DİĞERLERİ GİTMEDEN SURİYE’DEN ÇIKMAYIZ
BAŞKAN ERDOĞAN: Biz, Suriye’nin bütünlüğünden yanayız. Diğer ülkeler de buna taraftarsa ispat etsinler. Onlar çıkmadan çıkmayız
SON TERÖRİSTE KADAR
terörist (güvenli) bölgeyi terk etmedikten sonra biz bu işi bırakmayız. Diğer ülkeler buradan çıkmadıkça biz de çıkmayız. Suriye’nin birliğine taraftarlarsa bunu ispat etsinler. Güney sınırımızı birilerinin hatırına feda etmeyiz.
MALUM MEKTUBU VERECEĞİM
güvenli bölge, mültecilerin dönüşü, Patriot, F-35’ler, FETÖ ve Halkbank’ı ele alacağız. Malum mektubu da takdim edeceğim. Trump’a telefonda ‘Terörist elebaşı Ferhat Abdi Şahin’le biraraya gelişinizi kınıyoruz” dedim.
ERMENİ OLAYI BIKKINLIK VERDİ
ziyaret için ‘iyi bir hazırlık yapıyoruz’ dedi. Biz de iyi bir hazırlıkla gideceğiz. Sözde Ermeni soykırımı meselesini pişirip pişirip önümüze koyuyorlar. Bıkkınlık veriyor. Bunu da kendilerine ifade edeceğiz.
Başkan Erdoğan: Son terörist bölgeyi terk etmedikten sonra biz bu işin peşini bırakmayız. Diğer ülkeler Suriye’den çıkmadıktan sonra biz çıkmayız. Eğer diğer ülkeler buna taraftarsa kendilerinin bunu ispat etmeleri lazım ki bizden ispat istesinler. Bunların hiçbirinin Suriye’ye sınırı yok ama bizim 911 km sınırımız var
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti sonrası Türkiye’ye dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. İşte Erdoğan’ın değerlendirmeleri:
■ Maalesef Avrupa’da ufuk daralmasına, stratejik aklın devre dışı kaldığına ve Türkiye’ye karşı ön yargılı tavırların sergilendiğine şahit oluyoruz. Bunun en son örneğini Barış Pınarı Harekâtı’na yönelik tepkilerde açık bir şekilde gördük. Biz haklı davamızı her platformda anlatmaya devam edeceğiz. Macaristan, AB ülkeleri içinde terörle mücadelemizi ve Barış Pınarı Harekâtı’nı en iyi anlayan ülke. Aslında pek çok ülke haklı olduğumuzu biliyor ancak bazıları oyunları bozulduğu için rahatsız oluyor.
■ Sayın Trump’la telefon görüşmemiz ve arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız değerlendirme sonucunda, Barış Pınarı Harekâtı’nın şu an geldiği noktayı yüz yüze değerlendirmenin faydalı olacağına inandık. Suriye’de güvenli bölge ve mültecilerin kendi topraklarına geri dönüşü, S-400, F-35, ticaret hacmi, FETÖ ve Halkbank konularını görüşeceğiz. ABD ile stratejik ortaklığımıza sığmayacak bazı gelişmeler bizi ciddi manada rahatsız etmekte. Bunu aşabilmek için de bu ziyaretin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Özellikle sözde Ermeni yasa tasarısı ve yaptırım tehditleri ile bizi yıldırmaya çalışma gayretleri var. Sayın Trump’ın da bunun farkında olduğunu telefon görüşmesinde de hissettim. “Bugüne kadar bu nasıl oldu?” diye sordu. Bu soru üzerine ben de “Oğul Bush ve Obama dönemlerinde bu işi komisyona havale ederlerdi ve komisyondan dönerdi. Şimdi ise komisyonu by-pass ettiler ve kongreye gönderdiler. Direkt böyle bir durumla karşı karşıyayız” dedim. Kendisi “Ben bunu inceleyeceğim ve arkadaşlarla konuşacağım” dedi. Şu ifadesi de manidardı: 13 Kasım ziyareti için iyi bir hazırlık yapıyoruz. Biz de bu iyi hazırlığa karşı kendimiz de iyi bir hazırlık yapıp gideceğiz. Temennim odur ki gerçekten başarı bir ziyaret olur. Bu ziyaretle de hayırlısıyla oradan döneriz.
