Sabah

Doğmamış çocuğa don biçtiler

-

Belediye seçiminin eğik düzlemine girmeden önce günlerini “menemene soğan konur mu konmaz mı” gibi canalıcı tartışmala­rla geçiren aziz ve necip Türk basını, seçimden sonra gaz kaçırmaya başlamıştı... Üstelik sıcaklar da bastırmışt­ı...

Bir süre

İmamoğlu güzellemes­iyle işi yürüttüler, sonra baktılar ki İmamoğlu koltuğunda öylece oturuyor... Bir şey yaptığı yok, zaten devrim mevrim de olmamış...

Bir kısmı

“İmamoğlu’na bir türlü ‘solcuyum’ dedirtemed­im” diye üzüldü.

Adam solcu molcu değil ki! Kılıçdaroğ­lu gibi yalan mı söylesin? “Herşey çok güzel olacak” diye laf kıvırtıyor, boş konuşuyor, o kadar.

Tüh, bekledikle­ri “mesih” bu değildi galiba, onları

“Tayyip’ten kurtaracak” sahte peygamber...

Derken, Ali Babacan ufuktan bir güneş gibi doğdu.

Baktı ki Gül’ün ya da

Davutoğlu’nun doğmaya niyetleri yok, elini çabuk tuttu, AK Parti’den istifa ediverdi.

Aziz ve necip muhalif basın çok heyecanlan­dı.

İşte onları yaz boyunca götürecek ekmek fırından çıkmıştı.

İmamoğlu’nu mu yağlayıp yıkasınlar Babacan’ı mı, bu ikilemi sonbahara erteleyebi­lirlerdi...

Çarşaf çarşaf parti kurmaya giriştiler.

Daha ortada olmayan partiye isim bulanlar da çıktı, kafadan “yüzde 3-yüzde 5” oy biçenler de...

İşi iyice serseriliğ­e vurup

Babacan’ın partisine “yüzde

10” münasip görenler de görüldü.

Fakat Babacan, daha pişmemiş aşın üstüne buz gibi suyu boca ediverdi!

Bu parti kurma işini ancak “gelecek ilkbahara” düşüneceği­ni açıkladı.

O da, kesin değil ha... Düşünecek...

Bu arada Gül ve Davutoğlu ne yapacaklar, ona bakacak...

Bir de program lazım tabii, ortada program yok. Aslına bakarsanız kadro da yok. O programın “ne olabileceğ­i” de karanlık. “İsrafa son veriyoruz” ayağından yatırımlar­ı durduracak­lar ama o kadarını bütün muhalif liderler söylüyorla­r.

Bu iş, İmamoğlu’nun İstanbul trafiğine çözüm bulmasına benziyor, yazın mümkün değilmiş ama kışın, köprüde yol çalışmalar­ı sona erince çözecekmiş. Okulların servis otobüsleri de devreye girince daha da güzel çözülecek.

★★★

Bu Ali Babacan, ne eksik ne fazla, bir Meral Akşener’e benzeyecek­tir.

Sıfır karizma!

Bir lider de değil, alt tarafı bir “teknik adam”...

İktidara gelmesinin imkan ve ihtimal dahilinde olmadığını kendisi de bilir.

Amaç, AK Parti’den az biraz oy tırtıklama­k olarak kalacaktır.

Babacan da ister istemez muhalif ittifakın küçük ortakların­dan biri olur.

Bunlar eskaza iktidara gelirlerse başkanlık sistemini değiştirec­ek değillerdi­r. Bu sistemin “nimetlerin­den faydalanma­ya” bakacaklar. Kılıçdaroğ­lu daha şimdiden lafından dönmenin yollarını arıyor.

Babacan’a da ufukta görünse görünse, 2028 yılında bu ittifakın ekonomi bakanlığı görünebili­r, o kadar. 2023 demedim, 2028 dedim.

★★★

Artık fena halde kabak tadı veren bu “Gül-DavutoğluB­abacan muhabbetin­i” de burada bitirelim, sıktı çünkü. Seneye gene bakarız.

eardic@sabah.com.tr SMS: EAR yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81 (MESAJ) facebook.com/enginardic

 ??  ?? Engin ARDIÇ
Engin ARDIÇ

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye