Dünya ekonomisinde taht oyunları
1000 FRANSIZ GELDİ
Günübirlikçiler dâhil 30 bini aşkın kişinin akın ettiği şehre, 1000’i aşkın Fransız taraftar geldi. 75 Fransız basın mensubunun yanı sıra 25 global spor kanalının da takip ettiği maç, dünyanın ilgisini Konya’ya çevirdi. Konya’nın uluslararası arenada boy göstermesinin şehre dikkat çekeceğini belirten turizmciler, özellikle futbola ilgisiyle bilinen yabancı turist talebinin yüzde 30 artacağını öngörüyor.
3 GÜNDE 4 MİLYON TL
Otellerin yanı sıra restoran ve kafeler, hediyelik eşya satıcıları ve mağazalar da spor turizminden nasibini aldı. Konya sokaklarını her iki takımın taraftarları doldururken yapılan alışveriş esnafın da yüzünü
FİYATLAR % 30 ARTTI
Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk, maçın özellikle Konya’nın tanıtımına büyük katkı sağladığını belirtti. Türkiye Futbol Federasyonu üyelerine ev sahipliği yapan Dedeman Konya Oteli’nin Genel Müdürü Hasan Bozkurt, Konya’da 9 bin civarında yatak kapasitesinin olduğunu belirterek, “Bütün oteller full. Bu doluluğun yüzde 80’i maçın etkisiyle sağlandı. Yüksek talep oda fiyatlarını yüzde 30 artırdı” diye konuştu.
Maçın uluslararası spor kanallarında yer aldığına dikkat çeken Bozkurt, “Bu Konya için müthiş bir tanıtım katkısı sağladı. Dünyanın ilgisini şehrimize çekti. Bunun yabancı turist sayısını yüzde 30 civarında artıracağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
İletişim çağında olduğumuzu söylüyoruz ama dünyanın, iletişim sorununu en had safhada yaşadığı dönemden geçiyoruz. Herkes konuşuyor ve hatta bağırıyor ama kimse birbirine sözünü dinletemiyor. Hatta daha dramatik olanı dünyalının
Dünya ekonomisinde yaşanan taht kavgası, ülkeler üzerinde soğuk rüzgarlar estirse de finansal piyasalarda, her gün başka bir sıcak savaşa uyanılıyor. Ticaret savaşlarında kendilerine yön çizemeyen ve bu alışılmadık “belirsizliğin çıkış yolu bulamayan liderler, iktidarlarını da kaybediyor ve yeni belirsizlikleri besliyorlar.
Bakın her geçen gün sorular artıyor. Bu sorular karşısında herkesin kendine göre bir tahmini var ama gerçek yanıtlar ortada yok. anlaşacak mı yoksa Trump masayı devirecek mi?” sorusuyla başlayan “İngiltere Brexit için yeni bir refegider mi?” sorusuyla hız kazanan ve her geçen gün K.Kore’den İran’a, İtalya’dan Fransa’ya, FED’den ECB’ye, Akdeniz’den Güney Çin Denizi’ne pek çok unsuru içeren
Bu dönemi sadece liberal ekonominin kan kaybetmesi ve selişi olarak tarif edip geçebilir miyiz? Bu bile bir soru işareti. Net olarak bilinen şey ise her ülke kendine dönmeye çalışsa da dünyadaki gelişmelerden en uzak duramayacağı dönemi yaşadığı.
İşte bu yüzden belki de en kritik G20 toplantılarından birine şahitlik edeceğiz 28-29 Haziran’da. Japonya dönem başkanlığındaki zirvenin ana gündem maddesi liberal uluslararası düzenin sağlanması... Sadece
ikili görüşmelerinin yapılacak olması bile zirveden beklentinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. -Zirve öncesi Trump’ın dünya turunun satır araları da dikkatle okunmalı
Göreceğiz. Ancak zirve öncesi Rusya Devlet Başkanı
şu sözleri dikkat çekici: “Mevcut ticari küresel ilişkiler modeli krize girdi.
yeni uluslar arası anlaşmalar yapılmalı.”
Liderlerin görüşmelerini daha da önemli hale getiren savaşın temel unsuru teknoloji ve ticaret alanındaysa bugün önemli görüşmeler yapılıyor. G20 Ticaret ve Dijital Ekonomi Bakanları zirvesinde bilgi ve verinin güvenli akışı, dijital güvenlik, insan merkezli yapay zeka ve dijital ekonomi konuşuluyor. Dev teknoloji firmalarının uluslararası vergilendirmesi ana konulardan biri. Bu arada ABD aslen 5G teknolojisi yüzünden tırmandırdığı ticaret savaşlarıyla dünyanın ekonomisini durgunlaştırırken, Çin’de China Mobile ve Tsinghua Üniversitesi’nin 6G argesine başladığının altını çizelim.
Yani öyle farklı bir tarihi dönemden geçiyoruz ki büyük fotoğrafı görmeden, konforumuzu bozmadan, eski günlük değerlendirmeler ve düşünce yapısıyla yeni dönemi okumak zor.
Büyük taht oyunlarında her gün değişen senaryolar var. Bir bakmışsınız ateş saçan kahraman, filmin sonunda kendisi de kül oluvermiş.
TZitter #o]lemdoJaner o]lem.doJaner#aKaber.com.tr