“Biz nerede yanlış yaptık”
Türkiye, son 10 yılda Kürt meselesini ciddi ye alıp ısrarla çözmeye çalıştı. 2009’dan sonra ret ve inkar politikalarıyla ilgili tarihi adımlar atılırken, ona paralel olarak “terörü” de devreden çıkartan ve siya seten “bedel ödetecek” giri şimler de sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baş bakan olduğu o dönemde, “bal dıran zehri bile içerim” sözü sorunun çözümü için çok ciddi bir kararlılık vurgusuy du. Ama ne yazık ki bu adım ları ne PKK silah bırakarak, ne siyasi uzantısı partiler şid dete karşı çıkarak, ne de diğer muhalefet partileri “Türkiye prangalarından kurtulu yor” diyerek destek verdi.
Tam tersine köstek oldu lar. Suriye meselesi ve ABD’nin devreye girmesiyle de PKK emperyalizmin kuca ğına oturarak teröre devam etti.
Siyaseten bundan daha aşağılayıcı bir durum olamaz dı. Çok gerilere gitmeye gerek yok, son 50 yılda bölgede ki Kürt siyasi aktörleri döne döne hep aynı yanlışı yaptı. Demokratik yol yerine terör ve silahla “statü” elde etmek isterken, ya küresel güçle rin ya da bölgesel devletlerin “aparatı” olmaktan kurtula madı. Bu kirli pozisyona bir kaç aydın ve birkaç eski siya setçi dışında karşı çıkan da olmadı.
Örneğin Türkiye’de, 81 milletvekili kazanılması na, 100’ü aşkın belediyenin yönetilmesine sahip çıkılma dığı gibi hendek siyasetine de karşı çıkılmadı.
Hala bile içeridekilerden “biz nerede yanlış yaptık, niye bakış açımızı değiş tirmiyoruz” diyen yok. O ses nihayet çok uzak olmayan bir yerden, Irak Kürt Bölgesel Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani’den geldi.
Barzani, katıldığı bir panelde Kürtlerin genel siya si yolculuklarıyla ilgili şöyle diyordu:
“Şu an yaşananlardan bahsedebilmek için biraz geçmişe gitmemize ihtiyaç var. Maalesef diyorum, biz Kürtlerin tarihi öğrenmek için mahmut Rvur#sabah FRm tr TeO
J|nder M+ pür dikkat tarih okumamız ve bilmemiz gerekiyor. Bir şey olduğunda doğrudan ‘fala nın veya filanın hatasıdır, bu hükümet böyle yaptı, böyle komplo yapıl dı’ diyoruz. Böyle bir alışkanlığımız var. Ama biraz cık da, ‘Biz nere de hata yaptık’ diye sorgulamı yoruz. Biz dikkat lice bu hataları sorgulayıp ileri ye dönük adım atmayı başara mıyoruz.”
Suriye’de neler olup bitti ğine ilişkin söyledikle ri de çok çarpıcıydı:
“Suriye krizinin baş langıcında Türkiye’nin Suriye’deki sorunu hiç bir şekilde Kürtler değil di. Sorunları PKK’ydı. Bu görüşlerini sürekli bizimle de paylaştılar. Biz de sürek li Suriye’deki kardeşlerimi ze bunun büyük bir tehlike olduğunu kavratmaya çalış tık. Bunun için çok ciddi çabalarımız da oldu. O süreç te Kürdistan Demokrat Partisi’nin PYD ile iyi ilişkile ri de yoktu. Türkiye bize gelip arabuluculuk teklifinde bulun du. Kürtlerden kendileri ni PKK’dan ayırmaları nı istedi. En büyük hata şuydu; maalesef, PKK Suriyeli Kürtler üzerinden meşruluk kazanmak iste di. Orada Kürtlerin başı na gelen bu felaket de bu yanlış siyasetin bir sonu cu oldu.”
Suriye’de, Kürtlerin ağırlık la yaşadığı bölgede bugün ne olup bittiği ancak bu kadar açık anlatılabilir. Türkiye’nin uyarı ları iletiliyor ama ABD emper yalizmine güvenen PKK/YPG bunu umursamıyor. Acı sonu yine Barzani özetliyor: “Orada Kürtlerin başına gelen bu felaket de bu yanlış siyase tin bir sonucu oldu”
Bu gerçeği, HDP yöneti mi ya da Ahmet Türk gibi eski tüfekler görmediği gibi, oy uğruna şiddetle ilişkiyi meş rulaştıran CHP ve sol da gör medi. Ve ne yazık ki onların içinden gerçekçi yaklaşan bir Neçirvan Barzani çıkmadı.
Çıkmaz da. Çıksa çıksa yine Kürtlerin içinden “Biz nerede yanlış yaptık” diyen çıkar ve yeni bir hayatın önü ancak o zaman açılır.
1 5 5 6M6 M29 \az 1 ·\e 1 IaFebRRk FRm mahmutRvur