“N’OLUYO YA!”
Son günlerde hangi internet sitesi ni açsam Cem Yılmaz röportajıyla karşılaşıyorum. Hepsinde öne çıkan başlıksa Yılmaz’ın serzenişleri.
Evet, box Office listelerinden, vizyona giren son filmi de dahil işlerin pek iyi gitmediğini görüyoruz.
Eski filmleriy le 2 hatta 3 milyon seyirciyi yakalayan Yılmaz’ın uzun bir aradan sonra Ekim 2019’da vizyona giren .DUDNRPLN )LOPOHUªini yalnızca 700 bin kişi izlemiş. Geçtiğimiz günler de seyirciyle buluşan Karakomik Filmler 2 ile ilgili beklenti de yüksek değil. Ancak, Yılmaz’ın yakınmasının sebe bini az çok anlasak da kime sitem etti ği meçhul.
Zira bahsettiğim röportajlarından birinde aynen şöyle yakınıyordu Yılmaz: “Anladığım kadarıyla memleket te kötülük yapan 3 kişi var; ben, Tarkan ve Athena Gökhan.”
Bunlar ne ara ekip oldular? Filmleri beraber mi çekiyorlar da Yılmaz’ın gişesinden müteselsil sorumlu oluyorlar?
Bu birlikteliğin başlangıcı, yerel seçim lerde Belediye sanatçılığına soyun maları mıdır?
Peki ya, Recep İvedik 6’sı, bir önce kinin ancak yarısı kadar izlenen Şahan Gökbakar bu limited ortaklıkta niye yok?
Bilemiyorum...
Gördüğüm tek şey, Cem Yılmaz’ın da bir sanatçı için felaket olan girdaba kapılıp gittiği.
Sanki ihtiyacı varmış gibi, popülizme kapılıp onca yılda çizdiği “genius” imajını bir anda içi boş bir politikliğe değişmesi.
Kaymakamların sahnesine gönder diği çelenkleri tiye alan bir eleşti rellikten, adeta elinde bir buket çiçek le belediye başkanının makam odası önünde bekleyen yandaşa evrilmesi.
Kolaycılığa teslim olup, içinde bolca zeka olan esprilerinin yakınından bile geç meyen didaktik ve sıkıcı dile teslim olması.
Filmlerinin de yüzü gibi, Twitter’da açığa vasat profili gibi ciddileşmesi, güldürmemesi.
Bu “güzel aklı” menajerleri, image maker’ları ya da çevresi mi verdi yoksa bizzat Yılmaz’ın tercihi mi, şimdi ne söyle sek spekülasyon olur.
Ama Yılmaz gibi yeteneğini ve zeka sını eskiden de olsa kanıtlamış bir sanatçı için her iki olasılık da vahim.
Neyse umarım, bu eleştiri yeni filminin tanıtımına bir katkı yapmıştır Cem Yılmaz.
Bu son kredi, belki bahaneleri falan bir kenara koyup sanatın üzerine daha fazla kafa yorma kararı almana vesile olur. Gösterilerinde ti’ye aldığın “N’oluya ya!” diye söylenen “sokaktaki adamı” düşünürsün.
Onu bunu suçlamayı bırakıp, aslında başına ne geldiğini anlamaya çalışırsın.
Bu arada “sevenlerine” de söyle onlar biraz sorumlu davransınlar. Çünkü sosyal medyada politik tercihlerinden ötürü filmini izlemeyeceğini söyleyen seyircilerine “takunyalı cahiller” diye hakaret ederek yaptıkları tek şey üstüne toprak atmak!
Bir seyirci gözüyle olan biten bence bundan ibarettir. melih.altinok@sabah.com.tr SMS: MA yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81
Faks: (0212) 354 36 19