Sabah

La commedia e finita

- Enjin ARDID

Bir süredir hiç ortalıkta görün müyorlar.

Avrupa Birliği efsanesi nin çatırdamak­ta ve hatta çökmek te olduğunu anlıyorlar.

Kendi derdine yanan ABD’den de onlara uzun bir süre hayır gelmeyecek. Peki yaptıkları “tez

virat” ne işe yaraya cak, bu sefil muhalefe tin bu tutumuyla seçim meçim kazanamaya­cağı da görülüyor...

Hadi faşist gazete hoyratlıkl­a para kazanı yor da, bunların arpası da kesilmişti­r şimdi...

Yani Almanya’dan sanal yayın yapıp da “7ürkiye batıyor” diye sallamak onlara ne kazandırır?

Buna halk arasında “yara kaşımak” derler, o kadar.

“Türkiye’yi küçültürse­k Avrupa Birliği’ne daha kolay gireriz” diyen ler yakın gelecekte girecekler­i bir Avrupa Birliği’ni çok arayacakla­r.

AB onlara “geri kalmış doğu bölgenizde­n kurtulun, gelişmiş batı bölgenizi alalım” demişti, onlar da bu zokayı yutmuşlard­ı.

Avrupa Birliği serüveni kor kunç bir fiyaskoyla sonuçlan mak üzere.

İngiltere zaten ayrılmıştı, sıra da müthiş bir hayal kırıklığı ve öfke yaşayan İtalya var. O kadar tepele ri attı ki, AB bayrakları­nı yakıyorlar. İspanya’nın durumu da çok fark lı değil.

Sonunda ne olur? Almanya ve onun dümen suyundan ayrı lamayan Fransa kalır, ötekiler giderler. “)akir” Akdeniz ülke leri giderler, AB iyiden iyiye bir

“Zengin Kuzey Avrupa Ülkeleri Birliği’ne” dönüşür.

Seni zaten almaya caklardı, artık hiç mi hiç almazlar hemşerim.

Bu iş bitti.

O konu kapandı. La commedia e fini ta...

Çünkü karşılık lı bir güldürü oynanı yordu, onlar almaya cakları halde “aldık

alıyoruz” diye bizi oyalıyorla­rdı, biz de asla giremeyece­k olmamıza rağmen

“girdik giriyoruz” diye kendimizi kandırıyor­duk.

Halkımız durumu tarihten damıttığı “sezgileriy­le” görüyor du, şimdi artık “bilinciyle” de görüyor.

Bir anayasası yoktu, bir hükü meti yoktu, bir ordusu yoktu, ortak parasına bile bazı üyeler yan çiz mişlerdi, ne biçim birlikti bu böyle? Parlamento­su vardı.

Her şeyi kendilerin­e ve “ajanla rına” yontan mahkemeler­i vardı.

Korkunç bencilliği ve çıkar cılığı kabak gibi su yüzüne çıktı.

Belki İstanbul sermayesi de ben cilliği ve çıkarcılığ­ı bırakır da, kendi milli hükümetine destek olmanın ve halkıyla iyi geçinmenin tek yol olduğunu görür.

Hani diyorlar ya, hiçbir şey eski si gibi olmayacakm­ış...

Hadi bakalım. Görelim. Değişim nereden başlayacak bilelim.

Medyanın “vahşi” kesiminden başlasa fena olmaz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye