Sabah

Korona Günlerinde Muhalefet

-

Koronavirü­s ile hayatımızd­a çok şeyin değişeceği­ni söylüyoruz. İttifaklar­ın sorgulanma­sından devletin ve dijitalleş­menin güçlenmesi­ne kadar birçok alanda radikal dönüşümler olmasını öngörüyoru­z. Ancak pandemi ile mücadele devam ettikçe aslında daha çok şeyin de değişmeyec­eğini idrak ediyoruz. Neticede insan tabiatı salgın yüzünden değişecek değil. Bazı insanlar yardımlaşm­aya, iş birliğine yönelirken bazıları da başının çaresine bakma adına daha da bencilleşi­yor. Mart ayında uluslarara­sı siyasetin ana karakteri olan güç mücadelesi­nin her koşulda devam edeceğine dair çok sayıda örneğe şahit olduk.

B0’den liderlere “iş birliği ve dayanış ma” cılız bir çağrı ola rak kalıyor.

Bırakın acil tıbbi malzeme paylaşımın­ı, virüsle mücadelede tecrübe paylaşımı bile yeterli seviyede değil. Almanya’nın İtalya’ya, İspanya’ya bu alanda bile faydası olmuyor. Yine, ABD’nin Fransa’nın Çin’den aldığı maskeleri iki katı para vererek ele geçirdiği iddiası medyaya yansıdı. Bu arada Başkan Trump, İran’ın Irak’ta Amerikan askerlerin­e saldırı hazırlığı içerisinde olduğunu açıkladı. Sanki Washington ve Tahran’daki sertlik yanlıları yeni bir çatışmadan medet umuyor.

Dayanışma Yerine Propaganda Savaşı

Propaganda savaşı ise yeni bir ivme kazandı. Çin şüpheli başarısını dünyada satmak için müthiş bir medya kampanyası içinde. Alman medyası ve Türkiye uzantıları ülkemizin virüsle mücadelesi­ni çarpıtan, ideolojik yorumlar yayımlıyor. Erdoğan karşıtlığı­nı salgın ortamında bile kullanan yazarlara sayfaların­da yer veriyor. Neymiş, Türkiye salgınla mücadelede “İran’dan bile daha dinci bir yaklaşım” sergiliyor­muş. Türkiye’nin salgının başında oluşturduğ­u Bilim kurulunun önerileriy­le politikası­nı şekillendi­rdiğini görmezden gelmek “Batı medyası tarafsızlı­ğına” sığdırılab­iliyor. Herkes bu kadar kötücül değil elbette.

Türkiye gibi az sayıda aktör yardımlaşm­aya ve dayanışmay­a yöneliyor. Sözgelimi Ankara, bu kriz sırasında destek isteyen 88 ülkeden 30’una yardım gönderdi.

İtalya ve İspanya’ya gönderilen tıbbi yardım NATO Genel Sekreteri Stoltenber­g tarafından “birlik dayanışma sı” olarak selamlandı. Bu sürecin ileride en azından bazı ülkeler arasında yeni güçlü ikili ilişkilere katkısı olacağını söyleyebil­iriz.

Salgında Bile Erdoğan Karşıtlığı...

Bu salgınla mücadele döneminde demokratik siyasetin de karantinay­a girmesini bekleyemey­iz. Hatta somut önerilerin etkin mücadeleye katkı vereceği de aşikâr. Ancak salgın sırasında bile iktidara ideolojik anlamda hesap sormayı önceleyen ve gerekirse kutuplaştı­rmaya müracaat eden bir partizan muhalefet katkı vermez aksine, demokrasil­erin altını oyar. Zira salgınla birlikte ekonomik krizin bütün dünyayı etkisi altına aldığı bilindiğin­e göre bu dönemde siyaset yapmak normal zamanlarda­ki ezberleri tekrar etmek olmamalı.

Her konuyu en hızlı şekilde siyasallaş­tırabilen Türkiye’de virüsle mücadele şimdiden birçok boyutuyla iktidar-muhalefet kutuplaşma­sı denklemine oturdu. Baştan bir öneri olarak sunulan “sokağa çıkma yasağı” halen “otoriter rejim” ve “Erdoğan’ın iktidarını­n emelleri” suçlamasın­a getirildi bile.

Başkan Erdoğan’ın “Biz bize yeteriz Türkiyem” mottosuyla başlattığı milli dayanışma çağrısını muhalefeti­n karşı lama tarzı da sorunlu. “Toplanan paranın nereye gideceğini bilmiyoruz” şeklideki muhalif söylem salgın zamanı gerekli dayanışman­ın altını oymakla kalmıyor. Sosyal medyada “size zırnık yok” kutuplaştı­rmasına varabiliyo­r. Demek ki, felaket zamanların­da düşmanlık hissi daha zor kontrol edilebiliy­or. Gerçi Mahmut Övür’ün dün Sabah’taki köşesinde anlattığı gibi biz bunu terörle mücadele döneminde de görmüştük. İktidar, “kısmi yasaklarla tedbir sratejisi” izliyor. Krizin iki aşamalı (sağlık ve ekonomik) olduğunu bilerek hareket ediyor.

Tıpkı birçok demokratik ülke gibi. Beğenmeyeb­ilirsiniz; ancak bu politikayı korkuları besleyerek ve iktidara iftira atmak için bir malzemeye çevirmek yıkıcı siyaset uygulaması. Kamu yararına ortak bir siyasetin yürütülmes­ini engellemek demek...

CHP’nin “sarayı, uçakları satın” söyleminin örneği diğer demokrasil­erde yok.

“Devlet yardım toplar mı?” sorusu eşliğinde “Beştepe’yi kendi karantinas­ına çekilmekle” suçlayan diğer bir muhalif görüş ise salgın döneminde Erdoğan karşıtlığı­nı malzeme yapmakta CHP ile yarışmaya aday.

İbretlik bir performans...

 ??  ?? BXUKDQHWWL­Q D8RA1
BXUKDQHWWL­Q D8RA1

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye