Sabah

Macron’un kuyruk acısı

-

Türkiye hazımsızlı­ğı sınır tanımayan Fransa Cumhurbaşk­anı Emmanuel Macron bu kez NATO üzerinden ülkemize saldırdı. The (conomist dergisine verdiği röportajda §NATO’nun beyin ölümü gerçekleşt­i” diyen 0acron’un asıl derdi nin NATO’dan çok Türkiye’nin Suriye başta olmak üzere Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar’da elde ettiği yeni jeo-politk mevziler olması dikkat çekiyor.

21 Ekim’de dergiye verilmesin­e rağmen 7 Kasım’da yayımlanan söyleşide Macron’un yaşadığı derin hayal kırıklığı her satırda görülüyor.

Berlin Duvarı’nın yıkılışını­n 30’uncu yıldönümü ile Londra’da Aralık ayın da yapılacak NATO zirvesi öncesi ‘ser vis edilen’ söyleşide Macron, Donald Trump’ın Ortadoğu, AB ve Türkiye politikası­nı adeta topa tutmuş.

Röportajda 9 Ekim’de başlayan Barış Pınarı Harekâtı’nı ‘saldırgan’ bir eylem olarak niteleyen Fransa Cumhurbaşk­anı’nın ‘operasyona yeşil ışık yakan’ ABD’ye bir hayli içerlediği görülüyor.

Yer yer küplere binen Macron adeta “Suriye’de benim yerime nasıl olur da Türkiye ile ortak hareket edersin” diyerek ABD’ye resmen kazan kaldırmış.

AB olarak artık ABD’ye güveneme yecekleri uyarısında bulunan Macron’un en önemli gerekçesi yine Türkiye’nin Suriye’ye düzenlediğ­i operasyon.

Şu itirafta bulunuyor... “ABD, Suriye ile ilgili karar aldığında hiçbir işbirliğin­e girmiyor. Türkiye’nin bizim çıkarlarım­ızın olduğu bir bölgede hiçbir işbirliğin­e gitmeden düzenlediğ­i operasyon NATO içinde çok büyük bir problem oluşturdu.”

★★★

Daha önce de sık sık dile getirdiğim­iz gibi Barış Pınarı Harekatı’nın küresel dengelerde nasıl bir kasırgaya yol açtığının en somut kanıtıdır bu itiraf. (lysee Sarayı’nda ağırladığı YPG/PKK’li teröristle­rle kendini özdeşleşti­ren Fransa Cumhurbaşk­anı, ABD’nin terör örgütleri yerine Türkiye’yi tercih etmesinden duyduğu derin acıyı utanmadan dile getirmiş...

“Amerika, Kürt müttefikle­rini terk edip Suriye’nin kuzeyinden beklenmedi­k bir şekilde çekilerek bize sırtını döndüğünü gösterdi. Bizim bölgedeki ortakları mız olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) feda ediliyor. Kritik konu budur.”

Bence Macron hedef saptırıyor. Asıl kritik konu yeni dünya dengelerin­de devasa ekonomik gücüne rağmen AB’nin askeri ve stratejik açıdan hala bir cüce olmasıdır.

Yeni küresel mimaride kendine yer bulmada zorlanan Fransa ve Almanya liderliğin­deki AB, ABD’nin Çin, Rusya ve Türkiye ile girdiği karmaşık ilişkileri ise ‘zehirli karışım’ diye eleştiriyo­r.

★★★

Macron’un dediği gibi AB bugün bir uçumun kenarında duruyor.

Avrupa ordusu kurmayı ve Rusya ile diyaloğa geçme çağrısı yapan Macron, “Uyanmazsak jeo-politik olarak ortadan kalkarız” demiş. Doğru söylüyor. Ne var ki bundan kurtulmanı­n yolu Türkiye’ye saldırmak değil.

Ekim ayı başında “Türkiye’nin Suriye’de mülteci kozunu kullanıp kendine alan açmasına asla izin vermeyeceğ­eyiz” diyerek tehditler savuran Macron, şimdi çocuklar gibi ağlıyor.

Çünkü blöflerini kimse yutmuyor. Sergilediğ­i her küstahlık bir bumerang gibi dönüp yine onu vuruyor.

Zira dünya artık eski dünya değil. Devran giderek değişiyor.

Büyük Britanya nasıl ‘Küçük İngiltere’ye doğru gidiyorsa ve küresel jandarma ABD nasıl kendi sınırların­a doğru çekiliyors­a Fransa da yeni dünyadaki en önemli kutuplarda­n biri olan ‘Türkiye ger çeği’ni kabul etmek zorunda.

Başka çaresi yok. Yoksa Macron’un maruz kaldığı travma daha da derinleşir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye