15 TEMMUZ RUHU VE CHP TAKTİĞİ
BURHANETTİN DURAN
2meşum darbe girişi minin üzerinden üç yıl geçti. Üzerinden ne kadar yıl geçse de bu milletin evlatlarının hainlere karşı gövdelerini siper etmesinin destanı hafızalardan silinmeyecek.
Boğaziçi Köprüsü’nde tankları gördüğümde bu ihanetin ülkeme ve milletime hiç ama hiç yakışmadığını düşünmüş, keder lenmiştim.
Şükürler olsun ki ertesi sabah o tankla rın kahraman insan larımız tarafından etkisiz hale getirilme sine tanık oldum.
Şehitlerimize ve gazilerimize müteşek kiriz.
Hatıralarını bu ülke var oldukça yaşatacağız.
★★★
15 Temmuz direnişi, ülke mizde bir darbenin ilk defa bastırılmasının hikayesiydi aslında.
Milletin devletini, ülkesini ve liderini sokaklara çıkarak koru masıydı.
1960 darbecilerinin Başbakan Menderes’e yaptıklarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılmasına müsaade etmemesiydi.
Yabancı istihbarat örgütle rinin aparatı olan FETÖ’nün elinden kendi geleceğini kurtar manın iradesiydi.
İşte Erdoğan’ın liderliğinde bu millet Türkiye Cumhuriyeti devletini teslim alma girişimini boşa çıkardı.
Darbecileri yargıladı ve üç yıllık bir çalışma ile FETÖ’yü devlet kurumlarından arındırdı.
Bu olgu siyasi partilerin üstünde ve hepimizin geleceği ile alakalı.
★★★
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Yenikapı ruhundan kısa sürede vazgeç mesini siyasetimizin en talihsiz tepkisi olarak görüyorum.
Kılıçdaroğlu, “kontrollü darbe” tanımlamasıyla, bu girişimin üstünü örtmeye çalışanlarla (tiyatro diyenlerle) benzer yere düştü.
“20 Temmuz’da sivil darbe” yapıldığı iddiasıyla da darbeci lerle mücadele edilmesine karşı koyanlarla aynı safta yer aldı.
Geçtiğimiz günlerde Özgür Özel’in “15 Temmuz tiyatro miyatro değil, bal gibi kanlı bir darbe girişimiydi. Rejime, Meclis’e, ülkeyi yönetenlere, demokrasiye kast ediyordu” cümlesinden sonra CHP’nin bu vahim hata sından dönmekte olduğu düşü nüldü.
“Amerikan tipi başkanlık sistemini de müzakere edebili riz” diyen Kılıçdaroğlu’nun yeni bir siyasi arayışta olduğu zannedildi, hatta “bilgelik” atfe den bile oldu.
★★★
Dün, Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz’un üçün cü yıldönümün de yayımladığı mesajla CHP’de hiçbir şeyin değişmediğini gösterdi.
Yine “20 Temmuz sivil
darbesi” söylemine sarıldı. AK Parti’yi FETÖ’yü besle mekle suçladı.
Üç yıl boyunca devletin FETÖ’den arındırılmasını “ola ğanüstü hal” eleştirisi içinde “sivil darbecilik” suçlaması ile karşıladı.
Üstüne bir de Erdoğan’ı sorgulayacak “yürekli savcı” aradığını söyledi.
Sanki darbe girişiminin ilk hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu bilmiyor muş gibi...
★★★
Özel ve İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz yaklaşımları arasındaki farkı nasıl okuyabiliriz?
CHP ikili söylem kullanarak bilinçli bir taktik izliyor.
Bir yandan toplumun tüm kesimlerine ve özellikle muha fazakar kesimlere şirin görün mek için 15 Temmuz’u sahiple niyor gibi açıklamalar yapıyor.
Diğer yandan ise Erdoğan’ı, 15 Temmuz sonrası FETÖ ile yapılan mücadeleyi ve yeni sis temi hedefe oturtuyor.
Siyasi ayak tartışması yaparken 17-25 Aralık sonrası CHP ve Kılıçdaroğlu’nun FETÖ yapılanmasına verdiği desteği karartıyor.
Gülencilerin kriminalize olduğu ortaya çıktıktan sonra verdiği desteğin tam da “siyasi ayak” eleştirisine uygun oldu ğunu görmüyor.
15 Temmuz ruhu, tüm Türkiye’nin ortak zeminidir.
Bu zemine zarar veren siya setçi onulmaz bir hata içerisin dedir.
EurKanHWWLn Guran#VaEaK FRP Wr