IŞTE BEŞ MADDEDE HUKUKSUZLUK
Tyaptırımları ihlal edilmedi. Halkbank’ın ABD’de herhangi bir şubesi ve çalışanı bulunmadığından, ABD Adalet Bakanlığı’nın ikincil yaptırım kararları hakkında yargılama yetkisi yok. Buna rağmen iddianame düzenlemesi, tarihte bir ilk olmak üzere emsali görülmemiş bir hukuki yetki aşımıdır. ürkiye’nin Fırat’ın doğusunda terör temizliği operasyonundan rahatsız olan ABD, yaptırım kararlarıyla piyasayı bozamayınca Halkbank kozunu çıkardı. 17-25 Aralık’taki kumpas girişimi sırasında CIA, FBI, FETÖ, ABD yargısı eliyle senaryolaştırılan, işlenmiş bir suçun olmadığı, hukuka uygun delilin bulunmadığı, günler süren incelemelerden bir sonuç çıkarılamayan Halkbank’la ilgili “ambargoyu deldi” diyerek iddianame hazırlayıp yargı süreci başlattı. ABD Adalet Bakanlığı’na bağlı New York Güney Bölge Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye Halkbank’ın cevabı sert oldu. Önceki gece yarısı servis edilen iddianameyle
Hakan Atilla davasında da olduğu gibi, hukuk dışı yollarla elde edilen ve doğruluğu ispatlanmamış deliller kullanılmış, inanılırlığı hayli şüpheli olan tanıkların mahkemedeki sözlü beyanlarına itibar edildi.
ileri sürülen hususlar ile ilgili belge ve kanıtların önemli bir bölümü Halkbank tarafından kendilerine sunulduğu halde, bankamızın masum olduğunu gösteren bu belge ve kanıtlar Savcılık tarafından yeterli düzeyde değerlendirmeye alınmamıştır. Ayrıca, müteaddit defalar tarafımızca talep edilmesine rağmen konu ile ilgili önemli tanıkların bilgisine de başvurulmadı.
Atilla davasına ait temyiz süreci devam etmekte olup, bu sürecin sonuçlanması beklenmeksizin dava süreci başlatıldı.
ile ABD Adalet Bakanlığı arasında meselenin iddianame düzenlenmeden çözümlenmesi için yapılan görüşmeler sonuçlanmadığı halde, söz konusu suçlamalar, Barış Pınarı Harekatı sebebiyle, ABD hükümetince ülkemize karşı başlatılan yaptırımların bir parçası olarak ortaya atıldı. ilgili dün sabah Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na açıklama yapan Halkbank, “İddianamede, yeni bir bilgi ve bulguya yer verilmeksizin, çoğunlukla Hakan Atilla davasında ileri sürülen iddiaların tekrarladığı görülüyor. Bu iddialara ilişkin bankamız masumiyetini ortaya koyan bağımsız inceleme sonuçlarının, kanıtları ile birlikte ABD Adalet Bakanlığı ile paylaşılmasına rağmen iddianame hazırlanarak dava açılması manidardır” değerlendirmesinde bulundu.
30 AVUKAT BİR ŞEY BULAMADI
ABD’li kurumların geçmişte konuyla ilgili bankadan bilgi ve belge talebinde bulunduğu, bunun haricinde gönüllü olarak bağımsız denetim yapıldığı hatırlatılarak, “ABD’nin saygın ve büyük hukuk firmalarından King&Spalding ile adli bilirkişi niteliğindeki veri analizi firması Exiger’a yaptırılan bağımsız incelemede 6 milyondan fazla belge, 8 milyonun üstünde SWIFT mesajı, yaklaşık 36 GB işlem verisi, 140 bin işlem dosyası incelendi. Bir yıllık süre zarfında yaklaşık 30 avukatın 25 bin saatin üzerinde mesai yaptığı bağımsız inceleme sonucunda bankamızın ABD’nin İran’a yönelik birincil ve ikincil yaptırımları ihlal etmediği, dış ticaret işlemlerinde şeffaf olmayan uygulama ve metotlar kullanmadığı ve herhangi bir tertip ve kumpasın içerisinde bulunmadığı belgelendi. Bu bulgular ABD’li bakanlıklar ve OFAC’a gönderildi” dedi.