Harekât ve ötesi
BİZİ ne Amerikalılar’ın ne Avrupalılar’ın ne de Mısır’ın tepkileri üzüyor... Bizden olanların iğneleri, bıçak yara sı kadar acı veriyor.
Barış Pınarı Harekatı’nın aşama larını heyecanla izlerken, Devlet Bahçeli’nin sakalına takılmak da varmış kaderde... Kaç gündür sağlığına kavuşsa da, eskisi gibi MHP’nin başın da doğruları seslendirse diye beklediği miz Bahçeli görevinin başına döndü ama sakallı döndü...
Imajın önemi
Devlet Bahçeli de görmeye alıştığı mız yüzlerden biri ne sahiptir. Bu yüzlerin sahiple ri olan siyasi liderler Atatürk’ten ve İsmet İnönü’den beri her sabah sinekkay dı tıraş olup kamu oyu önüne çıkar lar. Yani ne kadar moda olsa da, görünüşlerin den memnun olma yan ve sakal bırakınca daha bilge görüne ceklerini zanneden kuşaklara özenmezler siyasi liderler. Kısacası Devlet Bahçeli’nin sakalının kalıcı olmamasını diliyorum. İmajın bir lider için ne kadar önemli oldu ğunu bilen bir liderdir Bahçeli...
Hazırlıklıyız
Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin geliş melere gelince... Açıkçası Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu harekata ne kadar hazırlıklı olarak girdiği her aşamada belli oluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın direktifleri ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın iç ve dış kamuoyunun bil gilendirilmesinde hiç boşluk bırakmayan açıklamaları, bu harekatın sağlığını kanıt lıyor.
13 Kasım’a kadar...
Açıkçası özellikle Harekat’a gelen dış tepkilerden hiçbirisi sürpriz yaratmı yor... Amerika’nın her biri diğerini tek zip eden ama sonuçta Türkiye’nin PKK/ PYD karşısındaki ezici üstünlüğünün ve gücünün vurgulandığı açıklamala rı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Trump’la buluşacağı 13 Kasım’a kadar devam edecektir. O güne kadar da Türkiye bu harekat ile hedeflenen nokta lara zaten ulaşmış olacaktır. Sanırım gün ler böylece geçtikçe ve askerlerimiz başarı ile ilerledikçe, NATO da, Avrupalı sözde müttefiklerimiz de, çaresiz gözlemciler olarak olayları sadece izleyeceklerdir.
Içimizdekiler
Bizi ne Amerikalıların ne Avrupalıların ne de Mısır veya Suudi Arabistan’ın tep kileri üzüyor... Aramızda yaşayanların ve bizden olanların iğneleri, bıçak yarası kadar acı veriyor. Tıpkı o türküdeki gibi...
“Düşmanın hançeri işlemez bana/ Dostun bir tek sözü beni öldürür/ El ne derse desin kâr etmez bana/ Dostun bir tek sözü beni öldürür