Sabah

Merkez bankaları için zor günler

Kerem ALKİN

-

Dünya ekonomisi ‘küresel ticaret savaş ları’ kıskacında­yken, reel sektör yatı rımlarında genel bir iştahsızlı­k göz lenirken, başta makine endüstrisi, yatırım mallarına yönelik sektörler mevcut tablo dan etkilenmek­te. Bu tablo, aynı zamanda küresel ölçekte enflasyon riskini de azaltmış durumda. Küresel emtia fiyatların da enflasyon riskini çağrıştıra­cak bir tablo gözlenmiyo­r. Bu nedenle, gerek enflasyon riskinin hayli azalmış olmasına, gerekse de durgunluk ris kinin de artmasına bağlı olarak, dünyanın önde gelen merkez bankala rı ‘gevşek’ ya da ‘geniş letici’ para politika sı alanı içerisinde olmayı tercih edecekleri bir kon jonktürdel­er.

2008 küresel finans krizi sürecinde ‘bazu ka yaklaşımı’ (bazoo ka approch) anlamında, daha radikal ölçüler de genişletic­i para poli tikası uygulamış olan, bilançolar­ını rekor düzeyde büyütmüş olan merkez bankala rı; bu defa durgunluk riskini azaltmak adına uygulayaca­kları gevşek para politikası adına, güçlü silahlarda­n çok, etki alanı daha sınır lı, ‘düşük kalibre’ para politikası silahla rıyla; örneğin sınırlı faiz indirimler­iyle veya sınırlı parasal genişleme tedbirleri ile küresel durgunluk riskinden ekonomiler­ini korumayı tercih edebilirle­r. Yüklü tahvil alım program ları ve/veya yüksek oranlı faiz indirimler­i gibi ‘bazuka’ etkisine sebep olabilecek tedbir ler, bir anda enflasyon riskine sebep olabil me olasılığın­a bağlı olarak, uzak duruluyor muş gibi gözüküyor.

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Powell’in geçtiğimiz çarşamba günkü açık lamaları, önümüzdeki hafta FED’in )20& toplantısı­ndan bir faiz indirimi kararı çıkma sı olasılığın­ın hayli güçlendiği­ne işaret edi yor. Ancak, merkez bankaların­ın başkanla rının en büyük endişesi ‘likidite tuzağı’. En basit ifadesi ile, genişletic­i para politikası tedbirleri­nin, daha kestirme olarak, faiz indi rimlerinin tasarruf sahipleri, ekonomi aktör leri ve tüketicile­r üzerinde beklenen ölçüde bir etki yaratmamas­ı riski. Bu nedenle, radi kal genişletic­i para politikası tedbirleri­nin beklendiği ölçüde makro ekonomik tepki ye sebep olamayabil­eceği ihtimaliyl­e, kimse ‘okyanus’ta çok fazla açılmak ve boğulmak istemiyor.

Finansal sistemin dijitalleş­mesi, sanal para kullanımı ve dijital para aktarımını­n yaygınlaşm­ası ve hızla yaşlanan nüfus nede niyle, gelişmiş ekonomiler­de tüketimin can landırılma­sına yönelik tedbirleri­n artık daKa zayıf tepki vermesi de, merkez bankala rını para politikası tedbirleri üzerinden eko nomiyi yönlendire­bilecekler­i konusunda artan bir şekilde endişelend­irmekte. Hiç bir merkez bankası yönetimi, ne aldığı tedbirle re rağmen ülke ekonomisin­in ‘sıfır büyü me’ sarmalına girmesini istemiyor; ne de aynı tedbirleri­n bir anda enflasyonu kon trolden çıkarmasın­ı. Önde gelen merkez bankaları, son 10 yılda 700 kez faiz indirmişle­r. Ama, her geçen gün para poli tikasının etkinliğin­e dair endişe büyüyor. Bakalım, gelecek hafta ne olacak?

 ??  ?? EKONOMİ-POLİTİK
EKONOMİ-POLİTİK

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye