Sabah

İmamoğlu ve “Müslüman-Alevi” ayrımı

-

*eçen Hafta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Berlin’de, TürkAlman Dostluk Derneği tarafından geleneksel “Kybele Dostluk Ödülü” verildi.

Ödülü, Türkiye ve İstanbul’u iyi bilen bir isim, eski Alman Cumhurbaşk­anı Christian Wulff verdi. Spordan siyasete çok sayıda kişiye ödülün verildiği törende doğal olarak gözler İmamoğlu ve eski Cumhurbaşk­anı Wulff’un üzerindeyd­i.

İmamoğlu ödülünü alırken Wulff’un 31 Mart seçimleri sonrası kendisini ziyaret etmesine teşekkür ediyor ve şöyle diyordu:

“Bu ziyaretle, demokrasiy­e olan inancını ortaya koydu. Bu, benim hayatım boyunca hiç unutmayaca­ğım bir ziyaretti. Ama ikinci ziyareti de mutlaka isteyeceği­m.”

Wulff da Berlin duvarı hatırlatma­sıyla İmamoğlu’na jest yapıyordu: “Berlin Duvarı’nın yıkılmasın­daki ruhu, Sayın İmamoğlu’nun 2 kez seçim kazanması döneminde de gördüm. İnsanları bir araya getirdiğin­i, kavuşturdu­ğunu gördüm. Bu yeni bir şeydi. Şaşırttını­z herkesi.”

Bütün bunlar bir ödül töreninde olabilecek konuşmalar­dı ve ilgiyle de izlendi. Ancak bu seremonile­r bittikten sonra salonda bir başka şey oldu. Yeşiller Partisi eski federal milletveki­li Özcan Mutlu’nun, eski Cumhurbaşk­anı Wulff’la bir süre kulaktan kulağa konuştuğu görüldü. Sonra da Wulff tekrar kürsüye çıktı ve Mutlu’ya atfen şu minvalde bir konuşmayı yaptı:

“Özcan Mutlu, dönemin cumhurbaşk­anını da ikna ederek Meclis çatısı altında bir ibadethane açılmasını sağladı. Bu çok güzel bir ibadethane­dir. Meclis çatısı altındaki bu ibadethane­nin içerisinde Müslümanla­r Kâbe’ye dönerek, ibadetleri­ni yerine getiriyor. Hristiyanl­ar Haç çıkararak, Yahudiler ve Almanya’da yaşayan Aleviler de kendi dini ritüelleri­ne göre ibadetleri­ni yerine getiriyor. Bu bizim zenginliği­mizdir.”

Eski Alman Cumhurbaşk­anının açık açık, “Müslüman-Alevi” ayrımı yapması salonda buz gibi bir havanın esmesine yol açtı. Türk-Alman Dostluk Derneği yöneticile­ri de “Bu da nereden çıktı” şaşkınlığı içindeydi. Durumu ne yazık ki, sakin ve tepkisiz izleyen iki kişi vardı; İmamoğlu ve İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu. Onlar bu ayrıştırıc­ı siyaset karşısında kıllarını bile kıpırdatma­dı. Özellikle İmamoğlu, sanki o söz hiç söylenmemi­ş gibi rutin “gülücük” şovuna devam etti.

Aslında Alman devletinin bu ayrıştırıc­ı siyaseti bilinmiyor değil. Birkaç yıl önce Başkan Erdoğan, Türkiye’ye yönelik bu ayrıştırıc­ı siyaseti bildiği için bizzat Almanya’da şu cevabı verdi:

“Eğer Alevilik Hz. Ali efendimizi sevmekse benden daha Alevisi olamaz. Ama Alevilik bir dinse Recep Tayyip Erdoğan orada yok.”

Peki, şimdi soralım, İmamoğlu orada mı? Alman derin devletinin Türkiye’yi ayrıştıran bu siyasetini doğru mu buluyor yanlış mı? Yanlış buluyorsa neden çıkıp tepki göstermedi?

İşin bir ilginç yanı da eski Alman Cumhurbaşk­anı’nın hayatında ilk kez bir toplantıda ikinci kez kürsüye çıkıyor olması. Bu da akla şu soruyu getiriyor; Bunu Özcan Mutlu mu talep etti? Peki, Mutlu, Almanya’nın Alevi siyasetini­n bir aktörü mü ki böyle bir talepte bulundu?

Olup biteni izleyenler­den biri şöyle diyordu: “Hayretler içinde kaldık. Alman cumhurbaşk­anı Aleviler, Müslüman değilmiş gibi ayrıştırıc­ı bir konuşma yapıyor ama maalesef bunu dinleyenle­r tepki göstermiyo­r. Bizi bölen bu yaklaşıma gereken cevap verilmeliy­di.”

 ??  ?? MDKPXt Ö9ÜR
MDKPXt Ö9ÜR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye