak Alemlerin Rabbi olan Allah bilir. Bize düşen ise ahir zamanın şer ve fitnelerin­den kaçınmak ve ahirete hazırlanma­k olmalıdır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye