HALKBANK... SURİYE VE SONRASI
Okan MÜDERRİSOĞLU
Amerikalıların klasik taktiği dir. Önce bir algı oluşturur, sonra kamuo yunu yönlendirir, ardın dan olguya dönüştü rürler. Bu tarz bir yeni gerçeklik karşısında, sizi sürekli müdafaa pozisyo nunda tutar, ileri hamle lerinizi kısıtlamaya, olma dı yörüngede tutmaya çalışırlar. Örneğin bu sıra lar Barış Pınarı Harekatı kapsa mında Türkiye’yi ve yöneticilerini hedef tahtasına oturtma uğraşın daki yerleşik Amerikan nizamı, “savaş suçu” kavramını ileri süre rek, tehlikeli bir tırmanışın altyapı sını kurma arayışında görünüyor. Oysa Batılı politik ve askeri aktör ler, Irak’ta mezhep temelli ayrışmayı körüklerken, Suriye’de de DEAŞ’ın sezaryen doğumunu yaptırıyorlardı. ABD’nin, Suriye iç savaşına müda hil olma biçimindeki hızlı manevra ları, Türkiye’yi açığa düşüren gizli mutabakatları, YPG terör örgütünü sahada kara gücü olarak destekle me kararları, kimyasal silah kullanı mında aşılan kırmızı çizgisini savun maktaki acizlikleri krizi derinleştirdi ve bugünlere kadar getirdi. Şayet Ankara, Fırat’ın doğusu ve batısını paylaşan ABD ve Rusya arasında ki denklemi çözmese idi, şimdiler de bambaşka ajandaları konuşuyor olacaktık. Rusya ve İran’la geliştiri len süreçler de (Astana ve Soçi) işle yen bir mekanizmaya dönüştüğü içindir ki Türk hançeri, Suriye’nin kuzeyindeki terör koridorunun bağ rına saplanabildi.
Suriyeli Kürtleri, YPG’li terö ristler üzerinden bir kalıba dökmeyi ve kantonal yapı ile kendisine bağ lamayı hedefleyen derin ABD, bu sayede İsrail için tam pon bölge kurmayı, Türkiye ve İran’ı yıllar ca baskılamayı aklının kenarında hep tuttu. Bütün bu olup bitenler devletlerin arşivlerin de tüm çarpıcılığı ile kayıtlı olmakla birlikte, şu an açılamadığı için bilhassa Batılı ülke lerin halkları, cihat çı terör senaryosu ile sonuna kadar manipüle edildi.
Suriye’de bozulan oyunlar, karışık Amerikan aklını şantaj içe rikli sözde belgelerle, finansal ve adli açıdan mayınlı alana yeni den sürükledi. Halkbank dosyası nı, ABD Hazinesine bağlı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) didik didik etti. Ve istediği netice ye (!) ulaşamadı. İran yaptırımları nı by pass etme iddiasını doğrula yamadı. OFAC, suçlamalarını bir noktaya bağlayamayınca, bu husu su deklare etmek yerine günü gel diğinde kullanılmak üzere dosyayı Newyork’taki savcılığa havale etti. Anlaşılan o ki yedekte bekletilen o plan, Suriye bahanesi ile yürürlü ğe konuldu. Resmi incelemelerin de teyit ettiği gibi Halkbank’a kesilecek bir ceza ve Amerikan hukuku açı sından bunu doğrulayacak geçer li belge ortada yok. Yine de en kasti faul yapılsa bile işlem başına ödeti lecek fatura, banka ve Türkiye için ihmal edilecek düzeyin ötesine de geçecek miktarda değil!
Günün sonunda...
Başkan Tayyip Erdoğan’ın dün AK Parti Grup Toplantısı’nda işaret ettiği formül dışında, yani büyük ağabeylerinin, teröristleri güvenli bölgeden çekmesi dışında pratik bir çözüm bulunmuyor!