Sabah

Dine karşı dinin daniskası

- 6aOih T8NA

Fetullahçı­larla aralarında­ki belirli bir mesafeyi yıllar yılı özenle koruyan “Nurcu” bir grup, 15 Temmuz’dan itibaren söz konusu mesafeyi daha da artıracağı­na adeta yok etti.

O kadar ki, çıkardıkla­rı günlük siyasi gazete, Fetullah’ın Zaman’ını hiç aratmıyor.

İşin içinde nasıl bir kripto yeniği var, bilmiyorum.

Bu gazetenin manşetleri­nden Erdoğan ve AK Parti’ye cart curt eden enteJristl­er bu duruma ne der, onu hiç bilemiyoru­m.

Benim bildiğim şudur: FETÖ kime vuruyorsa bunlar da vuruyor. FETÖ Erdoğan ve AK Parti’den nefret ediyor, bunlar da ediyor. FETÖ AKP’li fırıldak ve sinsilerle işbirliği içinde fitne fesat hareketine yatırım yapıyor, bunlar da ellerinden gelen katkıyı sunuyor.

Geçen gün bir karikatür yayımladıl­ar.

Karikatürd­e “Cuma namazımız kabul olur mu? Hutbe çok siyasiydi” diye soran sarıklı, aksakallı bir ihtiyara, takkeli kara sakallı biri cami çıkışında cevap veriyor: “Valla o yüzden ben “zuhr-u âhir”i kıldım. Ulema bu zamanı görmüş ki tavsiye etmiş...”

“Dine karşı din” mesabesind­eki zihin dünyaları budur.

“Amerikancı İslamcılığ­ın” ibadetleri pervasızca çarpıtması­nın daniskası budur. Allah’la aldatmak budur. İşgallere karşı direnen dinin izzetli müntesiple­rine karşı zillete duçar olan Mescid-i Dırâr kafalılar arasındaki fark budur. Gelgelelim...

Cuma namazını, “zuhr-u âhir”i, Sütçü İmam’a

varıncaya değin tarih içindeki uygulama şekillerin­i bu zihniyetle tartışmak ahmaklıkta­n başka bir şey değildir.

Fetullah’ın 17- 25 Aralık 2013’teki “teknik nakavt” darbesine karşı direnişi, “yesinler EirEir lerini” diyerek seyreden muhalif şebelekler­in keyfini getirmekte­n başka kimsecikle­re hayrı dokunmaz.

Şu kadarcığın­ı söyleyeyim:

15 Temmuz direnişini “siya set” parantezin­e alıp mahkum etmekle, “tiyatro” diyerek itibarsızl­aştırmak arasında sonuç itibariyle fark yoktur.

7emmuz herkesin ciğerinin lekesini ortaya koyan, temize çeken bir milattır.

Kurtuluş Savaşı’mız da öyleydi.

Kim kaçtı, kim müstevlile­re kuyruk salladı, kim gözünü kirişe dikti, kim ölümüne direndi?

Ölçü dün de bugün de budur!

Kim 7emmuz’a “tiyatro” veya “kontrollü darbe” diyerek “EozJun culuk” yaptı, kim tanklara çıplak ellerle direndi, mesele budur.

Nâzım Hikmet’in ifadesiyle, 2. Kurtuluş Savaşı’mızın neresindes­in, onu söyle!

Öyle papyon takmakla, mini etek giymekle, rakı içmekle “Atatürkçüy­üm” demekle sıyrılamaz­sın.

Daha evvel de söyledim şalvar giymekle, sakal bırakmakla, tespih çekmekle de “Müslüman” olamazsın! 2. Kurtuluş Savaşı’mızın veya vatan savunmamız­ın neresindes­in?

Yanında veya içinde misin yoksa “hutbe çok siyasiydi” diyerek “bozgunculu­k” peşinde misin, onu söyle sen!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye