Sabah

AYN EL-ARAP VE MÜNBİÇ İÇİN TÜRKİYE KARARLI

- HİLAL KAPLAN YAZDI

Rusya’nın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde, özellikle İngiltere ve Fransa’ya karşı, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’nı gür sesle destekledi­ği malum. Hatta Rusya’nın BM elçisi Vassily Nebenzia şöyle demiş: “Bu operasyon, bazı koalisyon ortakların­ın, Suriye’nin kuzeydoğus­unda yaptıkları demografik mühendisli­ğin bir sonucu. Onları bunu yapmamalar­ı konusunda uzun süre uyardık. Şimdi Kürtler aslında orada demografik politikala­rı değiştiriy­or.” Gerçekten de kendilerin­e biat etmeyen Kürtlere, Araplara ve Türkmenler­e zulmederek evlerinden eden YPG’nin duymayı hak ettiği sözler. Ardından Nebenzia şunu eklemiş: §Bildiğiniz gibi onlar [YPG] başka hamileri tercih ettiler. Ve şu anda neler olduğunu görüyor sunuz.”

YPG, yoluna Rusya ile devam etmiş olsaydı, başka bir manzarayla karşı karşıya olacağımız­ın özetidir aslında. Astana süreciyle Rusya ile aramızdaki işbirliği ve güven artarak devam etmemiş olsaydı, bugün daha da zorlu bir durum ile karşı karşıya kalabilird­ik. Malumunuz, Davutoğlu döneminde Rus savaş uçağı düşürüldük­ten sonra ki aylarda, Rusya’nın Ankara Büyükelçis­i, PKK’yı bile terör örgütü olarak görmedikle­rini söy lemişti. YPG ise Moskova’da ofis açıp ağırlanaca­k bir noktaya gel mişti. Gerçi o ofis hâlâ duruyor ama Rusya’nın BMGK’daki des teği, tarafını netleştird­iği nokta sında işaret kabul edilebilir.

Fakat Rusya, nasıl ki ABD’nin bölgede açtığı güç boşluğunu affetmedi ve 2015’te başlayan Suriye çıkarmasıy­la bugün ülke üzerindeki en büyük söz sahibi haline geldiyse, YPG konusunda da benzer bir sonucun ortaya çıkacağı net. Nitekim Barış Pınarı Harekâtı’yla birkaç günde darmadağın olan YPG, Esad rejimine anlaşmak için koştu.

Münbiç ve Ayn el-Arap hususunda Türkiye kararlılığ­ını koruyor. Bu satırları yazdığım sırada, Münbiç’e harekâtın başladığı haberi gelmişti. Mevcut durumda, Esad rejiminin herhangi bir inisiyatif alacak gücü yok. Afrin’e girmeye kalktıklar­ında başlarına neler geldiğini takip edenler hatırlar. Ancak Rusya’nın oportünist davranmada­n, NATO ülkelerini­n yaklaşımın­dan farklı bir anlayış geliştirme­si iki ülke arasındaki işbirliğni­n gereğidir.

Putin, dün şöyle dedi: “Suriye, tüm yabancı askerî varlıklard­an arınmalıdı­r. Orada olan tüm dev letlerden bahsediyor­um.” Kremlin Basın Sözcüsü Peskov ise yaptığı basın toplantısı­nda, §5us Ye 7rk yetkililer­i irtibat halinde askeriyele­ri miz de öyle. Ordularımı­z arasında bir çatışma ihtimalini hayal etmek dahi istemeyiz.¨

Biz de istemeyiz. Doğru bir yaklaşım. Ancak Türkiye, görü nürde Esad rejimi, gerçekte Rusya tarafından YPG tehdidi nin tamamen bertaraf edildi ğini görmeyi bekliyor. Örneğin basına yansıyan ve Esad ile YPG arasındaki anlaşmanın bir parçasının da özerklik olduğu bilgisi doğru mudur? Rusya, bu konuda nerde durmaktadı­r? Önümüzdeki günlerin kritik sorularınd­an biri bu olacaktır.

 ??  ??
 ??  ?? Hilâl KAPLAN
Hilâl KAPLAN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye