Samimiyet sahtekârlığı
Türkiye siyasetinin neredeyse tama mı kötü Erdoğan taklitleriyle doldu. Herkes iftar yapar hale geldi. Ne güzel... Kimi Kuran okuyor. Kimi cumaya gidiyor. Sokaklara çıkıyor. Millete yakın görüntü veriyor. Erdoğan tarzı samimi yetin bütün unsur ları ezberden tek rarlanıyor. Aklınızın ucundan geçmeyecek CHP yetkilileri bile iftar sofralarında dua ediyor.
Hani bir laf var dır. “Taklitleri aslını yaşatır” denir. Ancak taklit davranış düzle minde kalmaya mah kûm olduğu için gün gelir boyaları dökü lür. O samimiyet dediği niz tutum içten gelmediği müddetçe taklit olduğu ortaya çıkar. Her şeyi taklit edebi lirsiniz ama samimiyeti taklit etmenin bir sınırı var.
Anlamadıkları şu: Erdoğan seçim kazanmak için samimi görüntü sü vermiyor. Erdoğan samimi oldu ğu için görüntüsü de samimi oluyor. Erdoğan halkın gündelik halini ve dini pratiklerini zaten benimsediği için onda bu haller sırıtmıyor. Namaz, oruç, vatan daş ziyareti, çay sohbetleri Erdoğan’ın zaten sahip olduğu pratikler. O bu haliy le siyaset yapmaya çalıştığı için uzun yıl lar kendisine bedel ödetildi. Bu tür pra tikler iktidara gelmenin önünde büyük bir engel oluştururken bile Erdoğan bunlar dan taviz vermedi. Benimsemediği pratik leri sergilemedi.
Öte taraftan CHP yetkilileri yaptıkla rının birer taklitten ibaret olduğunu aleni biçimde kabul ediyor. Konu üzerine bir tartışma başladığında sağcı adayları bir strateji gereği çıkardıklarını söylemek te sıkıntı duymuyorlar. Olabilir. Siyasetin içinde bu tür davranışlar olur. Hem söy lem hem de çeşitli davranış kalıplarını kopya edebilirsiniz. Ama söylem ve dav ranışlarınız sizde bir meleke değilse patlak verirsiniz. Her şeyin sahtekârlığı olur ama samimiyetin sahtekârlığı olmaz işte.
Deniz Baykal’ın çarşaflı kadınlara rozet takmasından tutun da Kılıçdaroğlu’nun yanına birkaç vitrin sağcısı almasına kadar bunlar görmediğimiz hareketler değil. Muharrem İnce de cuma namazlarına gitti. Ama seçim gecesinden itibaren adre si değiştirdiğini duyduk. Aynı taklit unsur larının hepsini CHP’nin İstanbul adayın da gördük. Eyüp Sultan ziyaretine kadar taklit etti.
Ama hazırlık iki aylıkmış. Seçim bitince aslına rücu edecekmiş. VIP skandalından sonra ortadan kayboldu. Devletin valisi ne küfür ettikten sonra tatile çıktığına dair beyanatlar var. Yandaşları da bu esnada kendisini temize çıkarmakla meşgul. Önce “küfür yok” dediler. Yakında “ne var canım bunda” diyeceklerdir.
Bana göre hava hoş. Kötü bir tak litten ibaret adayınızı istediğiniz kadar savunabilirsiniz. Ama habe riniz olsun artık güneşin balçıkla sıvanmayacağı ortaya çıktı. Madem çok dindar oldunuz size bir hüküm den haber vereyim: Su görülünce teyemmüm bozulurmuş. Erdoğan var ken, yarım yamalak kopyasıyla bu işler olmaz. Ayrıca gördük ki, ortada teyem müm bile yokmuş. Hadi size bir bilgi daha... Abdestsiz namaz da olmaz. Yaptık oldu deseniz de olmaz. Ama yine de cesaretinizi kırmak istemem. Ayetin “Abdestsiz namaza yaklaşma yın” kısmını yanlış yorumlamayın. Namazı bırakmayın. Abdest alın.
hasan.yalcin@sabah.com.tr SMS: HBY yaz 4122’ye gönder.