Türkiye bataklık kurutuyor
düvele karşı mücadele veriyoruz. Herkesin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Teröristi, Mehmetçik’ten köşe bucak kaçarken kiliseden ateş açarak pusu kuru yor; sivilleri vurup kendileri sivil kılığına bürü nüyor; hapisteki DEAŞ’lıları çıkararak destek arıyor. Teröristi destekleyen ABD’si AB’si iki yüzlü devletler ise 30 bin T,5, 4 bin uçak kargo ile mühim mat sağlıyor. Çimento şirket leri tünel yapsınlar diye terö riste malzeme akıtıyor. Sonra çıkıyorlar Türkiye’ye yaptı rımdan, silah satışını askıya almaktan söz ediyorlar. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın medya yöne ticileriyle yaptığı toplan tıdaydım. Bu yaptırım sözleri karşısında gayet netti.
Siz vermezseniz bu silahları almak için yer mi kalmadı? Kendi silahlarımızı yapıyoruz. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Şimdi diğer ülkeler de bize silah satışı için teklifte bulu nuyorlar. Alacak yer mi yok? Önemli olan güçlü olmak, dik durmak” dedi.
Türkiye bu ikiyüzlü tavra alışık. Çünkü 35 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Erdoğan diyor ki “Terörün ülkemize mali yeti artık yüzlerce milyar dolar ile ifade edi liyor. Bir başka ifadeyle Türkiye 35 yıldır terörden ve bağlantılı sorunlardan gördü ğü zararı, milli gelirine eklemiş olsaydı, her halde bugün bulunduğumuz yerin üç kat önünde bir yerde yer alırdı.”
Bir kez daha bu köşede yazmak isterim. Bir araştırmaya göre terörizmin dünyaya maliyeti son 15 yılın en yüksek düzeyinde... Küresel şiddetin dünya ekonomisine getir diği yük 14.3 trilyon dolar. Yani dünya milli gelirinin yüzde 13.4’üne ulaşıyor. Terörün Türkiye’ye 35 yıllık maliyeti 1.5 trilyon dolar olarak ifade ediliyor.
Türkiye, teröre en çok maruz kalan ülke ler arasında ilk 10 içinde. Bu yüzden her yıl alabileceği uluslararası yatırımın dörtte üçün den mahrum kaldı. Yani terörün yarattığı etki olmasa Türkiye, yaklaşık 400 milyar dolar daha doğrudan yabancı yatırım çekebilirdi. Yani terörle mücadele sadece gider azaltıcı değil, gelir artırıcı da bir reform olacak.
Sadece maddi kaynak değil bir de insan kaynağı olarak bakın. Kaybedilen canların bedeli tarifsiz elbette. Geleceğimizi, bu dünyanın çocuklarını katlediyorlar. Fırat Kalkanı ile başlayan ve bugün Barış Pınarı ile devam eden bu dönem, geleceğimizin yaşa ması, refah içinde yaşaması için de önemli bir adım olacak.
Türkiye, Suriye operasyonuyla eski lerin deyimiyle “kendi göbeğini kendi kesmeye” kararlı olduğunu gösteriyor. Elbette saldıracaklar. Türkiye, sivrisi nek üreticilerine “Bataklık kurutmaya geldim” diyor.