MALUM MEKTUBU TAKDİM EDECEĞİM
■ Tel Abyad ve Resulayn bölgesinde kontrolümüz devam ediyor. Ancak Resulayn’ın güneyinde Tel Tamer bölgesi var. Burası terör örgütünün bulunduğu bir yer. Terör örgütü oradan sınırlarımızı sürekli taciz ediyor. Aynı şey Münbiç’te ve Ayn el-Arab çevresinde var. ABD ziyaretimizde bunların hepsini paylaşacağız. Resulayn’ın doğusundan Kamışlı’ya doğru ABD askerleri terör örgütü ile devriye yaptılar. Burada son terörist bölgeyi terk etmedikten sonra biz bu işi bırakmayız. Bu işin bir boyutu. İkinci olarak, diğer ülkeler buradan çıkmadıktan sonra biz buradan çıkmayız. Biz Suriye’nin birliğine, beraberliğine ve bütünlüğüne taraftarız. Asla parçalanmasını da istemeyiz. Eğer diğer ülkeler de buna taraftarlar ise kendilerinin de bunu ispat etmeleri lazım. Onlar ispat edecekler ki bizden de bunun ispatını istesinler. Bunların hiçbirinin burada sınırı yok ama bizim burada sınırımız var. En batıdan aldığımız zaman en doğuya kadar sadece 911 kilometre Suriye sınırı var. Oysa burada ne Rusya’nın ne ABD’nin ne de İran’ın sınırı var. Sadece Irak’ın biraz sınırı var. Bizim Adana Mutabakatı gibi bir belgemiz var. Bu terör örgütleri temizlenmedikçe, Adana Mutabakatı’nın bize vermiş olduğu yetkiyle buradaki duruşumuzu aynen devam ettireceğiz.
■ Terör örgütünün Mazlum Kobani diye ad taktığı Ferhat Abdi Şahin PKK elebaşlarından bir tanesi. Biz önceki akşamki görüşmemizde sayın Trump’a “Ne yazık ki siz böyle bir kişiyle bir araya geliyorsunuz. Böyle bir kişi ile bir araya gelişinizi biz kınıyoruz. Elimizde malum mektup var. Kılıçdaroğlu ağzına dolamıştı. Bu mektubu ben Sayın Trump’a takdim edeceğim. Siz bana bu mektubu bu adamın arabulucu olmasını düşünerek gönderdiniz. Benim size söylediklerim belli. Dedim ki “Ben böyle bir teröristi veya terör örgütünü muhatap almam. Bunun üzerine kendisi “Pence’i göndereceğim” dedi. Ardından Pence’i, Pompeo ve O’Brien da yanında olmak üzere bize gönderdi. Bir gün öncesinde arkadaşlarımız O’Brien ile görüşmeler yaptılar.
TRUM3’A AKDAMAR’I ANLATTIM
■ Sözde Ermeni soykırımı meselesi pişirip pişirip önümüze getirdikleri bir yemek oldu. Bıkkınlık veriyor. Bunu da Trump’a ifade edeceğiz. Kendisi “Buna soykırım değil de savaş desek nasıl olur?” dedi. Ben de “Bir defa karşımızda bir devlet yok. Bu bir zorunlu göç meselesiydi. Bunda da bazı sıkıntılar yaşandı. Bizim
Van Gölü’müzde Akdamar Adası ve Kilisesi var. Biz devlet olarak buranın restorasyonunu yaptık. Şu anda her yıl Ermeniler gelir, orada yıllık ayinlerini yaparlar. Kaldı ki şu anda Türkiye’de 100 bine yakın Ermeni var. Bunların içerisinde benim resmi vatandaşım olan Ermeniler var. Bir de vatandaş olmadığı halde bize sığınmış olan Ermeniler var. Şu anda Türkiye’deki dini azınlık gruplarını temsil eden 17 kişi New York’ta bir Yahudi fotoğraf sanatçımızın Akdamar Kilisesi ile ilgili fotoğraf sergisini açmak üzere bulunuyor. Dolayısıyla her şey size anlatıldığı gibi değil. Türkiye’de patrik adayı olan
Ermeni vatandaşımızın yaptığı açıklamalar çok manidardır. Ben onu Sayın Pence’e de verdim. Bunun dışında diğer dini azınlıkların Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili yaptıkları destek açıklamaları var. Yine bu açıklamaları da Pence’e verdik. Tabi merakla bizim yine bunlarla ilgili anlatacaklarımızı bekliyorlar.
■ Bizim heyetlerimiz Ruslarla da görüşüyor. Cumartesi (bugün)
Sayın Putin ile telefon görüşmemiz olacak. Oradan da görüşmelerde bilgilerimizi alalım ki, ayın 13’ünde yapacağımız görüşmelerin altyapısını oluşturmuş olalım.