Sabah

SAVAŞTA DEĞİLİZ, TERÖRLE MÜCADELE EDİYORUZ

- HINCAL ULUÇ YAZDI

Kendime ilke edindim, sohbete gitti ğim liseler ve üniversite­lerde genç lere de hep söyledim.. “Sürüden ayrılanı kurt kapar. Ama ayrılmayan da hayat boyu ‘Koyun’ ola rak yaşar!.”

Bugün bir şeyler başardıysa­m, sürü den ayrılma cesaretim sayesinded­ir.

“Hıncal herkesin yazdığında­n baş kasını yazar” denmesinin sebebi budur. Haksız ithamdır aslında. Ben herke sin yazdığında­n başkasını yazmam. Ben herkesin olmasa da çok kişinin düşü nüp de “Ne olur, ne olmaz” diye yazma ya cesaret edemedikle­rini yazarım. Fark yaratan, beni farklı yapan da odur.

Başarı, fark yaratmayı göze alanlarınd­ır. Koyunların değil..

Bir gün Richard Bach’ın Martı’sını buldum. Bir nefeste okudum. Köşemde yazdım. Baskı üstüne baskı yaptı.. Binler okudu..

“Martı Jonathan Livingston”, bir martı nın kendini aşarak martı sürüsünden sıyrıl ma ve özgürlüğe ulaşma mücadelesi­ni anlatır. Martı Jonathan, sadece karnını doyurmak için uçmuyordu. Yetenekler­ini zorluyor ve yaşa mın mükemmelli­ğini anlamaya çalışıyord­u. Tüm gününü daha hızlı ve mükemmel uçmak için sürüden ayrı çalışarak geçiriyord­u.

Bu tutkusu yüzünden sürüden atıldı, yal nızlığa mahkum edildi ama bu onun umurun da değildi. Çünkü sınırların­ı genişletti­kçe, imkansızı başardıkça hayat onun için daha da anlam kazanıyord­u.”

Yani ister yerde yürüyün, ister havada uçun, fark yaratmazsa­nız, binlerce koyun, binlerce martıdan biri olarak kalır, binlercesi­nden biri olarak da gider siniz. Öyle gidersiniz ki, yok olduğunuz da sürüden birinin eksildiğin­in bile far kına varılmaz. Şimdi bunları niye yazdım?. Barış Pınarı Harekatı’nın başladığı çarşamba akşamı, bütün haber kanalları tüm ekrana kalın kırmızı çerçeve attılar.. Tepe, alta, ya da yana yukardan aşağı “Son Dakika” yazdılar.. Alt yazı kırmızı.. Tamam!. Doğru..

Ama, perşembe, cuma geçti. Cumartesi.. Hâlâ Kırmızı.. Hâlâ Son

Dakika.. Hepsi.. İçlerinde son dakika habe ri de var gerçekten. Yeni bir haber. Yeni gelişme.. Önemli biri konuşmuş.. Ama üç günden beri ekranlar kırmızı, üç günden beri olanların hepsi ayni kırmızı alt yazıda tekrar tekrar geçtiği için, hangisi yeni, hangisi bayat onu ayırma imkanı bile yok. Son daki kadaki önemli bir gelişmenin bile farkı na varamıyors­unuz, yani..

Bütün haber kanalların­ı tıkladım.. Hepsi ama hepsi ayni.. Her zaman böyleler zaten.. Hepsi tıpkısının ayni si bir sürü..

Birinin başında çok sevdiğim bir arkadaşım var.. Mesaj attım..

“Demek 3. Dünya Savaşı çıksa, 3 sene “Son Dakika” yazacaksın­ız öyle mi?. Yahu dünyada, ülkede tonla çok önemli şeyler oluyor. Harekatta da çok önemli şeyler oluyor. Onları nerden öğrene cek, gerçek son dakika yı nasıl fark edeceğiz?. Hepiniz koyun sürüsü gibi birbiriniz­i taklit ediyor sunuz.. Hepiniz ayni şeyi yapıyorsu nuz. FARK YARATMA yüreği birinizde yok mu yahu?: Salla başını al maaşını, yat aşağı, yap herkes ne yapıyorsa.. Bu mu gazetecili­k? Bunca haber kanalı için de insanlar niye seni izlesin bir, tek bir sebep söyle?. Sürüden ayrılanı kurt kapar, ama ayrılmayan da hayat boyu koyun olarak kalır. Dünya tarihi niye Piri Reisleri, Colombusla­rı yazar, bir düşün!. Düşünmeye cesaret et hiç değilse!.”

Ses çıkmadı. Kanalı, şimdi pazartesi sabahı, hiç fark yaratmadan, hiç kimseye “Yahu falanca kanal da gördün mü, dinledin mi” dedirtmede­n, dedirte meden “Koyunsal Yayınlar”a devam ediyor hâlâ..

Yurtta, dünyada olan onca önemli şeyden haber vermek, halkın haber alma hakkına hizmet etmek görevleri değil..

Koyun sürüsünden bir parça olarak kaldıkça, işleri, maaşları riske girmez, oturur lar oturduklar­ı yerde.. Çünkü farksız oldukları sürece, koltukları ve maaşları sağlamdadı­r.

Ben “Haber” meraklısı bir insanım.. Bu yüzden yabancı haber kanalların­ı da dolaşırım mutlak.. BBC World, CNN İnt. Al Jazeera, Euro News, France 24!.

Bu koyun olma meraklılar­ı da izleseler, “Haber Kanalı nedir” öğrenirler.. “Son Dakika” nedir, ne zaman, nasıl kullanılır” onu da öğrenirler. En önemli si “FARK NASIL YARATILIR” diye ders de alırlar..

Ama nerde.. O maaş, o koltuk uğruna, minnacık dünyaların­da bir koyun olarak yaşamaya razı onlar!.

Bir Avusturyal­ı faşoya Nobel Edebiyat Ödülü verildi. İşte “Son Dakika!.”

Bir Türk sporcusu tarihte ilk defa “Jimnastik’te dünya şampiyonu oldu” işte son dakika..

Bunları, duyan, fark eden, önemi ni kavrayan ve millete anlatan bir tek haber kanalı oldu mu?.

Topla kerameti kendinden men kul bir yığın adamı.. Saatlerce palavra, saatlerce laf sokuşturma­lar dinle, dinleyebil­irsen, ki arada ger çekten önemli, gerçekten açıklayıcı analizler kayna sın gitsin!.

Yazıklar olsun, Barış Pınarı gibi bir ulusal hareka tı, bir Mehmetçik Operasyonu’nu bile iç siyasete alet edenlere, sövme sebebi yapanlara yazıklar olsun.. Onlara fırsat veren, yer açanlara da..

“Barış Pınarı” yetmez..

Bu ülkeye bir de “Barış Medyası Harekatı” gerek!.

 ??  ??
 ??  ?? Hıncal 8L8d
Hıncal 8L8d

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye